birinci bölüm

24.3K 481 15
                                    

Sıcak ayaklarımı soğuk ayaklarının üstüne koyduğumda beni kendine daha çok çekti. Geceleri böyleydi onun ayakları hep üşür benimkide sıcaktan pişerdi, evlendiğimiz günden beri her gece ayaklarını ısıtırdım, mis gibi kokusunu alabileceğim en rahat pozisyondaydım burnum boynundaydı.

"İyi geceler " dedi saçlarıma bir öpücük kondururken öpücüğüne karşılığım ise sakallarından olmuştu bunu seviyordu biliyordum ve bunu seviyordum biliyordu.

"İyi geceler." dedim o gözlerini kapatırken ben o uyurken onu saatlerce izledim bana olan günleri sınırlıydı bunu biliyordum canımı yaksada ruhumu tüketse ve benliğimden bir şeyler çalsada o şuan benim yanımdaydı önemli olan buydu. Kokusunu içime hapsetmek istiyordum, doymuyordum doyamıyordum ne sevmeye ne de bu adama. Sabah olurken gözlerim yavaşca kapanmaya başlarken, yarın ne getirirdi bilmiyordum ama Mirhan benim yanımda olsun bu bana yeterdi.

*
Sabah gözlerimi açtığımda deli gibi kaşınıyordu gözlerim uykusuz kaldığım, uykumu alamadığım günlerde böyle oluyordu daha gözlerimi yeni açmış tavanı iki saniye görmüşken bu kaşıntı beni çıldırtıyordu tam o sırada yumruk yaptığım ellerime bir öpücük kondu içimi kıpırdatan yüreğimi yerinden hoplatan, gözlerim hala kaşınıyordu ama ellerimi çekmiştim en azından, burnu yanağıma değiyordu gözlerini yeni açmış beni öyle güzel izliyordu ki kalbim duracak sandım sabah sabah bu mutluluk bana, bize fazlaydı korkuyordum ama belli etmek istemiyordum yüzüme yayılan gülümseye engel olmadım.

"Uyumadın değil mi?" dedi yeni uyanmış olduğunu belli eden ama genede mükemmel olan sesiyle yumruk yaptığım ellerim çoktan açılmış yanağına gitmişti bile cevap vermediğimde anlamıştı zaten.

"Yapmayacaktın hani sinirlendiriyorsun beni." dedi sert çıkan sesiyle ama gözleri öyle aşkla bakıyordu ki bu durum çok hoşuma gidiyordu.

"Seviyorum işte sen karışma bana." dedim yatakta doğrulurken ona karşı cesaretliydim bu oda da ona karşı gizlim yoktu saklım yoktu utancım yoktu bu odada ona olan aşkımdan başka bir şey yoktu. Her şey kapının dışındaydı.

"Demek öyle?" dedi gülen yüzü sesine yansımıştı, boynuma ardı arkası kesilmeyen öpücükler koyarken elimle yanağını itmeye çalışıyordum o ise üzerime çoktan çıkmış yatağa yatırmıştı beni.

"Olmaz şimdi Mirhan, aşağıya ineceğim daha, kalkta çıkalım yataktan."

"Bırakta doyayım sana Asmin özledim kokunu." İçim erisede biliyordum ki bunu yapma şansım yoktu, Gülşen'in iğrenç bakışlarını görmek istemiyordum iğneleyeci laflarınıda duymak istemiyordum. Halim ağlanasıydı.

"Mirhan sabah sabah yapma." dediğimde üstümden kendini yan tarafa attı. Ben yataktan kalkarken omzumdan indirdiği geceliğimin askılarını omuzlarıma çıkardım dalgalı sarı uzun saçlarım yataktan kalktığımda geceliğimin çıplak olan kısmını kapamıştı, biliyordum bu saçları Mirhan deli gibi seviyordu kimsenin görmesinede tahammülü yoktu. Belimden sarılıp arkama yaslanmasıyla kendime geldim, rahat durmuyordu kocamı tanıyordum durmazdı. Kafam çenesinin tam altındaydı uzundu hatta bana göre oldukça uzundu, kaslarıda oldukça fazlaydı beni o kaslı vücuduna yatırdığında o geniş kollarını vücuduma sarıp beni kendine hapsettiğinde öyle güvenli öyle huzurlu hissediyordum ki saçlarıma hayran hayran baktığını gördüğümde içimde bir şeyler kıpırdamıştı. Omuzlarıma kondurduğu öpücükler beni mayıştırırken etkisi altına alınmıştım istediğini yapardı istediğini alırdı bu onun huyuydu omuzlarımdan askılarını düşürdüğü geceliğim ayaklarımın üzerine düşmüştü beni yatağa iterken kollarımı çoktan boynuna dolamıştım.

"Benim karıma benden başkası hesap soramaz güzelim sen sadece bana aitken kimse sana sesini çıkaramaz, seni sorgulayamaz." sözleriyle mutlu dudaklarıyla
ise esiri olmuştum.

