LİLY LUNA POTTER VE ZAMAN DÖNDÜRÜCÜ-SCORİLY (tamamlandı)

Gizem Dairesi

Petunia'nın ikinci katta suratını iyice düşürerek sırf mecbur olduğu için düzenlediği odalara dağılmaya çalışıyorduk. Herkese ayrı oda düşecek kadar oda yoktu. Bu yüzden ikişerli olarak üç odaya dağılmak zorundaydık.

Dumbledore çoktan kendi başına bir odaya girmiş. Geri kalan üç odayı paylaşmamızı istemişti. Ama bu imkansızı istemek gibi birşeydi. Neredeyse 40 dakikadır kavga ediliyordu. Vernon ve Petunia biz kavgaya daldığımızdan beri ortalıkta gözükmüyordu. Büyük ihtimalle bizi polise şikayet etmeye çalışıyorlardı..

Scorpius bir kez daha büyük babama "Lily benimle kalacak!" dedi dişlerinin arasından.

Büyük babam inatla burnunu havaya dikti. "Torunum benimle kalacak!"

Büyük Lily sinirle cırladı. "JAMES POTTER! Ben kiminle kalacağım? O muhteşem beynin buna bir çözüm buldu mu?"

"Tabiki sende benimle kalacaksın Evans!"

Sirius güldü. "Çatalak üç oda var."

"Büyük baba bu seferlik Scorpius'la kalsam?" diye sordum masumca.

"Olmaz Luna. Oğlum böyle birşeye izin verdiğimi duysaydı beni lanetlerdi." diye karşı çıktı.

Büyük Lily sıkılmış dişlerinin arasından konuştu. "Sorumlu baba olma çabanı takdir ediyorum James. Ama sen söylemezsen oğlumuz bunu öğrenemez."

Sirius kıkırdadı. "Tabi bide ben söylemezsem.."

"Patiayak, başka konuda onunla uğraşırsın.. Luna ve Malfoy bugün aynı odada kalsınlar..." dedi Remus ve sonra göz devirip diğerlerine bakarak devam etti. "Bende Patiayakla birlikte kalırım.."

"Benim seksi naçizane vücuduma göz devirdiğini gördüm Aylak. Benimle yatabildiğin için kendini şanslı saymalısın." dedi Sirius göz deviren arkadaşına.

Büyük babam hala mızmızlanmakta kararlı gibi duruyordu. "Oğlum beni hiç affetmeyecek... Bana bak Malfoy! En ufak bir ses duyarsam o odaya ışınlanırım."

Scorpius ağzının içinden mırıldandı. "Kendi sesinizden bizi duyarsanız, olur."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp böğrüne dirseğimi geçirdim. Acı dolu bir inleme çıkardığında onu cüppesinin yakasından tutup diğerlerine "Iyi geceler" dileyerek en yakın odanın içine soktum. Büyükbabam hala dışarda söyleniyordu. Büyük annem onu azarlerken Sirius hiç usanmadan arkadaşının otoritesiyle dalga geçmeye devam ediyordu. Sonunda diğer iki kapının da kapanma sesi duyulduğunda rahat bir nefes aldım.

Yatağın üzerindeki bol pijamalara bakıp Scorpius'a döndüm. "Gözlerini kapa!"

Güldü. "Lily! Saçmalama! Minik Malfoylar yapmamız gerekirken sen giyinmek için arkamı dönmemi mi istiyorsun?" Inanamıyormuş gibi devam etti. "Benden utanıyor musun?"

"Kapa çeneni şapşal! Dön arkanı!"

Dediğimi yapıp arkasını döndüğünde Petunia'nın pembe pahalı pijamasını elime aldım. Ben giyinmeye başladığımda Scorpius'ta arkamdan
kıkırdamaya başladı.

Giyinmeyi tamamladığımda sinirle sordum. "Neye gülüyorsun sarı kafa?!"

"Aslında ben bakmayacaktım kızıl ama karşımdaki ayna pek yardımcı olmadı."

Scorpius'un karşısında duran aynayı gördüğümde gözlerim kocaman açıldı. "Küçük sarı sapık! Beni uyarabilirdin!"

"Manzara hoşuma gitmişti.." dedi masumca dudaklarını bükerek.

Elime aldığım yastığı ona fırlattım. "Bunun hesabı sorulacak Malfoy!"

Yastığı yakalayıp homurdandı. "Hemen Malfoy demesen şaşardım zaten.."