Kovucu ✮ 3 (ASKIDA)

Işıkla karşılaşmak ✮ -16

Parlak...Hiç olmadığı kadar parlaktı bugün gökyüzü.Geçen güne kıyasla tuhaf şekilli bulutlara sahipti.Hafif bir rüzgar esintisi vardı,en sevdiğim kıvamda.Ilık havayı içime çektim.Adeta iyilik kokuyordu bugün.Güzel bir gün olacağına inanıyordum.Çevreme bakındığımda dün geldiğim açık alandaydım.Griffin ile beraber geçirdiğimiz vakit aklıma gelince güldüm.İmkansızı yaşamıştık resmen.Onun da bu durumu imkansız olarak düşünmesi,gözlerinin sınırının olduğunu gösteriyordu.Parlak çimenlere basmamaya özen göstererek ilerlerken tam karşımda bir varlık hissettim.Suyun içerisinden bana doğru gelen...Ve çok tanıdık bir his tattıran.Kimdi bu? Dikkatlice baktığımda varlığı göğsüme hançer gibi saplanmıştı.Yürüyerek sudan çıkarken ıslak vücudunu umursamıyordu.Her zaman ki gibi havalı mı görünmeye çalışıyordu? Sarı saçları,gökyüzünde asılı duran güneşten daha parlak...Yeşil gözleri ise çimlerden daha dolgun bir renge sahipti.Mutlu olmam gerekirdi burada olmasından...Yaşıyor olmasından...Ama nedense...İçimde çok korkunç bir his vardı.Hareket edemiyordum,tepki veremiyordum.O ise bana üzgünce bakıyordu.

''L-Loke...'' sonunda konuşabilmiştim.''Yaşıyorsun...'' dedim güçlükle.Göğsümde ki hançer yüzünden konuşmakta zorluk çekiyordum.''Evet.'' dedi.''Yaşıyorum.'' sesini duymak...Sanki uzun zamandır duyamıyormuşum gibi hissettirmişti.Bütün vücudum olduğu yere çakılırken yanıma doğru geldi.Göğsümde gerçekten bir hançer vardı...Dikkat edince onun da tam göğsünde bir hançer vardı.Ne ara yaralanmıştık? Bilmiyorum.''N-Neler oluyor?'' diye sordum.

''Bunu mu soruyorsun?'' dedi hançerleri işaret ederek.''Birbirimize ihanet ettik Azura...Bedelini çekiyoruz.'' dedi.

Gözlerim dolmuştu.''Loke...Ben...Ölmeni istemezdim.Senin yerine ölmek için her şeyimi verirdim.Ama o zaman seçebilme imkanı tanımadın bana...Birden uyandım ve...yoktun Loke...Beni hiç düşünmedin...Senin yokluğunda çekeceğim acıyı düşünmedin Loke...Seni çok özlemiştim...Hala özlüyorum...Ama yaşıyorsun.''

''Benim de seçim yapma şansım olmadı...Senin olmadığın bir dünya benim için cehennemden farksız.'' dediğinde gözlerimden yaşlar döküldü.O benim için böyle şeyler düşünürken ben...Başka insanlarda aramıştım mutluluğu...''Yanlış düşünme Azura...Bu düşüncem hala geçerli ama artık çok farklı.Sen seçimini yaptın,bende yaptım.Yaşıyorum...Buradan çok uzaklarda...Beni bulma,arama...Çünkü ikimizinde seçimleri acı verici.Acı çekmeni istemiyorum.''

Hareket etmeye çalıştım...Çabaladıkça daha da derinlere iniyordu hançer.''Ne seçiminden bahsediyorsun Loke?''

''Azura...Senden tek bir isteğim var.Beni bulma,bulmak için uğraşma,görmezlikten gel...Unut!''

***

''Hayır!''

Nefes nefeseydim...Belimden aşağısını hissedemiyordum.Ne olmuştu? Çevreme bakındığımda odamdaydım.Rüya mıydı...Hepsi rüya mıydı? Lanet olsun...Ne demek 'Beni unut' salak mısın sen? Bulacağım...Mutlaka...Terle kaplı olan bedenime aldırış etmeden ayağa kalktım.Aynı kıyafetlerimle hızla bahçeye çıktım.Nefes almam gerekiyordu...Temiz hava iyi gelse de terli vücuduma çarpan soğuk rüzgar hasta olmama sebep olabilirdi.Yine de umurumda değildi...Loke...Daha önce hiç rüyalarıma girmemişti.Griffin onun yaşadığını hatta uzun bir süre beraber yaşadıklarını söylemişti.Onun dediğine göre Griffin şuan hayattaysa Loke'de yaşamak zorundaydı.Çünkü tek bir bedendiler.Şuan ise Griffin Loke'den ayrıldığını söylediğine göre Loke'de eski bedeniyle yaşıyordu.Bu dört gezegenden birindeydiler...Belki de Michelle Teyze'nin yanındakilerden biriydi...Tanrım...Şu savaş bir an evvel başlamalı.

Alice

''Sonunda bitti bütün işler.'' dedi iç çekerek.Sandalyesinde gerindiğinde boynunda oluşan değişik kıvrımlar ilgimi çekmişti.Fazla dikkatimi çekmiş olmalı ki göz göze geldiğimde yüzümü çevirme gereği duydum.''Ne oldu?''