20

443 31 84
                                    

"Rose, Rosee."

"Kes şunu Hugo. Burada uyumaya çalışıyorum."

"Kalk ve şunu lanet telefonunu aç. Beynimi delmeye çalışan bir matkap gibi ötüp duruyor.
Fleur Teyze'min kızgınken söylediği şarkılara benziyor."

"Kes sesini." deyip Hugo'yu yataktan ittim.
Hugo yere düşünce homurdanıp bir süre hareketsiz yattıktan sonra yerde söylenerek komidinin yanına kadar süründü, 15 dakikadır çalan telefonumu alıp kucağıma attı.

Arayan kişiye bakmadan, sadece lanet olasıca melodi sussun diye telefonu açtım.

"Günaydın elime yazdığı numarası bile çok seksi olan Rose."

"Günaydın yavşaklıkta sınır tanımayan Manu."

Yerde sürünüp homurdanmaya devam eden Hugo sözlerimi duyunca kısa bir süre duraklayıp kahkalarla gülmeye başladı.

"Bugün sesin çok neşeli ve enerjik geliyor. Bunu neye borçluz acaba?"

"Neşeli ve enerjik mi?"

"Tamam, tamam. Sesin hayattan bıkmış ve biraz daha sınırlarımı zorlarsam bana küfredecekmişsin gibi geliyor."

Kahkaha atıp ayağa kalktım. Telefonumu kulağımla omzumun arasına sıkıştırıp banyoya yürüdüm.

"Doğru tahmin diye buna derim işte."

"Her neyse. Bu akşam sahilde genç büyücülerin kaynaşması için bir parti düzenliyorlarmış. Benimle partiye gelir misin?"

Sesi eskisi gibi haylaz ve davetkar geliyordu. Telefonumu diğer kulağımla omzum arasına sıkıştırıp ellerimi yıkamaya başladım.

"Elbette, neden olmasın."

" O zaman akşama görüşürüz."

"Görüşürüz."

Ben telefonla konuşurken Hugo yattığı yerden kalkıp banyonun önüne gelmişti. Kapının pervazına dayanıp kollarını birleştirdi.

"Akşama parti var ha?"

Ukala bir biçimde göz kırptı. Yıkadığım ellerimi havluya kurulayıp banyodan çıktım. Kapının pervazına yaslanmış olan Hugo'nun yanından geçerken Hugo'nun saçlarını karıştırdım.

" Evet, ama sana yok."

Hugo hayal kırıklığı ile yaslandığı yerden doğruldu.
"Ne demek bana yok?"

"Partiye gelmediğin için sana parti yok demek. "

"Benim partiye gelmediğimi kim söyledi?"

"Ben. Partiye gelmiyorsun çünkü davet edilmedin. Çünkü -

Hugo sabırsızca sözümü kesti.
"Bak işte partiye gelmemem için neden yok o yüzden ben de o partiye geliyorum."

Hızlı adımlarla yanımdan geçip komidinin üzerinde olan telefonunu aldı. Kapıya doğru yürürken sanki aklına bir şey gelmiş gibi geriye dönüp yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Akşama görüşürüz Rose."

"Görüşürüz Hugo."

•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Akşamki partide giyecek kıyafetim olmadığını fark edince anneme haber verip Albus'la birlikte Mermaid's Belly'deki kıyafet mağazlarını dolaşmaya başladık.

Ben elbise seçiyor,deneme kabininde giyiyor sonra Albus'la birlikte elbisenin nasıl olduğu hakkında konuşuyorduk.

Son girdiğimiz mağazadan da elimiz boş çıkarken,
"James nasıl?" diye sordum.

Secret Keeper    |   Romes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin