8 bölüm

8.5K 322 11
                                    

İyi okumalar :)))

Eslem'den
Bu güne kadar hep anne ve babamın doğum günümü kutladıklarında bu kadar çok mutlu oluyodum. Onlarsız bir hayat yaşıyorum artık. Canlı bir ölüyüm. Her gece başımı o yastığa koyduğumda o gece geliyo aklıma. Lanet olsun. O günden sonra arabaya hiç binmiyodum. Tabii Alinin arabası hariç. Çünkü o ne yaşadığımı biliyodu ve arabayı ben olduğumda asla hızlı kullanmıyodu.

-Can bu ne?-diye sordum Cana.
-Anlarsın şimdi-ne oluyodu burda? Adam konuşmaya başladı. Yani Selim hoca.

"Merhaba! Bu güne kadar doğru düzgün bir hayatım olmadı. Hep zorluk, acı, keder vardı. Bunları eyer teklifimi kabul edersen. Benim senin hayatının bir parçası olmama izin verirsen anlarsın. Bugün doğum gününü kutlamadım. Çünkü burda kutlamak istedim. Aslında ben seni yeni tanımıyorum. Ben seni senden daha iyi tanıyorum. Senin için sırf senin için öğretmen oldum. Seni seviyorum Eslem Arya! Seni gördüyüm ilk andan beri seviyorum. Bu böyleydi ve böylede olacak. Ben seninle mutlu son istemiyorum Eslem. Mutlu sonsuz olsun istiyorum. Böyle konuşmaları hiç bir zaman yapmadım. O yüzden saçmalamalarım ola bilir. Neyse. Karanlık gecemin aydınlığı olur musun? Ama cevap vermeden önce Canın anlatıcaklarını dinlesen iyi olur. Sonradan pişman olmanı istemiyorum."

Şok içerisindeydim. Herkes alkış ederken ben ne diyiceyimi ne yapıcağımı bilmiyordum. Cana döndüğümde Canda bana bakıyodu. Sonra sevdiyim muziklerden birini duydum ve yeniden sahne tarafa döndüm. Ekrana baktığımda bir video başladı. Muzik Çağatay Ulusoyun okuduğu "Mutlu sonsuz" şarkısıydı. Benim bile görmediyim fotoğraflarla dolu bir video. Ağlamamak için dudağımı kemiriyodum. Bu benim anne ve babası ilk mutlu olduğum doğum günümdü. Onlar öldükden sonra anneannem beni evlatlık edinmişdi. Ama sonra teyzem hastalandığı için onun yanına gitmişdi. Beni götürmek istesede ben gitmedim. Yani anneannem bile beni bu kadar mutlu edememişdi.

Video bitdikden sonra salondakı herkes salonu terk etdi. Can yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.
-Eslem şimdi söyleyeceyim şeyler içerisinde korkunc şeylerde var. Anlatmamı ister misin?
-Evet hepsini bilmek istiyorum
-Peki öyleyse-dedi ve Suya başıyla dışarı çıkmalarını işaret etdi.
-Aslında selim 4 ay önce bir kaza geçirdi. O kazayla tüm hafızasını kayb etmişdi. Ama sonralar yavaş yavaş yerinü gelmeye başladı hafızası. 10 gün öncesine kadar hafızası tam düzelmemişdi. Seni, yaptığı şeyleri unutmuşdu. Bir gün beni aradı ve matematik öğretmeni olmak istediğini söyledi. Bende kabul etdim. Zaten küçükken hep matematik öğretmeni olmak isterdi. Bende belki bu hafıza kaybının gerçekten iyiye gitdiyini düşündüm. Azda olsa öylü oldu. Dah...
-Benim anlatma mı ister misin?- sesin geldiği yöne arkama döndüğümde Selimi gördüm. Can -Ben çıkıyorum abi. Sen anlat-Selim kafasını olumlu anlamda salladı ve karşıma geçib Canın yerine oturdu. Ben şok üzerine şok yaşıyodum. Gerçekten ağlamamak için fazla çaba sarf ediyodum.

-Eslem bak ben seni ilk Canın evinde gördüm. O güzel kahverengi gözlerini ilk orda gördüm. Hani sen, Can, Su, Alinin bir fotoğrafı var ya Canın evinde.-dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım.

-İşte orda gördüm. Sonra senin sesini duydum. Aynı gün sen Canla telefonla konuşuyodun. Can mutfağa geçtiğinde telefonu hoperlöre almışdı. Konuştuktan sonra senin fotoğrafını gösterdi ve senin olduğunu söyledi. O günden sonra ben dahada kötü birine dönüştüm. Senin yanına gelen tüm erkekler cezasını çekti.- o konuştukca ben uzun süredir tutduğum göz yaşlarımı çoktan serbest bırakmıştım bile. Bu nasıl bir şeydi anlamıyodum.

-Her gece evine geliyodum. Gece uyuduğunda seni izliyodum-anlamayan bakışlarla ona baktığımda
-Sen geceler odanın penceresini hep açık bırakırdın. Tabi bir süre sonra açmadın. O zamanda eve girmeyi başardım. Senin evinin anahtarının biride Suda vardı. Canı ısrar etdim ve Sudan gizlin anahtarı aldık. Ben kendim içinde bir tane yaptırdıkdan sonra anahtarı yerine koyduk. Ondan sonra daha çok gelemeye başladım evine. Sen hep ağladığında ağladım hep güldüyünde güldüm. Eslem ben seni seviy...-cümlesini bitirmesine izin vermeden boynuna sarıldım ve daha çok ağlamaya başladım. Benim haberim olmadan uzun süredir biri beni seviyodu. Ben ağladığımda ağlıyo ben güldüyümde gülüyodu. Şimdi olduğu gibi. Ben ağlıyodum ve oda benimle birlikde ağlıyodu. Belimi sıkıca sarmıştı. Beni kendinden uzaklaştırdı. Parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi. Ben
-Ne zamandan beridir?-diye sordum.
-7 ya da 8 ay felan var herhalde. Eslem benim kötü, zor bir hayatım var. Değişmeye çalışıcam. Ama bunda başarılı olub olmayacağımı bilmiyorum. Yapamayacaksan söy..-dediğinde parmağımla onu susturdum ve yine boynuna sarıldım.
-Seni seviyorum Selim Ateş. Çookk teşekkür ederim her şey için. Beni sevdiyin için, bunları hazırladığın için teşekkür ede...-dediğimde dudağını benim dudağımın üstüne bastırdı. Oda bana vümlemi bitirmeme izin vermedi. Bir süre sonra bende ona karşılık verdim. Dudağımın üstünde
-Bir daha teşekkür etme sevgilim-dediğinde.
-Tamam sevgilim-dediğimde ikimizde güldük. Yine öpücekken öksürük sesi geldi. Arkaya dönüb baktığımızda Can, İlayda, Su ve Aliyi gördük. Bir kaç saniye sonra hepimiz birlikde gülmeye başladık.

Matematik Öğretmenim ||Düzenleniyor||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin