Bölüm - 19

7.7K 348 23
                                    

Derin ve Selin İdil'in varlığından habersiz hala kendi dünyalarındalardı. Öpüşmelerinde bir beklenti ve ya bir telaş yoktu. Sanki kelimeler yerine dudaklarıyla anlaşıyorlardı. Anlayış ve sevgi doluydu öpücükleri.

Selin hayatı boyunca bu kadar çok sevildiğini hissetmemişti. Daha önce varlığından haberi bile olmadığı hisleri yaşıyordu ve kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya devam ediyordu. Derin'in her bir dokunuşu ona hayat veriyordu.

Derin şu an istediği her şeye sahipti. Selin onun her şeyiydi ve Selin onun yanındaydı, güvendeydi. Derin Selin'le şu an ne olduklarını bilmiyordu. Bu konuyu hiç konuşmamışlardı. Zaten konuşacakta zaman olmamıştı. Her şey çok hızlı gelişmişti. 5 yıllık yanlış anlaşılmanın ardından bir hafta içerisinde Derin Selin'e aşık olmuştu ve Selin'in de aynı şeyi hissettiğini umuyordu. Ama bilmediği bir şey vardı ki Selin'de ona aşık olmuştu.

İdil önündeki manzara karşısında olduğu yere sabitlenmişti. Ağzı açık bir şekilde kızlara bakmaya devam ediyordu. İki en yakın arkadaşı, hiç birbirleriyle anlaşamayan iki en yakın arkadaşı, birbirlerine hiç katlanamayan iki en yakın arkadaşı, birbilerinden nefret eden iki en yakın arkadaşı yan yana uzanmış öpüşüyorlardı.

İdil olduğu yerde bu öpüşmenin tek seferlik bir hata olmadığını anlayabilecek kadar uzun durmuştu.

Ama nasıl? Ne zamandan beri? İdil kendine bu tip sorular soruyordu ve hiç birine cevap bulamıyordu.

İdil kendine geldiğinde yaklaşık beş dakikadır Derin'in odasının girişinde dikiliyordu. Arkasını dönüp gitmek ile varlığını belirtmek arasında ikilemde kalmıştı.

En sonunda gördüğü şey karşısında cevaplar istediğine karar verip odadaki varlığını kızlara belirtmek için seslice boğazını temizledi.

Selin ve Derin kaç dakikadır birbirlerinde kaybolduklarını bilmiyorlardı ama ikisi de birbirini bırakmak istemiyorlardı. Tabi birisi boğazını temizlediğinde anında birbirlerinden ayrıldılar ve telaşla sesin geldiği yöne baktılar.

İdil onlara kocaman gözlerle şaşkın şaşkın bakıyordu. Selin'in gözleri korkuyla açılırken Derin seslice iç geçirmişti. Bir süre kimse konuşmadı.

Selin ve Derin hala uzanmaya ve el ele tutuşmaya devam ediyorlardı. Selin bir destek beklercesine Derin'e döndüğünde Derin onun elini hafifçe sıktı ve göz ucuyla Selin'e güven verici bir bakış attı. Bu ufak hareket karşısında Selin'in içi anında erimişti.

"Demek ikinizde benim telefonlarımı bu yüzden açmıyorsunuz?"

Selin o ana kadar telefonunu evde bıraktığını hiç düşünmemişti. İlk önce çok acı içerisindeydi ve sonrasında da dikkati Derin'in üzerindeydi. Sırtındaki yaraları unutup o tarafa doğru döndüğünde acıyla sızlandı ve hemen Derin'in yönüne geri döndü.

Derin hemen dikkatini ona verip ilgi ve telaşla "İyi misin?" diye sorduğunda İdil olanları kafa karışıklığıyla izliyordu. Derin Selin'e yüz üstü dönmesini söyledi ve Selin dediğini yapınca tişörtünü sıyırıp bandajlara baktı.

İdil Selin'in sırtındaki bandajları ve üzerlerindeki kırmızı lekeleri görünce hemen yatağa doğru yaklaşıp "Ne oldu?" diye sordu.

Derin bandajları kaldırmış yaraları inceliyordu. Elinden geldiğince mikrop kaptırmamak ve Selin'in canını yakmamak için yaralara dokunmamaya çalışıyordu.

Selin yüzünü gömdüğü yastıktan kafasını kaldırıp İdil'e baktı ve "Hakan" dedi. İdil Derin'in yüzünün adamın adının söylenmesiyle gerildiğini görebiliyordu.

YANLIŞ ANLAŞILMA (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin