Multideki Koray
İlk şaşırsada bana karşılık vermeye başladı, onu yumuşak öperken dudaklarımı dişledi.
"Onur-" nefes almak için geri çekildiğimde o da ellerini tişörtümün içinden çekti.
"Hı?" gözleri yarı kapalıydı, küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim,
"Uyuyalım mı?" dediğimde üzerime eğildi, başım yatak başlığıyla buluşurken hafifçe gülümsedi,
"Sonra uyusak?" dedi ve başını boynuma gömdü, küçük küçük öpücükler bıraktı.
Ellerimle yumuşak olan saçlarını kavradım ve okşadım.
"Şimdi hazır değilim Onur" dediğimde sesli bi iç çekişini duydum, zar zor kafasını kaldırdı ve yüzüme baktı,
"Hazır olduğunda anlarım" dedi ve başımı öptü.
Bana saygı göstermesi ve düşüncelerimi önemsemesini seviyordum. İyiki ona şans vermişim diyorum bazen içimden.
*
"NE?" evet şuanda kahvaltı yapıyorduk ve Pazar günüydü.
"Bu kadar sevineceğini biliyordum" Furkan sırıtıp arkasına yaslandı.
Önümdeki şey gerçek mi diye dokundum.
"Kanka merak etme gerçek.... Çık şu fakir halinden" dedi Mert ve sucuğu ağzına soktu.
Ağzım açık bir şekilde İphone 6s i öptüm, evet hayatımdaki en değerli şey artık bu.
"Hayatımda senin kadar salak birisini görmedim" Deniz in sözleriyle şaşkın halimden çıkıp bakışlarımı ona çevirdim,
"Küçükken sana domuz boku mu yedirdiler? Bi sus! İphone 6s bu, boru değil" dedim ve yenı telefonumu yanağıma bastırdım.
Sabah kalktığımda Onur yoktu, geceleğin haber verdiği için endişe etmiyordum.
"Artık İfonum olduğuna göre-" Koray bana bakarak kaşlarını çattı, İphone a ifon demiş olabilirim.
Mertin ağzına atacağı son sucuğu elimle alıp ağzıma attım.
Bana şaşkınca bakarken sonra yüzü düştü,
"O sondu" dedi ve hüzünle arkasına yaslandı,
"O zaman hepsini yemeseydin! Çattık ya.... Telefonum olduğu için sucuklarımı sahipsiz sandın demi?" dediğimde başını kaldırdı ve ağzını açtı,
"Bi daha seninle yemek savaşına girmeyeceğim" dediğinde sırıtmaya başladım.
*
"SEN NE KADARDA TATLISIN!" dedim ve lüks olan televizyondaki Oliver Queen (ARROW) yavşamaya başladım.
"Abi şundaki karizma Kağanda olsa var ya, kızların işi bitmişti" koltukta bağdaş kurup önümdeki masadan çikolataları ağzıma tıktım.
Furkan, Mert, Koray ve diğeri okula gitti. Bende inandım, oğlum Pazar bugün Pazar!
"Efendim Onur bey çikolata yemenizi yasakladı" önümdeki manyak karı ne dedi az önce?
Ağzım açık ona bakarken sütlü çikolatamı yuttum.
Bu arada Furkan ın deyimiyle 'SEKSİ HİZMETÇİLER' bugün gelecekti, iki saat önce geldiler.
Önümdeki kızı inceledim, uzun boylu (benden kısa yok lan bu dünyada!), sarışın, maviş gözlü ve götüne bile gelmeyen eteğini görünce kaşlarımı çattım. Hiç mi abisi ya da babası yok bunun?
YOU ARE READING
DİKKAT KATİL VAR!!
Teen Fiction"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve...
