Bölüm 29: Gül Şemsiyesi

2.1K 252 17
                                    

İçine dolan hava ciğerlerini deldi, çektiği acı uyanması için yeterli geldi.

Kirpiklerinin arasından sızan ışık gözlerini kamaştırınca kollarıyla gözlerini siper etti ve kuruyan boğazını yatıştırmak için yutkundu. Düşünceleri yerini bulduğunda yaşadıkları zihninde birer birer canlanmaya başladı. Bindiği motordan, yediği muzlu pastaya kadar hızlandırılmış bir film izledikten sonra kafasını öne doğru eğdi ve geriden düşen saçları yüzünü kapattı. Saçlarının ışığı engellediğini fark edince kolunu gözünden çekerek bir süre bekledi, hazır olunca saçlarını geriye attı ve gözlerini açtı.

Gözlerinin ışığa alıştığını ve kendisinin döngüden çıktığını fark edince derin bir oh çekip kafasını çadırı sabitlediği duvara verdi. Saçları yeniden ayaklarına kadar uzamış, saçlarının bir kısmı vücudunun altında kalmıştı. Elbisesinin yırtmacını düzelttikten sonra omuzlarını silkti ve dizlerinin üzerine oturup ezilen saçlarını kurtardı.

Nedenini bilmiyordu ama kanatlarının yaydığı ışık daha çok artmış gibi görünüyordu. Işık çadırın her köşesini ele geçirmiş, kanatlarındaki fazladan gelen mavi parıltılar çadırın içinde gezintiye başlamıştı. Önüne gelen parıltıları eliyle uzaklaştırdıktan sonra ayağa kalktı ve kollarını iki yana açıp hareketsiz kalan kanatlarını çırptı.

Kanatlarını çırpmasıyla etrafındaki parıltılar yanından uzaklaştı ama onların yerini yeni parıltılar aldı. Kollarını indirip yüzüne gelen saçlarını geriye attıktan sonra açık kalan kitabı kapatmaya karar verdi. Şu anda daha fazla okumak istemiyordu ki ilerleyen sayfalarda neyle karşılaşacağını hiç mi bilmiyordu.

Kitabın bir tarafına geçip kapağı kaldırmaya niyetlerinirken bir şeyin farkına vardı: Dövmesi hâlâ elindeydi.

Dövmeyi yakından incelemek için sol elini havaya kaldırdı ve kanatlarının ışığından faydalanarak dövmeye baktı. Dövme, Tırtıl Şelalesinde kazandığı dövmenin birebir aynısıydı. Tek farkı: Şimdikinde çizgiler daha siyahtı.

Dövmenin neden silinmediğini düşünürken kitabı kapatıp çadırın kapısına doğru uçtu. Biraz temiz hava almaya ihtiyacı vardı ki uyku sersemliğini üzerinden attıktan sonra daha mantıklı düşünebilirdi.

Odadaki herkesin uyuduğunu görünce derin bir oh daha çekti. Bu saatte kimseye hesap vermek istememesiyle birlikte kendisine gelemediği için vereceği cevaplar daha fazla soru doğurabilirdi. Başını iki yana sallayıp odayı iyice kontrol etti.

Megan kendisine yaptığı köşede iki kat yorganı üzerine çekerek uyurken Lucas ve Salvador'un en son aldığı karar neticesinde Salvador yerde yatmayı tercih etmiş, Lucas ise tekli koltukları birleştirerek kendisine gayet rahat bir yatak hazırlamıştı. Bir ayağı koltuğun kolluklarından sarksa da Lucas halinden gayet memnun görünüyordu.

Annabelle Megan'ın yanındaki yatakta cenin pozisyonu alarak yatmış, Judas boş bulduğu bir köşeye kıvrılıp uyumuştu. Selesia ve Solena'nın yaparken çok özendikleri çadırda olması gerekiyordu ki hırıltıları da bunu doğruluyordu.

Savera incelemesini bitirdikten sonra kapının deliğine doğru uçtu ve soğuğun girmesini önlemek için koydukları bezi çıkarıp dışarı çıktı. Ardından bezi yerine koyup kollarını göğsünde birleştirerek ön güverteye doğru uçtu.

Kar yağmaya devam ediyordu ve gemideki kar birkaç santimi bulmuştu. Savera'nın aklına döngüdeki görüntüler geldiğinde parmaklarını şıklatarak görüntüleri zihninden uzaklaştırdı ve başka şeyler düşünmeye çalıştı. Aklına yediği muzlu pasta gelince dilinde bir tat belirdi ve o tadın geçmesini beklerken kendisini güvertenin korkuluklarına otururken buldu.

