"Onur- git" dememe rağmen yanıma geldi ve eğildi, yüzüme soğuk bakan gözleri titrememe sebep oluyordu,

Yavaşça çenemi kavradı ve gözlerini gözlerime sabitledi,

"Beste" dedi fısıltıyla, başımı iki yana sallayark kurtulmaya çalıştım ama olmadı, ellerini sertleştirdi,

"Sadece bir öpüşmeydi-" gözlerine bakamıyordum,

"Gözlerime bak!" diye sertçe konuşunca korkak bir şekilde gözlerine baktım,

"Bunu anlayana kadar bu odadan dışarı dahi çıkmayacaksın-" dediğinde gözlerim doldu,

"Benim olduğunu anlayana kadar hiç kimseyle buluşmayacaksın" dediğinde ağzımı araladım,

"Ama-" dudaklarını dudaklarımı yapıştırdı, karşılık vermedim, korkuyordum, her şeyden çok, korkuyordum,

Dudakların çekmedi, üst dudağımı sertçe ısırırken hıçkırık kaçtı ağzımdan.

İç çekerek ayrıldı, ayağa kalkarken ona bakmıyordum, bakamıyordum

Kapıyı sertçe kapattı, anahtarı sonuna kadar çevirdi.

*

Bir haftadır kimseyle konuşmuyordum, sadece Onur bana yemek getiriyordu, onu gördüğümde korkum kat be kat artıyordu, bu durumda da yemeğimi bitirmezsem odadan çıkmayacağını söylüyordu.

Camın önünde bir sandalyeye oturmuş dışarı bakıyorum, Ateş kötü yaralanmıştı ve ona ne olduğunu bilmiyordum ve acayip merak ediyordum.

Camı demir parmaklıklarla kapatmıştı, kaçıp gideceğimi biliyordu ve bu yüzden her önlemi almıştı.

Bir hafta boyunca sadece Onur u düşündüm ve ne yapmam gerektiğine karar verdim,

Saçlarımı topuz yaptım, her ne kadar kapının kilitli olduğuna emin olsamda açmayı denedim, açıldı.

Ağzım fil girecek kadar açılırken bunu daha fazla düşünmedim, merdivenlerden inerken kalbim daha da hızlı atmaya başladı,

Onur, Furkan ve Deniz aşağıda yemek yiyordu, kimseden çıt çıkmamasına rağmen ortamdaki gerilmeyi anlamak zor değildi.

Yavaşça yemek yedikleri yere gelirken Furkan başını kaldırdı ve benimle göz göze geldi, bana içten bir şekilde gülümserken bende ona gülümsedim.

Onur başını dahi kaldırmadı çünkü geldiğimi biliyordu, masanın kenarına gelirken yüzüğümü çıkardım ve masaya koydum.

"Ben ayrılmak istiyorum" dedim ve titrek bir şekilde nefes aldım.

Ortamda sadece çatal bıçak sesi vardı ve oda kesildi, Onur un ellerinin titrediğini gördüğümde bi kaç adım geriledim,

Başını kaldırmadan yanında duran yüzüğe baktı, dudağının seğirmesiyle her şey bi anda oldu,

Hızla ayağa kalkıp masayı devirdi, Deniz hızlı refleksleri yüzünden yara almadan kurtuldu,Yemekler yerlere düşerken çıkan tabak kırılma sesiyle gözlerimi kırpıştırdım.

Onur sertçe kolumu kavrarken küçük bi çığlık attım,

"Ne dedin?" dedi beni anlamaya çalışır gibi,

"Ayrılma- istiyorum" kelimeleri düzgün söyleyemiyordum, beni sertçe bıraktı, eşyaları dağıtmaya başladı, Deniz ve Furkan bi anda yok olunca gözlerim doldu.

"SADECE ÖPÜŞMEYDİ!" dedi ve koltuğu yere devirdi, onu sakinleştirmek istiyordum ama ilk önce kendimi sakinleştirmem gerekiyordu,

"Bana yalan söyledin!" dediğimde sertçe saçlarını çekti ve elini duvara koydu,

DİKKAT KATİL VAR!!Where stories live. Discover now