Bölüm 3 ~ Kader Yardakçısı, Baş Belası Tesadüf!

173 20 4
                                    

Tesadüf, belki de bu masalın ana teması. Her şey bu kelimenin dallanıp budaklanmasıyla oluştu ve gelişti. Fakat sonucunda çıkan masala sadece "Tesadüf" hiçbir zaman yetmedi. Belki kader belki de alın yazısı yardakçısı oldu tesadüfün.

O gece o değişik kulübe gitmek, sadece Sevda'nın değil tüm İstanbul'un kaderini değiştirecekti. Kuzu, bilinçsizce aslanın inine giriyordu. Sadece bunu ne aslan ne de kuzu henüz bilmiyordu.


11.07.2008


Gözümü her kapattığımda aklıma dolan sahne, dün tüm günü kızarık şekilde dolaşmama sebep olmuştu. Belki esmer oluşumdan, belki de vücuttaki kan fazlalığımdan (!) bilmiyorum fakat sürekli kızarıyordum. O adam gidip de Gözde elinde iki kokteylle geri geldiğinde ona nadir görülen ölümcül bakışlarımdan atmış ve olayı baştan sona anlatmıştım. O ise tüm gün gülmüştü. Gerçekten. Aklına geldikçe yüzüme bakıyor, kahkaha atmaktan geri durmuyordu. Kafamı iki yana sallayarak elimdeki kabı çalkaladım ve dikkatlice bardağa boşalttım. Ağır iş günlerinden biriydi. Salı günü olmasına rağmen, deyim yerindeyse duyan gelmişti!

Hazırladığım içkiyi Eda'ya – Garson- verirken elime başka bir bardak aldım. "Happy Birtday" denilen kokteyl, alkol kullanmayanlarca en fazla tüketilen kokteyldi ve biraz sonra bir sipariş daha geleceğinden emindim.

"Kankilooopppp!" Dudağımı büküp, gözlerimi kısarak Gözde'ye baktım. Bu lolipop ile kankanın birleşiminden oluşan, Gözde'ye özgü hitap şekli adeta "Senden bir şey isteyeceğim!" diye bağırıyordu.

"Hayatta olmaz!" dedim. Elimde Happy Birtday kokteyli için birleştirdiğim aromaları koyduğum bardak vardı. Bir yandan onu çalkalıyor bir yandan da Gözde'ye keskin bakışlar atmaya çalışıyordum. Gözlerini büyüterek şaşkınca yüzme baktı.

"Ama daha ne söyleyeceğimi bilmiyorsun ki!" diye isyan etti.

"Dünden sonra mı? Bilmeme gerek var mı sence?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak. Dudaklarını birbirine bastırdı. Yüzü gevşemiş ve kendini kasıyordu. Ah! Yine mi gülecekti?

"Erkeklerin hep istediği şeyi gerçekleştirmiş olmanın benle ne alakası var kankacım? Sutyene karşıyız, memelere özgürlük!" diyerek kıkırdamaya, yanındaki çocuk da gülünce kahkaha atmaya başladı. Kaşlarım çatılırken elimdeki bardağı yere düşürmüştüm. Söylenecek şey miydi? Koluna bir tane geçirerek yerdekileri toplamaya başladım.

"Ya tamam özür dilerim." Dedi sahte bir üzgünlükle ama hala kıkırdıyordu. Seni eğlendirebildiysem ne mutlu bana Gözde'ciğim (!)

"Hayat memat meselesi ama!" Deyip ciddi bir havaya büründüğünde Eda yanımıza gelmiş, iki bira söylemişti. Hemen otuzluk bira bardaklarına içkileri doldururken Gözde'yle Eda selamlaşıyorlardı. Eda'nın tepsisine iki bardağı ve bir çerez tabağı koyarken Eda vakit kaybetmeden hızla geri gitti. Ben bu arada az önce bana gülen çocuktan utana sıkıla sipariş alıyordum.

"Bir kola alayım canım." Dedi çocuk yılışık bir gülümsemeyle. Yüzümü buruşturarak kolayı bardağa koyma zahmetine girmeden bir kutu kola ve pipeti eline tutuşturmuştum. Parayı alıp kasaya koydum ve ondan gelecek bahşişi kesinlikle reddettim.

"Gördün mü başıma açtığın işi? Üç beş lirayı elime tutuşturmaya kalkıyor!" diye söylendim. Gözde gözlerini yere eğerek sessiz kaldı. İşte bu gerçekten üzgün olduğu anlamına geliyordu çünkü Gözde üzgünken fazla konuşmaz hatta özür dileyemez, kendine özür dilemeyi çok görürdü. Dayanamayarak yumuşadım.

"Neydi senin şu bahsettiğin şey?"

Gözleri ışıldayarak bana döndü.

"Vallahi gece boyunca içtiğin her şey benden!"

Paşa MuratHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin