LİLY LUNA POTTER VE ZAMAN DÖNDÜRÜCÜ-SCORİLY (tamamlandı)

Malfoy Malikanesi

"Eee nasıl çıkacağız?" diye sordu büyük babam merakla.

Hepsine göz gezdirdim. "Tüm bunlardan kurtulduğumuzda bunu kesinlikle babama söylemeyeceksiniz, tamam mı? Albie ve Jamie beni öldürür."

Sirius neşeli bir kahkaha attı. "Munzurluk kokusu alıyorum Çatalak. Torunlarına şu an tapmaya başladım."

"Neden bahsediyorsun Luna? Neyi söylememeliyiz?" dedi Remus'ta merakını bastırmadan heyecanla.

Büyük annem Lily çoktan onaylamayan bakışlarını suratıma dikmiş bişey demeden beni izliyordu.

Yanımda Scorpius'ta iyice meraklanmıştı. Suratımı dikkatle izliyordu. "Hadi ama kızıl! Döndüğümüzde seni profesör McGonagall'a şikayet edip cezamı azaltmam gerekiyor.. Bana malzeme ver."

Gülüp omuzuna ufak bir şaplak attım. "Öyle bişey yaparsan sadece ceza almakla kalmam aynı zamanda babam bizi mahkemelerden toplamak zorunda kalır. Bu yüzden o seçeneği aklından derhal sil Scorpius...Şey...Nasıl desem?... Neyse bence direk söyleyeyim... Ben bir yasadışı animagusum."

"Oh Merlin! Sen kesinlikle bana değil James Potter'a benziyorsun!" diye isyan etti büyük Lily. Büyük babam sanki kendisine hakaret edilmiş gibi bir bakış attı büyük anneme.

Scorpiusta onu destekliyormuş gibi yapmak için beni gülerek cıkcıkladı.

Ona aldırmadan "Ama bunun bir sebebi vardı büyük anne. Muziplik olsun diye üç kardeş boş bir günümüzde hadi animagus olalım demedik.." dedim. Anılar aklıma dolarken biraz hüzünlendim. Bir kez daha kardeşlerimi özlemenin sızısını çok net hissettim.

"Peki bunun mantıklı açıklaması ne benimle aynı yaştaki ve benimle aynı görüntüdeki sevgili torunum? Söyler misin?!" diye payladı beni.

Scorpius ve diğerleri hiç sesini çıkarmadan Lily Evans'ın azarlamasının bitmesini bekliyordu.

"Ted abi için..."

Remus büyük annem beni azarlarken dinlemiyormuş gibi kafasını çevirdiği yerden hızla bana döndü. "Hayır! Yoksa o da mı?!" diye sordu acı dolu bir sesle. Gözlerinin dolduğuna yemin edebilirdim.

"Hayır! Hayır! Sakin ol! Küçükken belki olur diye çok korkardı. Biz de babamın seherbaz kitaplarını birazcık ama bakın gerçekten çok azcık izinsiz karıştırıp sizin yaptığınızı yaptık... Öyle bişey olursa onu bırakacağımızı düşünüyordu. Bizde bunu engellemeye çalıştık... Sonra öyle bir tehlikesi olmadığını görünce o da bizim gibi animagus oldu ve bizde bunu çok çok minik bir miktarda muzipliğe kullandık... Lütfen! Aramızda kalsın! Annem, Ron dayım ve babama benzedik diye zaten bize gıcık oluyor. Belayı başımıza çektiğimizi söyleyip en son bizi evlatlıktan reddetmeye çalışıyordu. Bunu söylerseniz eğer hepimizi lanetler.."

Büyük babam inanamaz gözlerle büyük anneme baktı. "Acaba gelinim kime benziyor?!"

Büyük annem ise ona hıhlayıp omuz silkti. "Ne gibi minik muzipliklerden bahsediyoruz?"

Sıkıntıyla iç geçirdim. "Bunu söylemek zorunda mıyım?"

Büyük Lily tehditkar bir tonla "Oğluma şikayet etmemi istemiyorsan söylemek zorundasın" dedi.

"Aslında babama söylemen çokta sorun olmaz" deyip sırıttım.

Büyük annem kararlı bir tonla "O zaman sanırım gelinim sizi evlatlıktan reddedecek." diye yanıtladı beni.

"Yaa büyük anneee.." diye isyan ettim acımasını bekleyerek. Ama o hiç etkilenmeden 'çabuk dökül' bakışını attı. Benimle aynı yaşta olmasına rağmen otoritesini gayet rahat kurabiliyordu.