Karışım ✮ -11-

En başından başla
                                    

Bacaklarımda kalan son güç ile bulduğum şifacıların odasına hızla kendimi attım.Herkes sessizce önünde ki deneyler ile meşgul olurken fazlasıyla rahat görünen koltuğa kendimi bıraktım.Oturur oturmaz sırtıma saplanan ağrı yavaşça gevşerken rahatladığımı hissetmiştim.Bu iyi gelmişti...Doğrusu Mahiro benden daha çok yorulmuştu.Hem konuşmuş,düşünmüş,fikir ileri sürmüş ayrıca kışlada bazı taşıma görevlerine yardım bile etmişti.Sanırım bu odadan onun için dinlendirici bir şeyler çıkarabilirdim.Bacaklarımın dinlendiğini hissettiğimde ayağa kalktım.İşini bitirip çıkmak üzere olan ufak tefek bir kız vardı.Yanına giderek ''Acaba burada ki bitkileri kullanmamda bir sakınca var mı?'' diye sordum.

Kız kocaman gözlüklerinin üzerinden bana bakarak ''Kimsin?'' diye sordu.

''Alice...Bay Mahiro'nun özel asistanıyım.''

''Ne yapmak için kullanacaksın?''

''Bay Mahiro oldukça yorgun görünüyordu...Bu sebeple ona ufak bir karışım yapmak istedim.''

''Kusura bakma bayan yanlış yapacağın bir karışım felakete sebep verebilir.Bu işi uzmanlarına bırak.'' dediğinde güldüm.''Öyleyse yapacağım karışım o uzmanların gözetiminde olsun?''

''Buradan sorumlu olan benim geri kalanı hep stajyer.Bende tam çıkıyordum.'' diyerek kapıya yönelirken ''Sadece beş dakika Uzman Hanım,emin ol pişman olmazsın.''

***

''Anlıyorum...Yani sarsara otunu duman tozu ile karıştırırsak zehir etkisi tam tersine mi dönüyor?''

Başımı aşağı yukarı sallayarak ''Aynen öyle...Ayrıca ortaya çıkan karışımı sıcak su ile birleştirerek muhteşem bir enerji çayı da elde ediyorsunuz.''

''Mükemmel bir karışım! Gerçekten tebrik ederim Alice.'' dediğinde sırıttım.Buranın uzman kişileri bile bu basit bilgileri bilmiyorsa güç olarak nasıl böylesine ileri seviyede olabiliyorlar? Anlamıyorum.''Bu arada uzman olduğunu söylemiştin değil mi? Yanlış anlamanı istemem ancak bu anlattıklarım alt yapı bilgiler...Yani acemilerin bile kolaylıkla yapabileceği bir şey.'' dediğimde gözlerini kaçırdı.''A-Aslında...Buradan sorumlu kişi Doktor Alucard.Kendisi şuan Kral ile görüşüyor,bu nedenle içeriye kimseyi almamak konusunda beni uyardı.'' dediğinde çaktırmadan göz devirdim.''Ah,sorun değil öyleyse.'' diyerek ufak eklemeleri yaparak bir şişeye koydum.Bütün öğrencilerin beni gözetlediğini fark ederek ''Sorun ne?'' diye sordum.Aniden hepsi yanıma gelerek yığınla soru sormaya başladılar.Anlaşılan bu Doktor Alucard dedikleri adam bilgilerini sadece kendine saklıyordu.

***

Kısa sürede kendimi öğretmenliğe öyle bir kaptırmıştım ki Mahiro'nun kapı eşiğinden beni dinlediğini fark etmemiştim.Hızla öğrencilerin arasından sıyrılıp şişeyi kaptığım gibi yanına gittim.''Sanırım kendimi kaptırmışım,affedersiniz.''

Gülümseyerek ''Sorun değil Alice,seni böyle eğlenirken görmek beni de çok mutlu etti.'' dediğinde tam arkasında duran adam dikkatimi çekti.Hafifçe yana kayarak ''Bu Bay Alucard.Kalenin şifa bölümünden sorumlu en üst kişidir.'' dediğinde burun kıvırdım.Öğrencileri daha sarsara otunu bilmiyorlardı.Doktor bir adım öne çıktığında fazla uzun boylu gözükmüştü.Kahverengi gözlüklerini havalıca geriye doğru ittirerek ''Öğrencilerim size zahmet çıkarmış gibi görünüyor Asistan Alice.''

Başımı iki yana sallayarak ''Hiçte bile...Oldukça eğlenceliydi.'' ki bu yalan değildi,fazlasıyla eğlenmiştim.Hafifçe tebessüm ederek ''Öyleyse bir aylık süreniz bittiğinde sizi şifa bölümüne almak isterim.Bize katkınız olacağını düşünüyorum.''

''Gerçekten mi?'' gözlerimin içinin parladığına emindim.''Çok mutlu olurum.'' diyerek gülümsediğimde Mahiro ''Hadi gidelim,burada ki işimiz bitti.'' diyerek hızla yanımdan geçti.Bir çırpıda ''Sizinle tanışmak güzeldi Doktor.'' dediğimde gülümsedi.Dudakları gülümserken daha da inceliyor,yanaklarında devasa çukurlar oluşuyordu.Beni başıyla onaylayarak odasına girerken hızla Mahiro'nun peşinden koşmaya başlamıştım.Bu kadar kısa sürede koşmama sebep olacak kadar hızlı ilerlemişti.Nefes nefese ''Artık yavaşlasan diyorum!'' diye bağırdım.Etrafta kimse olmadığı için rahat hissedebilirdim,sanırım? Aniden durduğunda sırtına çarpmıştım.Hızla geri çekildiğimde bana doğru döndü yüzü düzdü.Resmen.Düzdü.Hafifçe tek kaşını kaldırarak gözlerini kıstı.''Kovulmak mı istiyorsun asistan?'' dediğinde her zaman ki sıcak sesi sanki dondurucuya konmuş gibiydi.''Ş-Şey ben sadece...'' Korkutucu yüzü kekelememe sebep olmuştu.Gözlerim onun gözleri hariç her yere giderken ''O ne?'' diye sordu.Elimde ki şişeyi kastettiğini fark edince şişeyi ona uzattım.''Bugün ki bütün işleri yapmak benim açımdan çok yorucuydu.'' dediğimde kaşları çatıldı.''Ama senin daha fazla yorulabileceğini düşündüm.Bu yüzden şifacıların odasında ufak bir karışım hazırladım.'' dediğimde kaşları yavaşça düzeldi.

İç çekerek şişeyi elimden nazikçe aldığında eski haline geri döndüğünü anladım.''Teşekkürler karışım için.'' diyerek sırtını yine bana döndü.''Bugünlük bu kadar iş yeterli öyleyse Alice,odana gidebilirsin.''

''Ama daha muhaseb-''

''Gidebilirsin.'' diyerek hızlı adımlarla ilerleyerek koridorun sonuna doğru yavaşça kaybolmuştu.Niye birden öyle sinirlenmişti ki? Ah hata bendeydi! Niye onu kendi haline bırakmayıp karışımla falan uğraştıysam.Gerçekten normalde fazla merhametliymişim...

Kovucu ✮ 3 (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin