Bölüm 27: Tırtıl Şelalesi

2.6K 266 41
                                    

II.Kısım 

Bölüm 27

Kalp atışları yavaşlamayı bırakıp sabit bir ritmi tutturana kadar geçen sürede kuruyan dudakları birbirine yapışmış, kaskatı kesilen bedeni hareket edebileceği uygun bir yer bulmak için elinden geleni yapmıştı.

Döngüsü kan; ihtiyacı kurban. Evet, kesinlikle saçmalıyorum. Bunlar aklıma nereden geliyorsa...Karanlıkta mahsur kalmak gerçekten sinir bozucu. Daha ne kadar devam edecek bu böyle?

Düşünceleri birbiriyle alakasız ve anlamsız noktaları birleştirerek vakit geçirmesini sağlasa da artık sıkılmaya başlamıştı Savera. Şu anda nerede olduğunu bile unutmuştu. Karanlık'taydı. Vücudunu da hissetmiyordu. Neden böyle bir şeye girişmişti ki? En son okuduğu sayfayı da diğer sayfalar gibi okuyup geçseydi başına böyle bir şey gelmeyecekti.

Ama geldi. Pişman olmam hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Geçmişte takılı kalıp şu anı ve geleceği ihmal edemem. Belki de sorunun çözümü çok yakınımda ama onu görmem gerek. Gerçi bu karanlıkta nasıl göreceksem...Pekala Savera düşüncelerin yine sapıtmaya başladı. Kendine gel. Şu anda espri yapmanın zamanı değil.

Kalbi ona katıldığını belli etmek istermiş gibi önceki ritmini değiştirip kapı çalınmasına benzeyen bir ritim tutturunca gözlerinin önüne çekilen siyah perdede kendiliğinden görüntüler oluşmaya başladı. Yaşasın! Muzlu çikolatalı pasta!

Tık...Tık...Tık

Zaman geçtikçe şiddetini arttıran kar yolların üzerini kaplamış, her tarafı beyaza boyamıştı. Çıplak ayakları her adımında soğuktan daha da kızarsa da onu idare edebiliyordu. Şu anda tek korkusu düşmekti. Savera düştüğü takdirde bir daha kalkamayacağını biliyordu ama kötü düşünmemek lazımdı, değil mi? Belki de birazdan içi yemekle dolu sıcak bir sığınak çıkacaktı karşısına. Gerçekleşmesi zor olsa da imkansız değildi. Kafasındaki kötü düşünceleri def edip bu umuda sarıldı ve ısınmak için kollarını göğsünde birleştirmeye karar vermişti ki bir şeyin farkına vardı: olması gereken yerde yoktu, kanatları.

Tık...Tık...Tık

Acı çekmeye başlamıştı. Ayakları bedenini taşıyamayınca düşmek istedi ve kendisini bıraktı. Çok geçmeden bir el yakaladı onu. O kısa sürede gerçekleşen ısı alışverişi ısınması için yeterli gelmişti Savera'ya. Elin sahibi yürüyecek hali olmayan Savera'yı taşımaya karar verdiğinde başka biri daha çıkageldi ve diğerine yardım etti.

Tık...Tık

Mavi saçları geriye doğru savruluyor, kendisini hiç olmadığı kadar özgür hissediyordu. Önünde oturan bedenden destek alırken ensesini gıdıklayan rüzgar bunu kıskandığını belli ediyordu.

Tık...

Gözlerini açma zamanı gelmişti. Heyecanın verdiği adrenalin de bunu doğruluyordu ki biraz sonra olacakları tahmin edebildiğinden geç kalmamak için gözlerini açmaya karar verdi.

Kalp atışları durdu.

Ve kendisini yeni bir döngüde buldu.

Gözlerini açtığında yüzüne gelen saçları önceden planlanmış gibi geriye doğru uçuştu. Kulağını dolduran motor sesi, motorun üzerinden geçtiği su birikintilerinin çıkardığı sesi bastırıyor; Savera paçalarına tutunan yaramaz damlaların varlığını hissedebiliyordu.
Gözlerinin işlevini geri kazanmasının ardından biraz önce düşündüğü saçmalıklar köşeye çekilirken "Kendinde misin Savera?" diye sordu önündeki adam.

İŞARETSİZ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin