Bölüm 32

119K 4.6K 2.4K
                                    


Multideki Hakan(Şu Ateşin çetesindeki korkunç çocuk)

iyi okumalar

Biliyorum bölümler geç geliyor, daha hızlı yazmaya çalışıyorum. 

Lütfen biraz saygı gösterşn bende insanım :) 

"Oğlum sıçtın ha" dedim ve güldüm. 16 kilo olan çocuk 5 ton sıçtı.

Bakın buraya nasıl geldiğini falan merak etmiyorum, sadece yemekte ne yediğini sorguluyorum.

Kenan hafifçe bana döndü ve kıkırdadı,

"ABA!" dedi ve ellerini bana doğru uzattı, bu tatlı görüntüye kıyamadım ve bende onu sımsıkı sardım.

Onur tek kaşını kaldırıp bize baktı,

"Babamı arayım" dediğinde kaşlarım kalktı, benim babamı kendi babası olarak görüyorsa kendini iyice bu aileye hapsetmiş demektir.

Telefon tuşu sesi geldi ve kulağına götürdü, "İçeri geçin" dedi ve başımı öptü.

İçeriye geçerken kollarını boynuma sarmıştı, kıvırcık saçları yanağımı gıdıklıyordu.

Koltuğa oturduğumda hapşurup osurdu, ikili kombosuna şaşırırken tekrar osurmaması için uyardım.

"Üstümde osurma bari!" dedim ve yalancıktan bi sinirle ona baktım.

Güldü,

"Eee aile nasıl bakalım?" dedim direkt konuya dalarak. İnsan sen buraya nasıl geldin diye sorar ama bizim ailenin IQ sünün toplamından daha fazla IQ sü olduğu için sormadım.

"Ane iyi" dedi ve dudaklarını yalayıp tavana baktı,

"Babo iyi" dedi ve başını salladı,

"Abam da iyi, geçen gün Egemen abi geldi. Sonra işi olacağı için Ankaraya gideceğini söyledi" dedi ve dudaklarını büktü.

"Peki Kağan?" dedim içim rahatsız olurken.

"O şey..." bana biraz eğildi ve sır veriyormuş gibiydi,

"Abim sigaraya başladı" dedi ve önüne gelen kıvırcık saçını arkaya attı,

"Geceleri seni sayıklıyo 'Abla gitme' diye" dediğinde gözlerim doldu,

"Başka?" dedim sesim titrerken,

"Ben görmedim zannediyo ama beyaz toz kullanıyo" dediğinde korkuyla gözlerim büyüdü.

N'apmışım ben Kağan'a?

"Peki sen şimdi bir şey ister misin?" dedim ve ağlamamak için dudaklarımı ısırdım.

"SOSİS!" diye bağırdığında burukça gülümsedim, televizyonu açıp kumandayı ona verdim.

Hızlı adımlarla mutfağa gittim, ellerim titrerken buzdolabını açtım ve sosisleri çıkardım. Sosisler ellerimden kaydı ve yere düştü.

Sesszice ağladım, Kağanıma ne yapmıştım? Uyuşturucu mu kullanıyordu?

"Beste!" Onur un sesini duymuştum ama yere oturup bacaklarımı kendime çektim,

"Noluyor?" Onur un kısık sesine karşın bakışlarımı ona çevirdim,

Gerilmişti, endişeliydi! Gözlerinin içine baktığımda acı gördüm.

Burnumu çektim ve ayağa kalkarak Onur a sarıldım,

Onur bu tepkimi beklemiyordu ama o da sımsıkı sarıldı. Yalnız şuan fazla sıktı, suyum çıkmış olabilir.

DİKKAT KATİL VAR!!Where stories live. Discover now