18.PERDE

447 19 13
                                    

(Bihter'in söylediği şarkı burada arkadaşlar hayal etme açısından daha iyi olurdu fakatne yazık ki bir kadının söylediği yeterince iyi bir cover bulamadım)

Bihter, gözlerini açtığında panikle arkasını döndü sonra derin bir nefes alarak rahatladı. Batuhan sırtını ona dönmüş bir şekilde uyuyordu, bir an her şeyin bir rüya olmasından Oxford'taki dairesinde uyanmaktan korkmuştu genç kız. Gözlerini Batuhan'ın üzerinden karşıya çevirdi, abisinin atom bombası atılmışçasına dağınık odasına baktı odadaki eşyalarda bu odadakilerin aynısıydı ve yerleştirildiği yerlerde tıpkı buradaki gibiydi. İki genç adam, eşyaları birlikte seçmişlerdi, zevkleri aynı olduğundan her şeyden iki tane alarak yatak odalarını dekore etmişlerdi. Genç kız üzeri kıyafet yığınıyla kaplı olan yorganın altında uyuyan abisine baktı. Büyük ihtimalle bütün o kıyafetleri İstanbul'a gelmeden önce bavulunu hazırlarken çıkarmış, onları burada bırakmaya karar verdiğinde ise yorganın üzerine atmıştı .Ancak,uyumaya gittiğinde ise onları toplamaya üşenmiş, kıyafetlerini umursamadan girmişti yorganın altına.

Bazen Bihter de bunu yaptığından hafifçe gülümsedi, abisinin sırtı Bihter'e dönüktü, genç kız fırsat bu fırsat gece boyunca sıkı sıkı sarındığı yorganı üzerinden attı, gecikmeli olsa da abisinin tişörtünü giydi. Diz kapaklarının biraz üzerine gelen tişörtün eteklerini düzelterek kalktı, çıplak ayakları parkeye değdiğinde ürpermeyi beklese de öyle olmadı. Kaloriferler evi gerçekten de çok iyi ısıtmıştı.

Bihter kendini iyice dinlenmiş hissediyordu, yatağın çevresinden sessizce dolandı, Batuhan'ın başucuna giderek elini genç adamın önce yanağına sonra alnına koydu, sevgilisinin teni ılıktı fakat bu evin sıcaklığındandı. Ateşi yoktu. Şefkatle bir süre onu izledi, yetişkin bir adamın yüz hatlarına sahip sevgilisi uykusunda bir bebek kadar huzurlu görünüyordu.

Bu gün onun yirminci doğum günüydü, on dokuzunu bitirmişti Batuhan. Onu uyandırmak istemediğinden arkasını döndü, küçük mutfağa girerek buzdolabını açtı. Dün, marketten bir sürü şey almışlardı, Batuhan çekingen davransa da Can sevdiği yemeklerin yapılabilmesi için gereken bütün malzemeleri alışveriş arabasına doldurmuştu, bunu yaparken de kardeşine tatlı tatlı gülümsemişti. Bihter ona gözlerini devirmekle yetinmişti, aslında abisinin bu hareketlerini oldukça sevimli buluyordu fakat büyük olan kardeşin Can olmasına rağmen onun bu kadar çocuksu davranabilmesine bir türlü inanamıyordu. Bihter dolaptan kahvaltı malzemelerini çıkardı, dün Batuhan Can'ın çılgınca her şeyi almasını izlerken en sonunda o da kendini tutamamış, Bihter'e en etkileyici gülümsemesini bahşederek ondan menemen yapmasını istemişti. Genç adamın Türkiye'yle ilgili özlediği şeylerin en başında yemekler geliyordu. Bihter, onların evi döşerken aldıkları fakat hiç kullanmadıkları tavayı dolaptan çıkarırken kulağına apartman kapısının çalınma sesi geldi, kaşlarını çatarak mutfak kapısının hemen karşısında kalan daire kapısına baktı. Birisi kapıya tıklatıyordu, Bihter zilin neden çalınmadığını anlamasa da saçlarına şöyle bir çekidüzen verdi, tişörtün tenini yeterli düzeyde örttüğüne emin oldu ardından kapıyı açtı.

Karşısındaki uzun boylu, sarışın onun yaşlarında güzel bir kızdı. Çok zarif yüz hatları vardı, güzel fiziği ise dizlerine kadar gelen krem rengi bir paltoyla örtülmüştü. İnce boynuna siyah bir atkı dolamıştı, siyah topuklu çizmelerinde ise karların kalıntıları ışıldıyordu. Kız, omzundan düşen lüks bir markaya ait çantasını, eldivenli eliyle düzeltmeye çalışsa da bunda başarısız oldu, çünkü küçük ellerinde altlıklara yerleştirilmiş, üç tane üstü plastik kapaklarla örtülmüş kahve bardakları tutuyordu.

Kızın, bembeyaz teni soğuktan kızarmıştı, açık pembe ruj sürdüğü kalp şeklindeki dudakları büzülmüştü. Kusursuzca alınmış sarı kaşları çatılmış, lacivertimsi gözleri Bihter'in yüzüne düşmanca dikilmişti, gözleri Bihter'in üzerindeki tişörte takıldı, genç kızın çıplak, biçimli bacaklarını gördüğünde derin bir iç çekti. "Can, nerede?" diye sordu kız mükemmel İngilizcesiyle.

SAHNE ARKASI(TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora