27- Gülüşlerim Seninle Güzel

1.3K 96 34
                                    


Elimde tabak önümdeki yiyeceklerden azar azar almaya başladım.
Gözüm Anıl'ın tabağına kaydı. Eline ne geçerse doldurmuş tabağında koyacak yer yoktu.
Sonunda kahvaltı alma işlemi bitince gözümüze kestirdiğimiz bir masaya geçtik.

Anıl yemeğe çoktan başlamıştı. Ben ise daha çayıma şeker atmakla meşguldüm.

" Oturabilir miyiz?" Bu ses o gıcık kızındı. Kafamı çevirmeden yemeğimi yemeye devam ettim. Benden çıt çıkmıyordu.

Aldebaran hiçbir şey söylemeden yanımdaki boş yere elindeki tabağı bıraktı. Tam onun karşısına da Belgin geçti. Ben Aldebaranla yan yana Anıl da Belginle yan yanaydı.
Hiçbirimizden çıt çıkmıyordu herkes yemeğine odaklanmıştı.

" Eee bu akşam ne yapıyoruz?"

Her seferinde bu muhteşem sessizliği bozmak zorundaydı sanki.
Kafamı hafifçe kaldırıp yapmacık bir gülümsemeyle

" Hiç" dedim.

Bu kızı ciddi anlamda öldüresim vardı.

" Nasıl hiç ? Eğlenmeyecek miyiz"

Aramızdaki o münasebetsiz konuşma hiç geçmemiş gibi davranması beni çileden çıkarıyordu. Bir insanın varabileceği en üst seviyedeki yüzsüzlüğe ulaşmıştı.

İçimden La Havle çekiyordum. Aldebaran önündeki yiyecekleri bitirip masamızdan kalkmak için doğruldu.

"Canım ne çabuk bitirdin bekle ben de geliyorum"

Fino köpeği gibi koşa koşa peşinden gitti. Artık bu kızın hareketlerine şaşırmıyordum.

Anıl ve ben de kahvaltımız bitince kalktık.

" Biraz kayak yapalım mı ne dersin?" Anıldan gelen bu muhteşem teklife hayır diyemezdim.

" Tamam da bizim kayak takımımız yok ki" dedim

Bir anda suratım düşmüştü.

" Onu ben hallederim" dedi Anıl.

Yemekhaneden çıkıp küçük tesis gibi bir binanın içine girdik. Orada bir sürü Kayak takımı olduğunu gördüm.

" Bekle ben şu kayak takımını ayarlayıp geliyorum" dedi Anıl ve sonra uzun boylu kır saçlı bir adamla konuştu.

Konuşması bitince beni çağırdı.

" Venüs koş gel kayak takımını seç" dedi. Bir koşu gittim ve bana uygun olan zımbırtıları seçtim.

Şimdi her şey tamam gibiydi. Boy aynasında kendime baktım. Oldukça minnoş görünüyordum.

Boy aynasında kendime bakarken arkadan beni izleyen birinin aynadaki yansımasını gördüm. Bu uzun boylu, gözleri pırıl pırıl parlayan, kemikli yüz hatlarına sahip oldukça yakışıklı bir çocuktu. Gülümsemesi aynayı ctlatacaktı. Üzerine kayak takımını giymiş yaklaşık 23-24 yaşlarında biriydi. Ben kendime bakarken o da beni izliyordu.

Gözlerimi kaçırdım ve Anıl'ın yanına gittim.

"Hazır mısın Elsa?"

Anıl'ın söylediği şeyle bir kahkaha patlattım.
O ise hala ayağına o zımbırtıyı giymekle uğraşıyordu.

"Koduğumun şeyi girmiyo ayağıma"

Bi kahkaha daha patlattım. Onun bu tavırları oldukça sempatik görünmüştü gözüme. Yanağını sıktım.

"Dur bi abla ya. Şurada cebelleşiyorum"

"Oyyy iyi tamam bebeğim ben dışardayım o zaman. Şu şeylerin içinde terledim. Sen de gelirsin halledince.. Olmadı bir büyüğünü al."

Sevgilim Bir UZAYLI (YILDIZLARARASI AŞK) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin