11.Bölüm-Mektup

2.9K 176 140
                                    

Atina-1927

'Bizim için bir ihtimal var mı Leon? Kavuşmamız için, aşkımız için?'

'O nasil lakirdi Hilal? Biz birbirimizden vazgecmediğimiz sürece kimsenin ayirmaya gücü yetmez seni benden. Buna asla izin vermem, bilmez misin?'

'Senin yanındayken, kollarındayken, sen gözlerime böyle bakarken her şey mümkünmüş gibi geliyor. Lakin biliyorsun, bizimki bir imkansızı istemek Leon. Herkes, her şey bize karşı. Bazen içimizdeki Hilal ve Leon bile bize karşı. Nasıl olacak böyle?'

'İkarus'un hikayesini bilir misin Smyrna?'

'Teğmen Leon'la Yunan Mitolojisi. Yine mi sevgilim?'

'Kızma Hilal. Hem merak etmeye basladin bile, gözlerinden anliyorum.'

'Anlatmak için ölüyorum desene sen şuna. Tamam Leon, bilmiyorum. Anlat hadi, nasılsa anlatmadan kurtulamayacağım senden.'

'Ne kadar ayip Smyrna. Ne diyordum, İkarus. Zamaninda Atina'da Daidalus adinda bir mucit yasarmis. Kral Minos, emrine karsi geldikleri gerekcesiyle Daidalus ve oğlu İkarus'u kendi yaptiklari bir tuzağin icine hapsetmis. Zira yapiyi kralin emriyle öyle karisik bir sekilde yapmislar ki, kendileri bile cikis yolunu bulamamislar. Labirent demisler sonradan bu yapilara.'

'Mucit neden gizli bir çıkış ya da kendileri için bir kapı yapmamış ki? İnsan kendi yaptığı yere hapsolur mu?'

'Daidalus baskasina ceza olarak yaptığı labirente kendisinin kapatilacağini asla öngörememis. Neyse zamanla aklina bir fikir gelmis. Balmumu varmis yanlarinda, bir vakittir üstlerinden ucup gecen kuslarin dökülen tüylerini toplamislar İkarusla. Yeterince tüyleri olunca da bunlari balmumuyla kollarina ve sirtlarina yapistirip kendi kanatlarini yapmislar.'

'Burada dur Teğmen. Sakın bana uçarak kurtulduklarını söyleme.'

'Efsane bu ya, ayni dediğin gibi olmus. Babasi İkarus'u uyarmis, zira ucabilmenin coskusuyla günese fazla yaklasirsa günesin sıcaği balmumunu eritezek ve ölümüne neden olazakmis. İkisi de kanatlariyla havalanmis ve labirentten kurtulmuslar. Daidalus evine geri dönmüs de lakin İkarus heyecanlanmis bir kere. Ucabilmenin hazzini yasamis, ucmaya da günese de asik olmus İkarus. Daha yükseğe, daha yukari diye haykirirken günese kadar ucmak istemis, baska türlüsü elinden gelmemis artik. Zira dediğini yapmis lakin asik olduğu günes balmumundan kanatlarini eritince, Egeye düserek can vermis..'

'Bana bunu neden anlatiyorsun Leon?'

'Askimiz kanatlarimi eritse de, ölümüme sebep olsa da senden vazgecmeyeceğimi bilmeni istediğim icin Hilal. Benim de İkarus gibi elimden baska türlüsü gelmiyor, bana öyle bir sey yaptin ki her daim sana doğru cekiliyorum. Senin olmadiğin bir dünyada yasayacağima ölürüm daha iyi.'

'Sus Leon, böyle konusma. Ölümü alma ağzına. Asıl sen ölürsen benim yaşamamın bir manası kalır mı? Amazon olan benim lakin sen benden de cesursun. Anımsıyor musun, bir keresinde bana gerçek bir düşmandan-'

'-sonsuz bir cesaret akar içinize, demis Kafka' demistim.

'Aynı böyle söylemiştin, evet. Şu an bana düşmanlığınla değil, aşkınla öyle bir cesaret veriyorsun ki.. Bizim için kainatı karşına alıyorsun, içindeki cesaret ve inanç senden bana taşıyor, içime akıyor adeta. Sen bize böyle inandıkça, bana aşkla baktıkça nasıl durmam yanında? Nasıl tutmam elini? Nasıl vazgeçerim senden? Ben çok talihli bir insanım Leon, gerçek aşkı yaşamadan ölmek nasip olmayacak bana. Seni buldum ben.'

Kurtuluş Günlerinde AşkWhere stories live. Discover now