Kang Dae Ho, Seul'de ablasıyla yaşayan Koreli bir gazetecidir. Annesi ve babası ölmüştür, ablasından ve bir eğlence şirketinde stajyer olan kız arkadaşı Kim Soo Yun'dan başka kimsesi yoktur. Soo Yun'un hayatı da Dae Ho gibi bir o kadar çalkantılıdır...
Dae Ho sürekli etrafına bakınıyordu. Hiroshi titreyen sesiyle konuşmaya başladı.
Resim: Ikuta Hiroshi
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
''Sıradaki benim.''
Dae Ho o sırada avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.
''Benim adım Kang Dae Ho! Yanımdaki de İkuta Hiroshi! Her kimsen çık! Bizi istiyorsun ve biz buradayız! Senden korkan senin gibi olsun lan! Nerdesin o**çocuğu!''
Oradaki insanlar meraklı bir şekilde Dae Ho'ya bakıyordu, konuştuğu dilden bir şey anlamadıkları için şaşırmışlardı. O sırada Kaito koşarak yanlarına gelmişti. Oldukça sinirliydi, Dae Ho'nun yakasına yapışmıştı.
Resim: Hayashi Kaito
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
''Ne yapıyorsun sen! Ne yaptığını sanıyorsun! Sana demedim mi ben sakin olacaksın diye ha? Neyin peşindesin? Atayım mı seni içeri?''
Dae Ho bir türlü sakinleşmiyordu. O da elleriyle Kaito'nun yakasına yapışmıştı. Hiroshi ikisinin arasına girmeye çalışıyordu. Kaito o sırada meraklanan insanlara bağırarak polis olduğunu söylemişti.
''Asıl sen neyin peşindesin Kaito? Sürekli talimat veriyorsun, bir şeyler söylüyorsun. Laf var icraat yok! Laf kabadayılığı yapacak vaktimiz yok anlıyor musun? Önce Soo Yun'a eziyet ettiler, Nara'yı öldürdüler. Sıradaki biziz. Bizim can güvenliğimiz için ne yaptığını söyle!''
''Bana bak, ben bir polis amiriyim. Ne yapacağımı senden öğrenecek değilim, eğer memnun değilsen uçak biletini al ve ülkene dön. Orada durdurulan soruşturmayı nasıl açtırırsın artık orasına karışmam. Ama burada benimleysen adam gibi duracaksın. Sana bunu geldiğin günden beri anlatamıyorum, beni zor kullanmaya mecbur bırakma. Bu sana son uyarım. Bir daha kendini ve bizleri tehlikeye atacak bir şey yaparsan hiç acımam, çeker silahı vururum. O zaman oturursun k*çının üstüne. Şimdi merkeze gidiyoruz.''
