Catch Me İf You Can (Scorose)

Sanırım Weasley İkizlerinin Gururlanma Vaktiydi✔

"Yavaş ye boğulacaksın" dedi Riley bana manidar bakışlar atarak.

Ona ters bir bakış atıp önümdekileri daha çok kendime çektim. Öncelikle kahvaltı oldukça önemli bir öğündü, yani ne kadar çok yersem o kadar iyiydi. Bu sabah Albus hariç herkes kendi masasında oturuyordu. O, Scorpius ve Annabell ile Slytherin masasında gülerek kahvaltı ediyordu.

Gözlerimi kısarak Scorpius'a baktım. Birkaç gündür bana Charlie ile ilgili tuhaf imalarda bulunuyordu. Bu yüzden son günlerde sık sık şüpheyle Scorpius'u süzüyordum. Fakat şuan oldukça masum görünüyordu, ben de omuz silkip önümü döndüm.

"Merlin aşkına bir kerecik de olsa kuralları çiğnese!" diyerek yanımıza hışımla oturdu Lily. her sinirlendiğinde olduğu gibi bu sefer de suratı kıpkırmızıydı.

"Kim?" dedi Riley merakla

"Kim olabilir ki" dedi Lily "Bay tüm kurallara uyandan başka"

O sırada Jesse önümdeki patates kızartmalarından bir tanesini ağzına atarak Riley'nin yanına yerleşti.

"Burada bana pek de iyi lakaplar takılmıyor sanırım" dedi Lily'e dönerek.

"Bakın geldi" diye konuştu Lily saçlarını geriye atarak.

"Sorun ne?" dedim ve Jesse patateslerimden birine daha uzanırken eline vurdum.

"Sorun yine Lily Luna Potter ve onun uçarı davranışları, ayrıca Merlin aşkına Rose bir tanecik daha alacaktım" dedi bana somurtarak bakarak. Oflayarak tabağı onun önüne ittim.

"Evet ama sen Lily'ye karışmazsın ki" diye lafa karıştı Riley. Haklıydı, Jesse çok aşırıya kaçmadıkça çoğu kişiye göz yumardı.

"Sorun da bu, Lily birinci sınıflara yaptığı şakalara rağmen ona ceza vermediğim için teşekkür etmek bir yana, böyle şeyler yapmadığım için beni bay dünyanın en sıkıcı insanı ilan etti."

"Sizce de Jesse çok sıkıcı değil mi?" dedi Lily Jesse'yi görmezden gelerek.

Riley ile aynı anda gözlerimizi devirdik.

"Çocuğu rahat bırak Lils" dedi James uykulu bir şekilde masaya yerleşirken.

"Uf iyi be" diyerek kızıl saçlarını savurdu Lily. Bu sırada James ağzını kocaman açarak esnedi. Daha sonra çenesini eline dayayıp Katie Wood'u izlemeye başladı.

"Bazen sana uzun süreli bir aşk iksiri içirdiklerini düşünmüyor değilim" dedim. James iç çekerek önüne döndü.

O sırada gözüm Slytherin masasına takıldı. Scorpius ve Albus bir yöne bakıp birbirleriyle fısıldaşıyorlardı. Baktıkları yöne döndüğümde Hufflepuff masasında gülerek konuşan Alex ve Charlie'yi gördüm fakat daha sonra Alex çok tuhaf bir şekilde birden bire ayağa kalkıp bizim olduğumuz yöne gelmeye başladı.

Aynı zamanda Albus ve Scorpius da Gryffindor masasına koşturmaya başladılar. Bir şeyler dönüyordu, ben de yerimden kalkmıştım ki Alex yanıma geldi. Suratında çok tuhaf bir ifade vardı.

"Rose, biraz ani oldu biliyorum ama sanırım seni seviyorum" dedi ve bana yaklaşmaya başladı.

Şok ve şaşkınlıktan gözlerim yerinden fırlarken, bu sırada Riley'nin önündeki balkabağı bardağını yere devirdiğini ve neredeyse yere düştüğünü gördüm. Neyse ki James onu tutmuştu.

Hızla bana yaklaşan Alex'i ittirdim "Sen ne dediğinin farkında mısın Alex, eğer bu bir şakaysa hemen kes " dedim telaşla

"Haklısın" dedi ensesini kaşıyarak "Sana ciddi olduğumu göstermem lazım" bir anda önüme çöküp elimi tuttu.