~~Yobaz Çocuk~~

En başından başla
                                    

''Demek haram...''

Biraz duraksayıp dalga geçercesine ve küçümsercesine heyecan devam etti.

''Yobaz Fırat'ın yobaz arkadaşı.Ne bekliyordum ki?''

Yumruklarımı sıkarak tırnaklarımı avucuma bastırdım ve kendimi zor tuttum.Ne kadar ukala ve burnu büyük bir kızdı.Bu kız Fırat'ın İkizi olsada,Fırat'ın ikizi olamazdı.

Elindeki telefonun kilit ekranını kaydırdıktan sonra birkaç kez dokundu ve telefonu bana doğrulttu.

''Bak,pek sevgili yobaz ikizimin fotoğrafı.''

Fotoğrafa bakarken mavi gözlerim şokla açılmıştı.

Küçük Fırat ve büyük Fırat...Bu bir şaka olmalıydı.Dudakları biraz daha iri bir hâl almıştı küçüklüğüne nazaran.Ama gözleri,bakışları hâlâ aydınydı.Saçlarının rengi bile değişmemişti.

''Şimdi tatmin oldun mu yobaz çocuk?O zaman,bugün buluşuyor muyuz?''

''Hayır.Telefon sende kalabilir!Üç kuruşluk bir dünya malı için amacımdan sapmam ben!Seninle asla buluşmuyorum ve bir daha yoluma çıkma.''

Arkanı dönmüştüm ve birkez daha hızla amfiye doğru ilerlemeye başlamıştım.Birkaç adım attıktan sonra ardımdan duyduğum ses durmama neden olmuştu.

''Hadi ama,Fırat hiç sana bir ikizi olduğundan bahsetmedi mi?Ben tanıyorum onu.Sürekli gülümsemesine rağmen aslında hep kalbinde bana büyük bir sevgi beslediğini.Babama nasıl nefret büyüttüğünü.Hepsini biliyorum.Şimdi sen Fırat'a benden bahsetmeyecek misin?''

''Hayır.Ama sen Fırat'ı nereden tanıyorsun?''

Beni durdurmuş olmanın mutluluğunu yaşarken,yüzüne bir zafer gülümsemesi yerleştirdi ve ellerini birkaç kez birbirine sürterek mırıldandı.

''Aslanları kuzu yapmaya bayılırım.''

''Kuzu mu?O zaman çoban olmalısın.Hani kuzu sürün,nerede?Ne işin var senin Elektronik Mühendisliğinde?''

Yüzündeki gülümseme solarken,elinde tuttuğu telefonumu bana fırlatırcasına vermişti.

''Yobaz Fırat'ın yobaz arkadaşı.Soru sormaya bile değmezsin yobaz insan.''

''İnsanları aşağılarken iki kez düşün,Fırat'ın ikizi olduğunu iddia eden kız.Senin o yobaz dediğin Fırat var ya,o çocuk tam bir melek.Bana İslamı öğreten,senin deyiminle 'yobaz' olmamı sağlayan insan.Tabi,onu tanımadığın için aşağılaman çok normal.Sen onu tanımıyorsun.Ve buda sana acı veriyor.Zavallı insan!''

Yüzündeki zafer gülümsemesini iyice artırarak elleriyle sarı saçlarını geriye itti.

''Onu senden daha iyi tanıyorum yobaz çocuk.Babam,'Yobaz'ı' terk ettikten sonra ikizimin peşini bıraktı mı zannediyorsun?Her şeyi biliyor.Fırat'ın her yaptığını.Her anını,kimlerle birlikte olduğunu.Benim babam,öyle akıllı bir adam işte.Ama o yobaz,Fırat'ı da tıpkı kendine benzetmiş.''

Kaşlarımı öfkeyle çatarken,yükselen sinir katsayılarımla birlikte ukala kıza cevap verdim.Nasıl bir zihniyeti vardı böyle?Anlamıştım,yobaz diye bahsettiği annesiydi.

''Senin o yobaz dediğin kadın var ya,senin hâyâlinle yatıp kalkıyor.Ve seni ne kadar çok merak ediyor biliyor musun?Tabi sen bunu bilemezsin.Artık o adam senin aklını nasıl bulandırmışsa!''

Uçuk kahve rengine kaçan kaşları sorgularcasına kalktı.

''O adam?''

''Fırat pek sevgili babana 'o adam' diyor.Tıpkı,senin annene 'yobaz' dediğin gibi.Evet,haklısın!Fırat çok neşeli ve çektiği acıları kimseye yansıtmıyor.Ama ikizine olan sevgisini ve onu görememenin verdiği hüznü kalbine gömmüş biri.O,senin gibi birini haketmiyor.Madem onu benden iyi tanıyordun,neden benimle buluşmak istedin?''

Kolejdeki Feraceli (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin