Onsuz olamazdım ben. Yapamazdım. Ölürdüm gözlerine bakamazsam.

Odaya baktım tekrar. Her yerde onun kokusu vardı.

Aklıma bana birkaç saat önce söylediği şarkı geldi. Gözlerim dolmuştu.

Hayatım boyunca sadece ilk kez bir kıza böyle davranmıştım.

Aşkı onda tatmıştım... Şimdi beni bırakıp gitmesine izin vermeyecektim.

Oturduğum yerden kalkıp kapıya ilerledim. Merdivenlere ilerlediğimde aşağıdan duyduğum seslerle hızla inmeye başladım.

Merdivenleri indiğimde ilk gördüğüm kişi Ayaz'dı. Onun ardından Egemen'i ve Asya'yı gördüm.

Ayaz'ın burda ne işi olduğunu merak ettiğinizi biliyorum. Onunla bir anlaşma yapmıştık. Nefes'i bulana kadar kendi meselemizi bırakıp onu aramaya odaklanacaktık.

Mert de görüş açıma girdiğinde hemen yanına ilerledim. Yüzündeki anlamsız duygu beni korkutmaya yetsede yinede soru mu sordum.

"Bir gelişme var mı Mert? " derin bir nefes çekmişti içine.

Mert benim üniversiteden arkadaşımdı tabi Egemen'inde öyleydi.

Şimdilerdeyse de emniyet müdürüydü. Bize yardım edebilecek en iyi kişiydi şuanda.

" Yiğit, kardeşim... " dediğinde sabırsızca araya girdim.

" Konuşsana Mert, Nefes'i buldunuz mu? " dedim. Benimle birlikte arkamda duran Ayaz, Egemen ve Asya da dikkatle dinliyorlardı.

"Nefes'in tarifine uyan bir kız cesedi bulmuşlar."  duyduklarımla kalbim soğumuştu.

Bu, bu olamazdı.

Nefes beni bırakmazdı. Öyle değil mi?

Kalbim yavaşlıyordu. Nefes aşışverişlerim hızlanırken başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır lan hayır!!!  Olamaz bu anladın mı? Nefes değildir o! " deyip Mert'in yakısına yapıştım.

Mert'i sarsarken Egemen de kollarımdan tutup beni durdurmaya çalışıyordu.

" Sizin yüzünüzden!  Duydunız mu beni! " duyduğum sesle arkamı döndüm. Diğerleride benimle birlikte gözyaşları içinde konuşan Asya'ya bakıyordu.

" Sizin yüzünüzden!  Mutlu musunuz şimdi. İkinizde ablamın hayatını mahvettiniz. O sadece mutlu olmak istemişti. Sadece beni korumak istemişti. Ama siz o-onun hayatını mahvettiniz. " diyebilmişti.

Gözyaşları içinde yere yıkıldığında Egemen koşarak yanına gitmişti.

Bende Mert'e dönüp bulunan cesedin hangi hastanede olduğunu öğrenmiştim. Koşar adımlarla evden çıkıp arabama ilerledim. Ayaz'ın da peşimden geldiğinde itiraz edecek yada sinirlenecek zamanım yoktu.

Arabayı çalıştırıp adresini aldığım hastaneye sürdüm. Kısa bir süre hastaneye gelmiştim.

Morg bölümüne ilerlerken ayaklarım gitmiyordu sankii...

Tüm kalbimle onun olmamasını diliyordum.

Asya'nın sözlerini hatırladım. Haklıydı..

Benim yüzümdendi.

Nefes, benim yüzümden böyle bir şeye kalkışmıştı.

Morgun kapısına geldiğimde durdum. İçeriye girmekten korkuyordum. Aslında orada Nefes'i görmekten korkuyordum.

Mafyanın EsiriWhere stories live. Discover now