~~Eksik Kalan Yanım~~

En başından başla
                                    

''Tekrar soruyorum,burada ne oldu?Niçin Fırat'a yumruk attın?''

Murat konuyu anlatmaya başlayınca bende yatağın üzerine oturdum ve Fırat'a ifadesiz bir şekilde bakmaya başladım.Ben ne zaman bir şeyleri merakla beklesem ciddiyete bürünürdüm.O ise,benim bu ciddi surat ifademden yakınırcasına suratını şekilden şekile sokardı.

Şimdi ise aynı şeyi yapmıştı ve ellerini iki yana açarak gözlerini şaşı yapmıştı.Bir yandan da dudaklarını öne doğru büzerek gülümsüyordu.Gamzeleri belermişti,her zaman olduğu gibi.

Murat olanları anlatmaya başlayınca,Fırat'ın şaklabanlıklarından kendimi alarak Murat'a döndüm.

''Sen üzerini değiştirmeye gitmiştin,ben de lavaboya.Lavabodan çıktıktan sonra odaya tekrar girdim.Sonra bir baktım,senin dolabının önünde sırt çantasıyla biri var.Bende dolabı karıştırdığı için hırsız sandım ve bir tane yumruk attım.Ya,bu Feray'ın ikizi deli mi?Birde dolabını karıştırırken ıslık çalıyordu.''

''Ne yani,en yakın dostumun dolabından rahat bir şeyler alıp giyemeyecek miyim?Sen söyle şampiyon.''

Gülümseyerek Fırat'a döndüm ve gözlerinin içine bakarak konuştum.

''Dolap senin köpeğin olsun belediye çukuru.''

Kollarımı sarılmak için açtığımda oda kollarını açtı ve birkaç kez güçlü ellerini omzuma indirdi.Benden ayrıldıktan sonra Murat'a bakarak kaşlarını çattı.

''Belediye çukuru mu?O ne ya?Ne biçim lakap.''

Kaşlarımı çatarak Murat'a baktım.

''Pipetçiden iyidir.''

Fırat,acıyan burnuna eliyle dokunduktan sonra Murat'a baktı ve sesindeki bozuk tınıya aldırmadan konuştu.Fırat'ın neşeli sesindeki bu huzursuzluğu ilk defa duyuyordum.O,sesiyle bile gülen bir insandı.Şimdi ise sesi oldukça hüzünlü çıkmıştı.

''Bana Feray'ın ikizi deyip durma...''

Yüzündeki kara bulutları dağıtmak istercesine bana baktı.Gülümsüyordu,ama ben onun en içten gülümsemelerinin bile nasıl olduğunu bildiğim için bu gülümsemenin sahteliğini anlayabilmiştim.Elini dizime vurarak konuştu.

''Vay canına şampiyon,demek ikizimin adı Feray'mış.O adam uyumlu isimler vermiş bize bak.''

Fırat'ın gergin hâlini dağıtmak istercesine sesime neşe katarak konuşmaya çalıştım.Bu ani duygu değişimlerini en iyi o yapabilirdi ama bende yapmaya çalışmıştım işte.

Sanki bugün Fırat hiç üzülmeyecekti.Asıl sorun ikiziyle karşılaştıklarında olacaktı.İkizi onu karşımda aşağılarken,ben dolu gözlerimle Fırat'ın hüzünden belermiş gamzelerini izleyeceğime emindim...

Fırat hüzünlü bakışlarını benden kaçırarak üzüldüğünü belli etmemeye çalıştı.Hızla yataktan doğruldu ve ellerini birbirine çarparak Murat'ı umursamaz bir vaziyette benimle konuşmaya başladı.

''Merak etme şampiyon,ben gayet iyiyim.Haydi,bir an evvel gidelim şu ODTÜ'ye.Okulda da milletin dilinden düşmüyor zaten.Asker mi olacağım,dedi kodu muhabiri mi,belli değil.''

Tüm acılarına rağmen hâlâ gülümseyebilen,gamzelerini belerte belerte yüzündeki içten gülümsemeyi hiç düşürmeyen dostuma baktım.

Murat bizi umursamadan çoktan odadan çıkmıştı.Bende,tepemde dikilip bana gülümseyerek bakan Fırat'ın önüne geçmek için ayağa kalktım.

Elini omzuma attığı gibi yüzündeki gülümseyi soldurmadan konuştu.

''Bugün,derse girmediğin zamanlar kolum hep omzunda olacak haberin olsun.İzin günüm bir tanecik kardeşimle birlikte geçsin değil mi?''

Kolejdeki Feraceli (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin