"Ama-"

"Ecrin, Buğra, Doğukan ve Seda Onur un adamı" sözleriyle gözlerimi şok etkisiyle açtım,

"Hı?" şokumu görünce gülümsemesi genişledi,

"Seni oradan takip ediyordu, her ne yapıyorsan Onur a bildiriyorlar" nefes alamıyordum, Onur un beni takip ettirdiğini biliyordum ama en iyi arkadaşlarımın onun adamı olması?

Bakışlarımı masaya sabitledim, kıpırdamadan dururken sessizliği bu sefer Deniz böldü,

"Bak abim sadece senin güvenliğini istiyor-" derin bir nefes aldı,

"Bugün olan Ateşle konuşmanı biliyor ve çok sinirli" dediğinde kaşlarımı çattım,

"Bugün onunla konuştum sinir-"

"Ondan sonra fotoğrafları gördü" dediğinde başımı ellerimin arasına aldım,

İkimizinde sırları vardı ve bu çok kötü bir yere gidiyordu, bu akşam her şeyi açıklayacaktım ve kızacaktım büyük ihtimalle,

"Peki sen neden bunları söylüyorsun?" dediğinde omuz silkti,

"Aranız bozuk olunca olan Furkan ve bize oluyor, o yüzden aranızı iyi tutun" ve gitti,

Hala şokun etkisindeydim, Ecrin, Buğra, Doğukan ve Seda dan böyle bir şey bekelemezdim,

Sonra beynime jeton düştü,

Ecrin Furkan ın telefon numarasını ona sorarak alamazdı! Tabi ki de Onur dan alacaktı,

Derin bir nefes aldım ve kafamı vurdum,

"Beyinsiz! Gerizekalı! Salak!" sonra durdum,

"Yok ben zekiyim-" sonra düşündüm, "Hayır malım"

*

Onur kapıdan içeri hızla girince yerimde hopladım, o kadar yaptığım patlmaış mısır yerlere dökülünce iç çektim,

"Bunlar doğru mu?" Onur gergin bir şekilde yanıma geldi ve elindekini gösterdi, gözlerimi kısarak baktığımda Ateşlerin evinde kaldığım fotoğraflar vardı,

"Onur-" açıklama yapacakken sinirle kağıdı yırttı,

"Aramızdaki yalanlar ne zaman son bulacak?" dedi ciddi sesiyle, ayağa kalktım ve karşısına dikildim,

"Ben sana anlatacaktım ama-"

"AMA NE?" bağırması, alt kata kadar gitmiş olacak ki Sedef Teyze geldi ve bizi gördü,

"Şey ben-" sonra da koşarak alt kata indi,

"Hiç bir şey olmadığını biliyorsun! Orada sadece Ateş yoktu, diğerleri de vardı" gözlerimi sonuna kadar açtım ve pot kırdığımı anladım,

"Onlar dost değil Beste! Bunu biliyors-" susması için elimi kaldırdım,

"Onlara kötü adam falan deme, çünkü sen herkesten daha kötüsün! Sen bir katilsin" dedim son cümleyi vurgulayarak,

Sertçe yutkundu ve üzerime yürüdü, bi kaç adım geriledim,

"Ben dünyadan kötüleri siliyorum! Öldürdüğüm kişilerin ne bok yediklerini bilseydin-" kaşlarımı çattım ve sözünü kestim,

"Kıskançlığından dolayı öldürdüğün insanlar peki?" dedim ve titrek bir nefes aldım,

Gözlerime son kez baktı, ağzını açtı ama kapadı,

"Seni ne kadar çok sevdiğimi göremiyorsan yapacak bir şey yok" ağzım açık kalırken montunu aldı ve evden çıktı.

*

Gece geri gelmediğinde uyumadım, uyuyamadım ve içimde kusma hissi vardı,

"Neden-" midem ağzıma gelirken tuvalete koştum ve içimde ne varsa her şeyi çıkardım,

"Sakin ol" dedim ve ağzımı çalkaladım, midemi biraz ovaladım ve dün gece ne yediğimi düşündüm,

"En son patlamış mısır yedim-" tek kaşımı kaldırdım, " Hiç bir şey mideme dokunmuş olamaz" Tuvaletten çıkıp okul üniformalarımı giydim, aşağı kata hızla inerken Furkan ın geldiğini gördüm,

"Hiçbir yere gidemezsin"

"Sana da günaydın" dedim ve gözlerimi devirdim,

"Günaydın" biraz bekledi, "Okula falan gitmiyorsun, abimin emri var"

"Ne demek oğlum bu? Ben gayet özgür bir kadınım" dedim ve tam kapıdan gidecekken kolumu tuttu,

"Onu abime kendini aşık ettirirken düşünecektin" kolumu çektim ve üzerine yürüdüm,

"Ben hiçbir şey yapmadım, beni takip ederek beni nasıl korkatacağını aklından geçirdi mi? Sonra evlendi! Ailemle tehdit ederek benimle evlendi!" içimdeki her şeyi kustum, o ise sadece ifadesiz bir şekilde bakmaya devam etti,

"Ama sonra onu sevdin değil mi?" duygusuz sesine karşın dişlerimi sıktım,

"Evet" dedim sadece, iç çekti ve beni kendine çekip sarıldı,

"Abim bu konularda acemi, annem öldük-" yutkundu, "Öldükten sonra bir kadına tutuldu ve onun peşinden gitti" dediğinde ona sarıldım,

"Haklısın" biraz öyle kaldıktan sonra ayrıldık,

"Bana güzel bir abi olabilirdin" dedim ve şakacı bir şekilde göz kırptım, buruk bir şekilde gülümsedi,

"Seni seviyorum" tek kaşımı kaldırdım,

"Yani yenge olarak! Sakın yanlış anlaman, öyle bir şey olsa Onur abim bokumu bile siker" dediğinde güldüm.

*

Öğlene doğru Furkan ı bile ikna etmiştim ama okula gitmedim, kendimi biraz rahat hissetmek için yürüyüşe çıktım,

Furkan haklıydı, Onur a fazla sert çıkıyordum ama onun da yaşadıkları normal değildi, onu seviyordum ne kadar kırgın olsam da seviyordum.

Önümde siyah bir araba durdu, son anda kendimi çektim,

"Yuh! Şoförlüğünü kasaptan mı aldın?" dedim ve arabaya tekme attım, şoför koltuğu açılınca ayağımı hemen indirdim,

"Ate-eş?" Kaşlarını çatarak bana geldi,

"Bak ayağımla yanlışıkla vurdum, benim suçum değil yerçekimi kanunu" son anda durdu, yüzü yumuşar gibi oldu ama sonra sert haline geri büründü,

"Neden onu seviyorsun?" ne demek istediğini anlamamıştım,

"Neyden bahsediyorsun?" dişlerini sıktı,

"Seni aldattığı halde neden onu seviyorsun?" gözlerimi sonuna kadar açtım,

"Onur öyle bir şey yapmadı! Düzgün konuş" dedim sesim titrerken, kolumu sertçe çekti,

"Kavga ettiğiniz gün Onur nereye gitti biliyor musun?" tam ağzımı açıp cevap verecektim ki,

"Bardaydı! Yanında kim vardı? AYÇA!" sertçe bağırmasıyla ve söylediği sözlerle dondum kaldım, beni bıraktı, güç almak için duvara tutundum,

"Yalancı!" dediklerime güldü, o sırada Onur un gür sesini duydum,

"Karıma bir adım daha yaklaşırsan seni gebertirim!"


DİKKAT KATİL VAR!!Where stories live. Discover now