Giriş

18.3K 455 55
                                    

"SENDEN NEFRET EDİYORUM!!"

Sarışın kız kulağı sağır edebilecek bir sesle bağırdı. Karşısında duran kumral kız ona bakıp sadece gülüyordu.

"Komik bir şey mi söyledim? SENDEN. NEFRET. EDİYORUM!!"

Sarışın kız yerinde kudururken kumral olan gülmeye devam ediyordu.

"Sence benden nefret etmen umurumda mı?"

"AHH! Dayanılmaz bir insansın. Seninle aynı ortamda bulunmaya katlanamıyorum bile."

"İstediğin zaman gidebilirsin. Kapı orada."

Kumral kızın yüzündeki gıcık gülümseme sarışın kızın daha da sinirlenmesine neden oluyordu. Birbirlerinin gözlerinin içine soğuk soğuk bakmaya devam ederken tanıdık bir ses araya girdi.

"Ne oluyor burada? Sizi iki dakika yalnız bırakamıyorum."

İki kızda aynı anda birbirlerini göstererek "O başlattı." dediğinde İdil kahkahayı patlattı.

"Gerçekten çocuk gibisiniz."

Kahkahaların arasında zor konuşmuştu. Şimdi birbiriyle kavga eden iki kızda sinirli bir şekilde İdil'e bakıyordu.

"Niye onun da burada olduğunu sorabilir miyim İdil?"

Sarışın kız İdil'den bir cevap beklerken bir yandan da kollarını önünde bağlamış kumral kıza pis bakışlar atıyordu. Kumral kız ise hiç rahatsız olmamış gibi sarışın kıza sırıtmaya devam ediyordu.

"Selin kaç defa söylicem ikiniz en yakın arkadaşlarımsınız ve doğum günü partimi hazırlamak için ikinize de ihtiyacım var."

Selin sarı saçlarından ellerini geçirirken pes etmiş bir şekilde derin bir nefes verdi.

"Hem niye kavga ediyordunuz?"

Selin parmağıyla Derin'i suçlarcasına işaret ederek "Derin bilerek astığım süsleri bozdu!" dedi.

Derin Selin'e sırıtmaya devam ederken konuştu.

"Hayır öyle bir şey yapmadım."

Kendi kendine yine gülen İdil Derin'e bakarak "Buna ben bile inanmıyorum Derin. Üzgünüm ama bu konuda Selin haklı."

Bu sefer gülme sırası Selin'de somurtma sırası da Derin'deydi.

"Biz burada niye uğraşıyoruz anlamıyorum. Evi süsleyecek birilerini tutabileceğimizi söylemiştim."

Derin'in ailesi çok zengindi. Eskiden İdil'in ailesinin durumu da çok iyiydi ancak babası ve annesi boşandıktan sonra İdil ve kardeşi anneleriyle kalmışlardı ve babaları genç bir kadınla evlenmişti. İdil'in annesi Pınar Hanım çok başarılı bir kalp cerrahıydı. Bu sayede iki çocuğunu iyi bir şekilde yetiştirebilecek miktardaki parayı tek başına kazanabiliyordu.

"Kaç kere söylicem Derin. İşin eğlenceli yanı süsleri kendimizin hazırlaması."

Derin cevap vermeye fırsat bulamadan araya Selin girmişti.

"Sence biz eğleniyor muyuz?"

Derin sırıtmaya devam ederken omuz silkti ve "Ben gayet eğleniyorum." dedi.

İdil Derin'e bakıp gözlerini devirirken konuştu.

"Selin'i sinir etmeyi bırakır mısın? Ortamı sen geriyorsun! Tabiki de sen böyle davrandıkça eğlenemeyiz."

Bunun üzerine Derin sinirlenmişti.

"Ne var biliyor musun? Bence burada bana ihtiyacınız yok. Huzurunuzu bozuyorsam gitsem iyi olur. Sende çok sevdiğin arkadaşınla eğlenerek evini süslersin."

Suçluluk duygusu İdil'in içini kaplarken Derin kapıya yönelmeye başlamıştı bile. Arkasından "Hadi ama Derin öyle demek istemediğimi ikimizde biliyoruz. İkiniz en yakın arkadaşlarımsınız ve iyi geçinmenizi istiyorum." dedi.

Derin kapıya geldiğinde durdu ve birkaç saniye sonra dönüp İdil ve Selin'e baktı. Bakışları Selin'de sabitlendiğinde konuştu.

"O benden nefret ederken iyi anlaşmamızı nasıl bekleyebiliyorsun anlamıyorum.

"Seninde benden nefret ettiğini ikimizde biliyoruz."

Derin arkasını dönüp kapıdan dışarı çıkmadan önce Selin'e son bir kez bakıp konuştu.

"Hiçbir zaman öyle bir şey demedim."

6. sınıfın ikinci haftası 

Okuldaki son dersleri bittikten sonra İdil ve Selin sınıftan çıkıp merdivenlere yönelmişlerdi. Öğretmenleri onları on dakika erken bıraktığı için diğer sınıflarda dersler devam ediyordu ve koridorlar boştu. Selin heyecanla hoşlandığı çoçuk olan Berk'in onu hafta sonu sinemaya davet ettiğini İdil'e anlatıyordu. İdil de arkadaşının heyecanını bozmamak için sabırla aynı şeyi belki otuzuncu kere dinliyordu.
Merdivenlere vardıklarında iki kişinin öpüştüğünü gördüler. Öpüşen iki kişiden birinin kim olduğunu fark ettiği anda Selin'in gözünden yaşlar akmaya başlamıştı. Berk bir kızı duvarla arasına almış onu öpüyordu. Kız zorla Berk'i ittiğinde Selin kızın yüzünü görebilmişti. Derin. İdil'in çocukluk arkadaşı Derin. Selin'le daha yeni tanışmışlardı ve Selin onu daha ikinci haftadan hoşlandığı çocukla öpüşürken yakalamıştı.
Kız Berke bir şeyler söyledikten sonra hızla çocuktan uzaklaştı. Bunun üzerine Selin koşarak Berk'in yanına gitti ve yanağına bir tokat attı. O günden sonra da Derin'den nefret etmeye başladı. Ama hikayenin aslını bilmiyordu ve sormadı. Derin de ona anlatmaya çalışmadı ve Selin'in ona karşı nefretini kabullenmeyi öğrendi.
İşin aslı Derin merdivenden inerken Berk onu sıkıştırmış ve zorla öpmüştü. Derin ona karşılık vermeden üzerinden itmeye çalışmıştı. Çocuğu itmeyi başardığındaysa artık çok geçti.

YANLIŞ ANLAŞILMA (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin