17 bölüm

3.9K 131 8
                                    

İyi okumalar :)))

Multimedyada Eslemin giydiği elbise var ;)

             #Evlilikteklifi

Eslem'den
Zaman çok çabuk geçiyordu. Bugün üniversite sınavlarının sonucu çıkacaktı. Heyecandan ölüyorduk resmen.

Mezuniyetden 2 ay geçmişti ve bu 2 ay içerisinde çok şey olmuştu. Selim ve Can bizi sınava çok iyi hazırlamışlardı.

Su ve Can artık nişanlıydı. Zaten Selimle ben kavgalı olduğumuz günlerde isteme olayıda olmuştu. Aliyle İlayda ayrılmışlardı ama şimdi 2 gündür barıştılar.

Ben onların katiyyen bir daha ayrılmalarını istemiyorum. Hatta hiç kimse istemiyor. Çünkü acıyı onlar değil biz çekmiştik. Neyse bu konular uzun. Anlat anlat bitmez.

Hatta şöyle bir şeyde olmuştu. Az daha Can ve Su'nun nişanları iptal oluyordu Canın annesi yüzünden. Zar zor onuda ikna edebildik ve şimdi her şey harikaydı. Sınavı geçtiysek her şey dahada harika olucaktı.

Selim, Can ve Alide gelince bilgisayarı açtık ve hepimizin ismini teker teker yazmaya başladık. İlk önce Suya baktık. Ölüyorduk heyecandan.
-Çok korkuyorum
-Korkma Su
-Tamam açıldı..
-Ali söylesene oğlum!

Aliden başka hiç kimse bilgisayara bakmıyordu.
-Su Özdemir 480 puan
-Ne??????-diye çığlık atdı Su sevincinden.
-Helal olsun benim sevgilime-deyib Can Suya sarıldı.
-Tebrikler kanka
-Allah'ım inanamıyorum. Oley be!
-Durun sonra sevinirsiniz. İlayda sevgilim şimdi senin ismini giriyorum.
-Ya bakmayalım. Ben hazır değilim

Bir süre sessizlikten sonra Ali sessizliği bozdu.
-Sevgilim harika bir puan. Seni seviyorum birtanem. Çok iyi bir performans bence
-Cidden mi? Ali çatlatma insanıda söyle
-478 puan toplamışsın-dediğinde Ali İlayda'yı tebrik etmek için bir  hamle yapacaktık ama olmadı maalesef. Çünkü kız sevincinden bayıldı. Aslında bunu biz Su'dan bekliyorduk.
-Oğlum kız sevincden bayıldı
-İlayda..
-Abi bilseydim söylemezdim
-Ali sen İlayda'yı uyandır ben bakarım Eslem'le senin sonucuna
-Tamam

Hepimiz bilgisayarın başından kalkıb İlaydayı koltuğa yatırdık. Ali İlaydanın başının üstünde kaldı ve Selimde Alinin ismini girdi ilk önce.

-Vay be helal sana kardeşim
-Bende mi kazandım abi?? Kaç puan abi?? 
-449 puan
-Harbi mi?
-Harbi abiciğim
-Ayyy tebrikler Ali
-Durun ya ben kaldım.. Ben kazanamadım kesin ya
-Dur Aydınlığım. Sakin ol (!) Sen daha iyi puan toplamışsındır ben inanıyorum sana
-Ama ben inanmıyorum kendime Selim

Arkamı dönüb korkarak bekledim. 2 dakika sonra Selim ifadesiz bir şekilde karşıma geçti. Tabi bende bu ifadesiz suratdan bir şey anlamadım.
-Başaramadım di..

Selim önce gülümsedi ve daha sonra lafımı kesti. Anlamadığım bir şekilde dudaklarıma yapıştı. Önce şaşırdım ama sonra kazandığımı anlafım ve sevgilime karşılık verdim. Bizimkiler kıskandılar sanırım.

-Lan bizim başımız kel mi?
-Aynen abiciğim

Sanırım onlarda kızları öpmüştü. Ya ben kazandım mı? Bir şey söylemeden öptü beni. Sonunda hepimiz ayrıldığımızda puanı mı sormaya cesaret etdim.
-Kaç?
-485 puan Aydınlığım

485 puanı duyunca sevinc çığlığını basdım.
-Vallaha mı?
-Vallaha-deyip güldü ve ben boynuna sarılınca beni bir iki tur döndürdü.

-Ha bu arada hepimiz İstanbulu kazanmışız
-Çok şükür. Nihayet kazandık
-Aynen
-Bunu kutluyoruz di mi?
-Elbetde Aydınlığım
-Oley be!

Selim'den
Kendi aramızda bizimkilerin üniversiteye girmesini kutladık. Sonunda istediğim gün geliyordu.

En esası yarındı. Onu daha çok mutlu edecektim. Her şey hazır sayılırdı.

Bugün o yüzden kutlamayı erken bitirdik. Her kesin haberi vardı bir tek Eslemden başka.

