KORKAK KİRPİ

27 1 0
                                    

Hayat ne garip değil mi? Bir aralar sevdiklerinizi herşeyimizi vermeyi düşünürken bi aşkla çok sevdiğiniz kişiyi üzebilirsiniz... Şimdi sorabilirsiniz bunun ne alakası var? Bizim için ne anlam ifade etmeli diye ama emin olun kitabın devamında ne demek istediğimi anlayacaksınız...

        En yakın arkadaşım Sena'nın sevgilisi oldu. Berk sevimli bir çocuk. Ama bize biraz kötü davranıyor. Öküz. Sena ile ilgili tüyo verecekken kaçıyor. Dedim Ö-K-Ü-Z. Neyse. Sena 1 hafta sonra bize geldi. Berk'e söyledim Sena bize geliyor diye. Tamam dedi. Ve Sena yürürken Berk'te geldi. Yolun yarısına kadar yürüdüler tam Berk ayrılacaktı. Hadi sarılın dedim. Utandılar. İnsanlar bakar dediler. Bakmaz dedim. Onlara ne sonuçta... Neyse sarıldılar sonra Berk eve doğru gitti. Sena bize gelir gelmez telefonumu aldı. Berk'le sanki ben Berk'le konuşuyormuşum gibi konuştu. Sonra Sena'ya veriyorum dedi. Bu sefer kendi adına mesajlaştı. Daha sonra Sena teyzesine geri gitti. Berk sanırım bu kızı çok seviyor. Ne güzel sevdiğinin seni sevmesi... İnsanların yakışıp yakışmadıklarına ben karar veremiyorum. Banane. 

  Şimdi kendimden bahsetmem gerekirse o kadar fazla ve olağanüstü bir olayım olmadı. Olmasını isterdim. Ama olmuyor.   

Yarın okula gittiğim zaman Berk'le Sena kapının önündeler. Neyse öğle tatili oldu. Öğle tatilinde Berk, bizden 1 yaş büyük olanlarla beraber kantinde oturuyor. Sena yemekhaneye giderken bende bir zamanlar giderdim yemekhaneye. Yemekhanenin bensiz güzel olmadığını söyledi. Canım. Ben yemekhaneden ayrılmıştım. Bugün kantinden almaya kantine gittim. Ve Berk önde otururken karşısında bizden büyükler oturuyor. Off. Çok sıkıcıydı kantinde beklemek...
Dün gece Berkle mesajlaştık. Ayy ne komik çocuk. Sena çok şanslı olmalı...
   Derste matematik öğretmenimiz Serpil Hoca çok gereksiz konuştuğumuzu görünce tavana bakarak dedi ki. "TAVANLARINIZ NE KADAR GÜZELMİŞ. HIIMM BEYAZ Bİ BOYAYLA BOYAMIŞLAR. MARKASI NE ACABA?"dedi herkes sustu. Sonra ben bi kahkaha patlattım. Hoca gelip sarıldı bana.
1 hafta sonra...
Bugün birşeyin farkına vardım. Kimseye aşık olmuyorum. Delireceğim nasıl ben bu kadar uzun süre  aşık olmadan durabilmişim??? Gerçekten çok komik! Neyse ben söylenirken Berk yanımızdan geçti. Gülüştük. Neyse eve gittiğim zaman direk Sena'yı aradım. Rahat yarım saat konuşmuşuzdur. Havadan sudan... Keşke bir sevgilim olsa bahtım açılsa. Ne güzel olurdu kim bilir...

Çok mutluyum. Nedenini bilmediğim halde çok... İnsanlar neden bu kadar üzülüyor anlamıyorum.
Cuma günü bir yemeğe gidebilirmişiz. Off beni dışlayan, "Sen kızsın bunu yapamazsın, bilemezsin." diyen Uğur diye bir çocuk var. Çocuk tam dayaklık... Benden 3 yaş küçük olmasına rağmen bana baş kaldırabilen özgüvenli bir tip. Neyse. Benim o çocuktan daha önemli işlerim var. Yarın 19 Mayıs ve müzik hocası bunun için bir etkinlik yapmayı planlıyordu. Müdür biraz geç söylediğimiz için teklifimizi kabul etmedi ama olsun. Müzik öğretmenimizin düzenlediği bir koro var. Oraya katılacağız. Berk'te katılıyor. Müziğe meraklı olması lazım. Şu devirde müziğe meraklı erkek bulmak zor. Ne diyeyim? Umarım Sena'yı üzmez.
Dün beden eğitimi hocamız halat çekme ve hulahopla yapılabilecek bir yarışma yaptığını söyledi. Ben hulahopluya katıldım. Hoca hulahop grubuna katılanları spor salonuna çağırdı. Neyse girdik. Berk'te orada. Sena'da girmişti ama sonra düğün için Erzurum'a gidecekmiş. Onun için vazgeçti, çıktı gruptan. Hoca sınıf elemesi yaptı. Ve bir sınıf elendi ki bu sınıf biz değiliz. Neyse önce koro sonra yarışmalar yapılacakmış. Güzel.
Bugün müzik hocaları Duygu ve Selda hocanın bizi yerleştirmesini bekledik. Herkes tıkabasa. Ve bundan yaklaşık 2 saat öncede şarkıların provasını yaparken Berk benim 2 koltuk gerime oturmuş. Hoca bizi yerleştirdi ve geçtik yerlerimize. Beklerken Berk'e dedim ki; "Mesela siz Senayla evlendiniz. Ve evinize Buraklar geldi. Hoşgeldiniz öpücüğü ile Senayla öpüstüler. Napardın?" Dedim. Bizim ukala ÖKÜZÜN verdiği cevap; "Kızım sen fesat mısın?" Dedi. Yahu sen kim oluyorsunda bana FESAT diyebilme hakkına sahip görebiliyorsun kendini!??!?!??! Ve en çok Sena'nın Berk'e birşey dememesine kızmıştım. Nisayla çıktık. Çok kızmıştım ÖKÜZ'cüğe... Korodan sonra spor etkinliği vardı. Herkes giyinmeye gitti. Ama ondan önce bir olay oldu. Senayla Berk, Buraklada Aslı kavga etti. Sena bazen böyle kavga edince fenalaşıyor. Ve müziği söylerken beklerken 45 dakika beklemişizdir. Ve Sena biraz hassas olduğu içinde başına güneş geçti ve fenalaştı. Bir veli bana para verdi kantine gidip su alırken müdür yardımcısı Tülay hoca nereye falan dedi. Anlattım girip aldım. Sınıfa götürdü abla bizi. Götürürken hoca gördü bizi. Yardım etti. Sena bana sımsıkı sarıldı. Annesini falan aradılar annesi aldı Sena'yı ve çıktılar. Ama annesi ne sorarsa Nisa cevap veriyor. Sena söylemesini istemediği halde... Bunların hepsi olurken spor etkinliği bensiz yapılmış. Hulahopluyu 2. Olarak bitirmiş olup, halat çekmeyi de 1. Olarak bitirdik. Eve gittim. Yarın Sena, Erzurum'a gidiyor...

GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLARWhere stories live. Discover now