Ben duşumu alıp üstümü giyerken Mirhan duşa girmişti o gelene kadar odayı düzeltmiştim. Yatağın üzerine oturmuş onu bekliyordum bu odadan benimle çıkmayı seviyordu, her seferinde beni onu beklemem için özel olarak yatakta uyarıyordu bu uyarılar hoşuma gittiği için bazen bilerek onu beklemeden çıkıyordum ve uyarımı akşamında alıyordum. Mirhan duştan beline bağladığı havlusuyla çıktığında kendime hakim olmak için büyük çaba harcadım bu halimi anlamıştı gülüp saçımın tepesine bir öpücük koyarken onun için seçtiğim şeyleri giymiş saatini takıyordu bir saniye gözümü ondan ayırmamıştım. Öyle aşık olunasıydı ki her saniye biraz daha fazla seviyordum biraz daha yanıyordum. O tamamen hazır olurken tülbentimi başıma geçirip gevşek bir şekilde saçlarımı içine hapsettim bunu sevmiyordum, ama Mirhan da bunu sevmiyordu beni defalarca kez uyarmış "Tek bir saçının telini kıskanırım."dediğinde sesimi çıkarmamıştım.
Ben kapıya yönelirken Mirhan beni durdurmuştu yüzümü yüzüne çevirip gözlerimden bir saniye gözlerini ayırmadan tülbentimin içine saçımı sıkıştırdığını anlamıştım, onu izlemekten pek kendime bakamamıştım. Elini çekip elime kenetlerken kapıyı uzun ince parmaklarıyla açmış beraber dışarı çıkmıştık.

"Pek yetmedi bu sabah, akşam devamı olacak hazırlan." dedi kulağıma fısıldarken yüzümdeki gülümseme öyle çok genişlemişti ki bu onunda gülmesine sebep olmuştu.

"Senin için her zaman hazırım biliyorsun." kısık çıkan sesim ve kulağına çarpan nefesim sanırım onu biraz etkilemişti elimdeki eli kasılmıştı.

Elimdeki eli bir saniye ayrılmamıştı merdivenlerin başına geldiğimizde aşağısı gözüküyordu, sofrayı evde yardımcı olan Fatma teyze ve kızı Nazlı hazırlıyordu tam o sırada tırnaklarını yiyerek kafası önünde Gülşen'i gördüm, bütün neşem kaçarken aklıma dolan düşünceyle içimde kalan mutlulukta silinip süpürülmüştü. Elimi Mirhandan çekerken boş eli düşmüştü yaptığıma anlam verememiş geceden beri yüzünde olan gülümseme silinmişti. Meraklandırmak istemedim benim canım yanarken hiçbir şey belli etmemek canımı sıkmaya başlamıştı zaten.

"Bu gece Gülşen'in yanındasın unuttun sanırım hazırlanması için ona söylersin." yüzümde oluşan hayal kırıklığını gizleme gereği duymamıştım. Bir şey demesine bir şey yapmasına izin vermeden onu orada bırakıp merdivenlerden hızlıca indim herkese günaydın derken masanın kurulmasına yardım ettim. Gülşen'in kocamın yanına gidişinide bu sırada gördüm bir süre konuştuklarında dediğim şeyi yaptığını düşündüm sonra umursamadım benim için bu kadar mutluluk yeterdi. Ve ne acı ki ben artık alışmıştım.

Masaya geçtiğimizde bugün Mirhan'ın yanında değil karşısındaydım elimde olmadan kırılmış ve tavır almıştım. Sonra tek bir an bile bakmadım ona Gülşen bütün yemek boyu yüzündeki gülümsemesiyle yemek yerken tek bir kere bile sesimi çıkarmadım.
Masayı toplamaya yardım ederken Mirhan, Azat abi ve Selim işe gitmek için ayaklanmışlardı her sabah öpücüklerle uğurladığım kocamı o gün öpmedim. Gülşen koşup ceketini getirirken gözleri üstümde dolaştı. Görmemezlikten geldim, sonra Gülşen yolcu etti. O gittiğinde içimde bir şeyler kırıldı.

Masayı toplamış, odama çıkmıştım. Bu dört duvar beni boğarken sesimi çıkaramıyor olmam her geçen gün canımı yakıyordu. Mirhanı çok sevmiştim,seviyordum ama gün geçtikçe içimde kırılan şeyler etime batıyor kanattıkça kanatıyor yaralarım bir türlü kapanmıyordu. Ben bu odada yıpranırken Mirhan ne hissediyordu bilmiyordum, istemiyordum bilmek. Ben kendimi feda ederken kimse sesini çıkarmamıştı.
Mirhan'a bir bebek veremiyordum, bir sorunum yoktu buna kimse bir anlam verememişti, sonra aile büyükleri toplanmış buna bir çözüm getirmişlerdi gözümün içine baka baka hayallerimi çalarken kimse sesini çıkaramamıştı daha sonra çaresizlik ardındanda kabulleniş gelmişti, ilk günlerde Mirhan'a dokunmamıştım hatta yaklaşamamıştım bile, sonra uzak kaldıkça canım yanmıştı ne gidebiliyordum ne gelebiliyordum sonra vazgeçtim gururumu bir köşeye attım Mirhan'a koştum.
Hiç dokunmadığını söyledi ona inandım, eğer bir gün dokunursa o gün ne yapacaktım onu da bilmiyordum, artık duygularımın önüne geçen gururum her gün biraz daha yıpratırken beni, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum ama kendime en başında verdiğim sözü tutacaktım eğer kocamın aşkı bir gün solup giderse bende içimdeki aşkı gömüp gidecektim buradan, o gün ölümüme sebep olacaksa, olsundu o gün mutlu olacaktım.

YARIM KALAN (KUMA)Where stories live. Discover now