6| Jealous Sherlock

2.4K 138 58
                                    


Uzun zamandır bölüm atmıyordum. Umarım hala daha buralarda bir yerlerde kitabı okuyan birileri vardır. Multimediaya bakmayı unutmayın! Beğenmeniz dileğiyle... 💞

   Sherlock olay yerindeki incelemesini bitirmiş, durum değerlendirmesi yapmak için Lestrade ile konuşuyordu. Sonra Lestrade otopsi işlemleri için oradan Anderson ile ayrıldığında, Sherlock az ileride Mycroft ile konuşan John'u beklemeye başladı. Cinayete kurban giden adam Mycroft'un tanıdığı biri olduğu için hemen olay yerine gelmişti.

   Sherlock John ve Mycroft'un bu kadar uzun ne hakkında konuştuklarını ve ne zamandan beri John'u gülümseyerek izlediğini bilmiyordu. Ama eğer Mycroft Sherlock'un John'u izlerken gülümsemesini fark etmeyip gözlerini dikmeden onu izlemeseydi, muhtemelen hiç farkına varmayacaktı.

   Mycroft Sherlock'un John'a olan hislerini tahmin ediyordu. Daha doğrusu görebiliyordu. John'un nasıl Sherlock'un eksik yanlarını tamamladığını...

   Sherlock Mycroft'un onu gördüğünü anladığında utanarak bakışlarını başka yöne çevirdi. John Mycroft'un onun arkasında bir yerlere odaklandığını görünce merakla arkasına döndü. Ama onun gördüğü oflayıp puflayarak etrafına bakınan bir Sherlock'tu. Biraz önce ona aşkla bakan Sherlock'u görmemişti.

"Sanırım, ben gitsem iyi olacak." dedi John ve Mycroft'a buruk bir gülüş attı.

   Mycroft başını sallamakla yetindi ve John aksak ayağıyla Sherlock'un yanına ilerledi.

♦♦♦♦♦♦

Sherlock evde dört dönüyordu. Hala daha cinayet hakkında bir ipucu bulamamıştı. John ve Lestrade ise laptop'un başına çökmüş, kurban hakkındaki bilgileri araştırıyorlardı.

  Sherlock bir anlığına duraksadı. John Lestrade'in omuzları birbirine değiyordu ve aşırı yakınlardı. Sherlock bedenini ele geçiren kıskançlık dalgasını umursamamaya çalıştı. Böyle saçma sapan bir şey hissetmesi kendisini bile şaşırtıyordu. Hızla kafasını iki yana sallayarak bu düşünceyi uzaklaştırmaya çalıştı.

   Sherlock dikkatini tekrar vakaya vermeyi denedi. Gidip duvara astığı yazıları ve olay yeri fotoğraflarını incelemeye başladı. Olmuyordu, bir türlü John'u düşünmeden duramıyordu.

"Lestrade dışarı çık!"

"Ne?" Lestrade şaşkınlıkla sordu.

"Sana dışarı çık dedim! Hemen!"

  John Sherlock'un bu ani çıkışına şaşırmıştı.

"Sherlock, neler oluyor?" diye sordu.

"O buradayken düşünemiyorum." Sherlock sakin kalmaya çalıştı. Kimsenin kalbini kırmak istemiyordu.

"Pekala, yeni bir şeyler olduğunda size haber veririm beyler." diyerek 221B'den çıkıp gitti Lestrade.

 

   Sherlock birkaç dakikadır sessizce pencereden dışarıyı izliyordu. Öfkeyle karışık burukluğu hala geçmemişti. John sonunda uzun süren sessizliği bozdu.

"Sherlock, senin neyin var?"

"Bir şeyim yok."

"O zaman derdin ne? Lestrade'e öylece çıkışman hiç hoş değildi!'

  John sinirlenmişti ve oturduğu sandalyeden hızlıca kalkarak masadaki birkaç kağıdı hızlıca yere savurdu. Sherlock'un bu ani davranış değişimleri onu da oldukça etkiliyordu.

   Sherlock pencerenin önünden çekilerek gür sesiyle John'a bağırmaya başladı.

"Lanet olsun, lanet olsun seni kıskandım tamam mı! Başkasıyla... Yanında başkasının olmasına dayanamıyorum! Sadece benimle, benim yanımda olmanı istiyorum! Biliyorum bu bencillik... Bu histen nefret ediyorum ama seni seviyorum John."

   John karşısında ağlayarak bağıran Sherlock'un söylediklerini idrak edememişti. Bir süre durup onun kızarmış gökyüzünden gözlerini ve sırılsıklam olmuş elmacık kemiklerini seyretti. Cennetten geldiğini düşündüğü bu adam, şimdi ona deliler gibi aşık olduğunu söylüyordu. John gözlerinin dolduğunu hissetti. Nasıl inanırdı ki buna?

"Sherlock, sen... Ciddi misin?"

   Sherlock burukça sordu.

"Gerçekten, bana inanmıyor musun?"

   Sherlock John'un yanağından süzülen bir damla yaşı gözleriyle takip etti. Ardından sanki onun dudaklarına susamış gibi, John'un yakasına yapıştı ve tüm gücüyle onu öpmeye başladı. John kendini tamamen Sherlock'a bıraktı. Onun dudaklarında kaybolurken, hızına ve sertliğine yetişemiyordu. Sherlock iri ellerini John'un saçlarına doğru çıkartırken, John ellerini Sherlock'un göğsüne koydu. İkisinin de bugün birbirlerinden ayrılmaya niyeti yoktu. Belki de sonsuza dek...
  

Bu... Fazla mükemmel ve duygusal oldu 😭
Johnlock'a bayılıyorum. Ve şimdi de sizi feels geçirtecek ilham aldığım muhteşem ötesi fanartla beraber yalnız bırakıyorum.

 Ve şimdi de sizi feels geçirtecek ilham aldığım muhteşem ötesi fanartla beraber yalnız bırakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Johnlock OneShots || TürkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin