En Kötüsü İse Böyle Olması Gerektiğiydi✔

912 54 25
                                    

Flashback - Hogwarts üçüncü sınıf -
-------------------
Rüzgar hafif bir esintiyle etraftaki yaprakları savuşturdu. Ağaçların altında bekleyen sarışın çocuk ürperdiğini hissetti, daha ne kadar beklemesi gerektiğini bilmiyordu ama söz vermişti diye geçirdi içinden. O gelene kadar bekleyecekti.

Kızın sözleri kulağında çınlıyordu adeta.

"Ama mutlaka beklemeli" demişti kızıl kafasını bilmişçe sallayarak

Henüz geçen yaz Malfoy malikanesinin arka bahçesinde yedisi birden toplandıkları ve saçma bir muggle oyunu oynadıkları zamandı söylemişti Rose bunları. İşte o zaman sormuştu Scorpius kıza.

"Bir insanın seni sevdiğini nasıl anlarsın?" demişti Scorpius. Rose düşünceli bir şekilde hımlayarak cevap vermişti.

"Onunla benim için önemli olan bir yerde buluşmak üzere sözleşirdim ve biraz gecikirdim" diye başlamıştı kızıl kız "Ne olursa olsun hem de. Sonuçta sözleşmişsek ben mutlaka gitmeliyim ve o da ben gelene kadar beklemeli beni. İşte o zaman gerçekten birbirimizi sevdiğimizi anlarız"

Ve sözlerini bitirdiğinde ise Scorpius o an emin olmuştu. Bu kızıl cadı ne kadar gecikirse geciksin onu bekleyeceğini biliyordu.

Tıpkı şuanda da olduğu gibi neredeyse yarım saattir Rose'u bekliyordu ama bu Scorpius'un canını hiç sıkmıyordu. Bu an için aylardır bekliyordu, birkaç dakikanın onun için pek de önemli değildi.

Scorpius bu konu hakkında sadece Annabell ile konuşmuştu.

"Bundan emin misin?" demişti kız. Oğlan kendinden emin bir şekilde kafasını sallayınca heyecanla omzuna vurmuştu Annabell.

"Ne duruyorsun o zaman! Git ve söyle ona Scor, böyle şeyleri içinde tutmamalısın"

Scorpius ileride Anna'nın bu sözlerine çok gülecekti çünkü Anna böyle şeyleri içine atmakta usta biriydi.

Scorpius haftalarca yapacağı konuşmaya hazırlanmıştı ve sonunda cesaretini topladığında Rose ile konuşmaya gitmişti.

"Dersten sonra Karagölün kenarındaki kayın ağacının oraya gelebilir misin? Sana söylemem gereken önemli bir şey var da" demişti kıza zar zor.

"Olur" demişti Rose "ama biraz gecikebilirim, Alex'e bitkibilim kitabını vermem lazım, sorun olmaz değil mi?"

"Hayır olmaz, beklerim" demişti Scorpius ufak bir gülümseme ile ama Rose'un durumu tam olarak kavramasını istiyordu.

Kız gidecekken onun önüne geçti. Rose ona soru sorar gibi baktığında Scorpius, kızı omuzlarından tuttu ve gözlerini gözlerine dikti.

"Rose, seni bekleyeceğim" dedi duraksayarak "ne olursa olsun"

"Geleceğim" demişti Rose şaşkın bir biçimde.

Şimdi ise kayın ağacının altında bekleyen Scorpius'u izlerken bunları düşünüyordu kızıl kız.

Scorpius ilk söylediğinde anlamadığı için kendine kızsa da oğlan yanından ayrıldıktan sonra anlamıştı.

Onu bir yere çağırıyordu ve ne olursa olsun bekleyeceğini söylüyordu. Başka ne olabilir seni aptal, diye söylendi kendi kendine.

Kalbinin daha önce hiç bu kadar hızlı attığını hatırlamıyordu, koşmak ve deliler gibi bağırmak istemişti ilk anladığında ama şimdi hiç de öyle hissetmiyordu.

Catch Me İf You Can (Scorose)Where stories live. Discover now