Bizimkiler bir şeyler uydurup benimle birlikte çıktılar. Aydınlığıma özel her şeyi hazırlayacaktım.

Her şey hayalindeki gibi olucaktı. Öyle olmak zorundaydı...!!!

Eslem'den
Akşam nedense kutlamayı erken bitirdik. Zaten bende yorulmuştum. Hemen kafamı yastığa gömdüm. Sanki yıllardır uyumuyordum...

Sabah gözlerimi telefonuma gelen mesaj sesiyle gözlerimi açtım.

Nefesimm♥: Günaydın Aydınlığım! Hemen uyan ve başının üzerindeki elbiseyi giy (!) Yarım saate ordayım hazır ol (!)

Mesajı okuduktan sonra yatakda doğruldum ve yatağın başında duran elbiseyi elime aldım. Çok ama çok güzel bir elbiseydi. Su yeşili rengindeydi. En sevdiğim renk. Hemen hazırlanmaya başladım.

Hazırlandıktan sonra aşağıya indim. Evde hiç kimse yoktu. Kızlar nereye gitmişlerdi ki?

Telefonda arama kayıtlarına girdim ve Selimin numarasını tuşladım. İkinci çalışta açtı.
-Aydınlığım?
-Sevgilim ben hazırım
-2 dakikaya ordayım
-Tamam

Kapı zili çalınca hemen üstümü düzeltip kapıya koştum. Kapıyı açtığımda Selim'i karşımda gördüm. Beni baştan aşağı dikkatlice inceledi. Sessizliği bozmak gereği duydum.
-Sevgilim?
-Aydınlığım çok... çok güzel olmuşsun...

Tam bir şey soracaktım ki Selim izin vermedi.
-Bir şey ne sor nede söyleme Aydınlığım (!)
-Peki öyle olsun

Arabaya bindik ve Selim arabayı çalıştırdı.

Hiç gitmediğimiz bir yola saplanmıştık. Daha önce buradan hiç geçmemiştim. Bu yolu tam çözemedim. Çok sessiz bir yolculuktu. Ama Selim'in sayesinde bu sessizlik bozuldu.
-Aydınlığım al şunu ve gözlerini bağla. Çok az kaldı zaten. Geldik sayılır. Ama bak sıkı bağla!
-Tamam sevgilim sen merak etme. Ben sıkıca bağlarım. Hatta öyle bağlarım ki hiç açamayız
-Ver sen şunu bana! Sana güven olmaz Eslem hanım-deyib arabayı sağa çekti ve gözlerimi bağladı.

Heyecandan geberecek gibiydim.
Anlaşılan gelmiştik. Selimin arabayı durdurmasından anladım geldiğimizi.

Arabanın açılma ve kapanma sesini duydum. Daha sonra benim kapım açıldı.
-Aydınlığım yavaş. Dikkatli ol (!)

Bana arabadan inmem için yardım etdi. Koluma girdi ve beni bir yere götürdü. Biraz yürüdükten sonra sonunda durduk. Heyecandan titriyordum.
-Sevgilim?.. Hazır mısın?
-Evet sevgilim hazırım

Gözümü açtığında etrafıma şaşkınlıkla baktım. Bunu beklemiyordum gerçekten.

Bir sürü erkek vardı ve hepsi takım elbisedeydi. İlayda, Ali, Can ve Su'da buradaydı. Şaşkınlıktan ne yapıcağımı bilemiyordum. Selim ve benim etrafımızda kalp şekli yapmışlardı. Selim'e döndüğümde onun karşımda diz çöktüğünü gördüm. Elini cebine götürdü ve içinden bir kutu çıkardı.
-Yaşama nedenim Karanlığıma Aydınlık olduğun gibi tamamen bana ait olup benimle aynı hayatı bölüşür müsün? Benimle evlenir misin Aydınlığım?

Hayatımın en mutlu günü bugündü sanırım. Mutluluktan ve şaşkınlıktan ne yapıcağımı şaşırmıştım. Elim ayağım bir birine dolanmış durumda. Sonunda cevap vermem gerektiğini anladım ve cevapımı söyledim.
-Evet! Evet! Evet sevgilim! Seninle evlenirim

Selim'in yüzündeki gülümseme verdiğim cevapla dahada büyüdü. Etrafımızda kalp şekli yapan arkadaşlarımızda alkışlamaya başladı ve slow bir şarkı çalmaya başladılar.

Selim ayağa kalktı ve dudaklarıma yapıştı. Şu an içimdeki duyguları kelimelere sığdıramıyordum. Ayrıldıktan sonra bana sarıldı ve dans etmeye başladık.
-Sen nerden girdin benim hayatıma?
-Bilmem. Seni çok seviyorum. Biliyorsun bunu değil mi?
-Bilmezmiyim. Bende seni çok seviyorum Aydınlığım. Sende bunu biliyorsun değil mi?

Son dediğine gülümseyerek kafamı salladım.

Hayatımı değiştiren adam seni çok ama çok seviyorum...

Matematik Öğretmenim ||Düzenleniyor||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin