Kovucu ✮ 3 (ASKIDA)

Unutulan ✮ -26

Odadan çıkmadan evvel son bir kez daha kontrol ettim.Vücut ısısı dengesizdi.Bir bakıyorum buz gibi,bir bakıyorum ateşler içinde yanıyordu.Kim bilir içinde neler çekiyorsun Azura...Sana destek olacaktım,ne olursa olsun.Michelle Teyze'yi ve Gin'i koruyacağım emin ol...İç çekerek elimi alnına koydum.Sıcaktı.Battaniyeyi biraz üzerinden çekerek odadan çıkmayı başardım.Kapıyı kilitlerken tedirgindim.Eğer ben yokken biri gelirse biterdik.Kaçmamız gerekirdi ve henüz o ışınlanma gözlüğünü kopyalayabilmiş değildim.Koridor boyunca yürürken dikkatli olmaya özen gösterdim.Bir süre kapıyı gözetledikten sonra hızla Mahiro'nun odasına gittim.Kapıyı tıklatmadan direk içeriye girdiğimde koltuğunda oturuyordu.Kapıyı hızla kapatarak tıklattım ve öyle yeniden içeri girdim.Gülerek ''Bu neydi şimdi?'' dedi.

''Saygı!'' diyerek bende güldüm.Ah...Onu nasıl bırakacaktım? Şuan ki halime şaşırıyordum.Azura ile Mahiro'yu aynı teraziye koyduğumda Mahiro ağır basıyordu.Azura ile geçirdiğimiz onca yıl,acılarımız,anılarımız...Hepsi bir ayda Mahiro ile yaşadıklarımdan daha hafif kalıyordu.''Sorun ne?'' diye sorduğunda gözlerimi kırpıştırdım.Bir an da yanıma gelmişti.''Dalgın görünüyorsun.''

Elimi sallayarak ''Hayır,iyiyim.Bugün işlerimiz neler?''

''İşkolik...'' diyerek güldü.''Bugün Azura'nın izin günü,yaralı olduğu için Bayan Pell ona ek izin daha verdi.Bir hafta falan ediyor sanırım...'' dediğinde içim rahatlamıştı.En azından bir hafta rahattım.''Ancak sen sapasağlam olduğun için işlerimiz var.''

''Çalışmak zorunda olduğum biliyorum.'' dedim göz devirerek.

''...Bu seninle son işimiz olabilir.'' dediğinde göz göze geldik.''Bir ay dolmak üzere...'' 

O kadar çabuk mu geçmişti süre...Kim bilir kimin yanında çalışacaktım...Buraya alışmıştım hem ben ya! Bir an da saçlarımı karıştırarak ''Üzüldünüz mü Bayan Alice.'' dedi dalga geçerek.

Kollarımı göğsümde birleştirerek ''Hiçte bile! Eminim yeni gideceğim yerde de çok başarılı olacağım.'' dediğimde güldü.''Öyleyse işimize başlayalım...Uhar'ı hatırlıyorsun değil mi?'' dediğinde göz devirerek onu onayladım.''Genelde her yıl yapılan bir etkinlik var.Onun ülkesi ve bizim ülkemizden katılan birer kişi ile bir yarışma düzenleniyor.Kazanan ise ülke liderleriyle çarpışıyor.Onu da kazanırsan sana özgürlüğünle birlikte gayet makul ödüller veriyorlar.''

''Yani...Ben katılır ve onların adamlarını yenersem Uhar ile savaşacağım?''

''Aynen öyle ama bunu senin için söylemedim...Azura bu yarışma için daha uygun.Katılan kişi ardında iki kişiyi daha götürebiliyor.''

Olanakları düşündüğümde Azura bu yarışmaya katılamazdı.Ama ben katılabilirdim ve sonunda şu Uhar denen kız ile savaşmak varsa zaten hazırdım.Ancak bu ödül bizim ne işimize yarardı? Buradan istersek ayrılabilirdik ama amacımız ışınlanma cihazını çalmaktı.Bize verilen özgürlük ve para ile ne yapabilirdik ki? Çok mantıksız ödülleri vardı.Burun kıvırarak ''Ödülleri hiç iyi değil.''

''Makul ödülleri senin için biraz açabilirim.''dediğinde onu onayladım.''İstediğin bir şeyi kesinlikle yerine getiririz.'' işte bu savaşmak için değerdi.''Işınlanma cihazınız buna dahil mi?'' diye sorduğumda şaşırdı.''Onu ne yapacaksın?''

İç çekerek ''Sence ışınlanma cihazını alıp ne yapabilirim? Diğer gezegenlere gideceğim.''

''Zaten neden gideceğini sormuştum.'' tabi ki sormadın.

''Kardeşimi bulmak için.'' işte bir yalan daha...Ama bu sefer ki önemliydi,hepsinden daha önemli.''Onu burada aradım ve bulamadım.Bir şekilde diğer gezegenlere gittiğini düşünüyorum...Bu sebeple bana o cihazı verecek yetkiniz var mı?''