Megan'ın görevlendirdiği ruhlar delici tohumları yönlendirerek geminin ilerleyeceği yolu açarken kırılan buz parçaları köklerin yardımıyla uzağa çekiliyordu ve gemi sorunsuz bir şekilde yoluna devam ediyordu. 

Savera elindeki dövmeyi yeniden incelemeye karar verdikten sonra sağ eliyle sol elini kavrıyordu ki "Bakıyorum dövmen hoşuna gitmiş." diye bir sesle irkildi.

Bu sesi artık nerede duysa tanırdı. Arkasına döndüğünde beklediği gibi Andre'yle karşılaştı. Savera peri bedenindeyken Andre'nin insan vücudunda olması ona farklı gelmişti ama yapacağı bir şey yoktu.  Kanatlarını harekete geçirip yükselirken "Bunu nasıl silebilirim?" diye sordu Savera, gayet açık bir şekilde.

"Bana dövmeyi beğenmediğini söyleme." dedi Andre, orta parmağındaki yüzükle uğraşırken."Çünkü dövmen gördüğüm en ilgi çekici dövmelerden biri."

Savera yeteri kadar yükseldiğini düşünerek Andre'nin yüz hizasında durdu."Dövmeyi sevdim ama arkadaşlarıma ne açıklama yapacağımı bilmiyorum. Aslında onlara döngüden bahsedebilirim ama bir yanım bundan bahsetmemem gerektiğini söylüyor." Cümlesini tamamlamıştı ki arka güverteden onlara yaklaşan Kylie'yi fark etti.

Kylie bacaklarını fazlasıyla çıplak gösteren ve uçlarına doğru kabaran eteğini düzeltirken bir yandan da çizmelerinin arkasından bıraktığı ayak izlerine bakıyordu. Kızın saçlarındaki dalgalar taramanın etkisiyle biraz kabarsa da görüntüsünü bozmamıştı.

Andre de Kylie'nin onlara doğru geldiğini fark ettiğinde Savera ve Kylie'yi görebilecek şekilde geriye çekildi."Dövmeleri dert etme bu arada." dedi Savera'ya, arkadaşını kaşlarını çatarak izlerken."Döngüye girmeyenler dövmelerini ve bizi göremez."

"Çünkü onlar bizimle ortak döngüde değil." diye ekledi Kylie, Andre'nin iğneleyici bakışlarından gözünü alıp Savera'ya bakarken."Peri halin daha tatlı Savera." diye ekledi gülümsedikten sonra.

Savera'nın kafasında oluşan soru işaretleri, ucundaki toplarını sorması için Savera'ya fırlatırken "Siz buraya nasıl geldiniz?" diye sordu Savera.

Kylie soruyu duymamazlıktan gelerek işaret parmağını Andre'ye doğrulttu ve "Bakışlarınla beni rahatsız etmeye çalışma Andre." dedi. "İstediğim her şeyi giyebilirim."

"Giyemezsin." diyerek sert bir karşılık verdi Andre, kollarını göğsünde birleştirirken."Arkadaşın olduğum için benim de söz hakkım var ve ben böyle giyinmeni istemiyorum."

"Biliyor musun Andre? Savera'nın yanında bunu tartışmak istemiyorum. Çünkü böyle devam edersen benden tekmeyi yiyeceksin." Saçlarını sağ omzuna vererek başını yana eğdi."Hedefin neresi olduğunu gayet te iyi biliyorsun. Daha önce deneyimin olmuştu."

"Buraya nasıl geldiniz diye sordum." diyerek kendisini belli etti Savera. Andre ve Kylie'nin tartışması onu hiç ilgilendirmiyordu ne de olsa.

Kylie boğazını temizledikten sonra ciddileşti."Döngülerimiz birleştiği için artık senin döngüne de geçebiliyoruz." Aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını çattı."Argus ve Lyra'nın ölümünün üzerinden kaç yıl geçmişti Andre?"

Andre bir ayağını korkuluğa dayayıp sırtını tahtaya verdi."5 yıl olması lazım."

"Vay canına. Zaman ne kadar hızlı geçiyor değil mi?"

Savera'nın artık tahammül göstermeye niyeti yoktu. Sabırsızlık ve öfkeyle birlikte sorusunu sordu."Biri bana neler olduğunu anlatabilir mi?"

İŞARETSİZ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin