6. BÖLÜM

19.6K 1K 43
                                    


Hiçbir tepki vermedim. Vermeme gerek yoktu. Bu konuda fikrim netti. Başıma mafya olan bir adamı sarmayacaktım. Kendimle yeterince uğraşıyordum zaten. Leyla fikrimin olumsuz olduğunu anladığında elindeki çatal bıçağı bırakıp kollarını masada birleştirdi ve yüzünü biraz daha bana yaklaştırarak, kısık sesle konuşmaya başladı.

"Aylardan beri araştırma yapıyoruz Şule ama kabul et artık, güçlü değiliz. Cinayet işleyenleri yakalatmayı bırak daha kim oldukları hakkında en ufak bir fikrimiz bile yok. Gittikçe çıkmaza giriyoruz. Yine her türlü senin yanında olurum buna emin ol. Sana en ufak zarar gelmesini istemem ve izin de vermem. Ama böyle bir fırsatı da kaçırma derim. Tamam adam tekin değil, güvenilir değil ama güçlü. Sen iki ay boyunca bilmeden nasıl evli kaldıysan bundan sonra da bilmeden bir kaç ay daha kalabilirsin. Böylece ailenin katilini daha kolay bulabilirsin. Böyle kestirip atma bence. Düşün, taşın. Adamla mantıklı bir anlaşma yapabilirsin." kafamı ağırca iki yana salladım.

"Bu kadar basit mi Leyla? Adamın nasıl biri olduğunu sen söyledin. Zaten bilmediğim bir düşmanım var, nasıl tehlikeli olduğunu, nasıl biri olduğunu bilmediğim biri! Ailemi canice öldüren birinin sanıyor musun ki benim peşime düşmeyeceğini? Ya da bana da bir şey yapmayacağını? Ben artık kendimden geçtim ama ailemin katilinin cezasız kalmasını istemiyorum. Tek amacım bu. Sence böyle tehlikeli bir durumdayken daha tehlikeli birini başıma sarmak ne kadar doğru?" yüzünde bilmiş bir gülümseme oluştu.

"Kendin cevap verdin aslında. Sen zaten büyük bir tehlikenin içindesin. Hem seni koruyup hem de katilin kim olduğunu bulabilir. Biraz olaylara objektif bak Şule. Bütün fırsatları değerlendirmek varken neden kendimizi daha zorlu yollara sokalım ki? Adama git gözü kapalı güven demiyorum. Ne şartlarda yardıma ihtiyacı var, ne kadar süreliğine istiyor senden böyle bir şeyi otur doğru düzgün konuş. Sende ona göre şartlarını söyle. Bir iş anlaşması gibi düşün. Bak bir avukat olarak bunu söylemem belki doğru değil ama bazı olayları adalet çözemiyor. Adam oldukça güçlü, dahası bu işlerin içinde. Sen ona hiçbir şey yapmadan yardım edecekken o da senin için ailenin katilini bulacak. Gidip adam öldürsün demiyorum bulup adalete teslim edebilir. Sadece fevri hareket etmeden önce düşünmeni istiyorum. Ailenin katilini bulabilmen için harika bir fırsat bu. Korkaklık yapıp bu fırsatı kaçırma." yine sessiz kalmayı tercih ettim. O yemeğini yemeye devam ederken bende düşüncelere dalmıştım. Gözümün önüne duygusuz kara gözler geldi. En çokta o ürkütüyordu beni ya. Duygusuz oluşu benim bu işe olumsuz bakmama sebep oluyordu. Ben her zaman açık olmayı sevmişimdir. Karşımdakinin de öyle olmasını istemişimdir. Ama o kara gözler bana, düşüncelerime, bedenime farklı hissettiriyordu. Asıl korkutuğum hiç bilmediğim hislerin içinde olmamdı zaten. Bu yüzden iş anlaşması gibi olsa da kara gözlü adamla hiçbir bağlantım olmasın istiyordum.

"Ailenin katilinin peşine düştüysen fevriliği ve korkaklığı bırakman gerek Şule. Tek başına tehlikeye girmektense güçlü biriyle birlik olabilirsin. Korkaklığı bırak ve ailen için cesur ol. Ailen için!"

"Ailem için her şeyi yapmaya cesaretim var. Bu yüzden dediklerini düşüneceğim." yüzünde derin bir gülümseme oluşurken yemeği bırakıp toplanmaya başladı. Bu işe oldukça sıcak baktığı her halinden belliydi.

"İşte bu harika. Düşün ve en kısa zamanda doğru olanı yap. Emin ol bu senin için büyük bir fırsat. Avukatın olarak bu konuda tam destek arkandayım. Şimdi benim gitmem gerek. İlgilenmem gereken başka dosyalarda var. Senden haber bekliyorum." ben bir şey diyemeden de hızla masadan kalkıp gitmişti. Bense iyice düşen yüzümle, önümde ki tabağı ileri doğru ittim. Yemek yiyecek moral bile kalmamıştı. Zaten ayakta durabilmek için zorla bir kaç bir şeyler yiyordum, şimdi de beynimde dönüp duran düşüncelerle hiçbir şey yapacak istek yoktu. O adamla hiçbir bağlantım olmasını istemiyordum evet ama Leyla beni en hassas olduğum noktadan vurmuş, aklıma zorla bu fikri sokmuştu. Ailen için demişti! Ailen için cesur ol! Şu anda ne yapıyorsam onlar için yapıyordum zaten. Onlar için çabalıyordum. Onlar için ayakta durmaya çalışıyordum. Leyla'nın dediği gibi bu bir fırsatsa onu değerlendirmem gerekti. Ama yanlış bir şeylerde yapmak istemiyordum. Bile bile daha büyük tehlikelere girmek istemiyordum.
Aklıma gelen şeyle çantamdan telefonumu çıkararak internete Ali Yalman yazdım. Elimde onunla dolu olan bir dosya olsa da onunla ilgili görüntüler ya da röportajları da öğrenmek istiyordum. Karşıma onunla dolu fotoğraflar çıktı. Genellikle takım elbiseliydi. Ve onun parçası olan ifadesizliğiyle birlikteydi. Farklı bir şeyler yoktu işte. Yine duygusuz kara gözleriyle, zoraki verdiği belli olan pozlar... Daha gerilere gittiğimde ağzında maske olan, küçük bir kızla çektiği fotoğraf vardı. Yüzü küçük kıza dönük olsa da doğal bir şekilde güldüğü belliydi. Yine yüzünde bir kaç kırışık oluşmuştu. Gözleri görünmüyordu ama duygusuz gibi görünmediği tek fotoğraf buydu sanırım. Normal biri gibi görünüyordu aslında. Üstünde takım elbise yoktu. Gözleri gibi siyah boğazlı kazak ve siyah deri ceket vardı. Altında da dar bir kot vardı. Etrafında ben tehlikeliyim diye bağıran hiçbir şey yoktu. Resmin altında ki röportaja tıklayıp okumaya başladım. Genellikle işleriyle ilgili konuşmalar olmuştu. O sorulara da kısa ve öz cevap vermişti. Buradan anlaşıldığı üzere de iş dünyasında hem tanınmış, hem de oldukça başarılı biriydi. Belki de bu kadar duygusuz olmasının sebebi de buydu. Evet, onun dünyasının içinde değildim ama az çok bir şeylerde biliyordum. Belki de gerçekten ayakta durabilmek için böyleydi. Gerçi hiçbiri mafya bozuntusu olmasına neden olamazdı ya.
Yardım kuruluşları ve yardımlarıyla ilgili bir soru gördüğümde daha da dikkatli okudum.

DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin