Yakuza (야쿠자)

Bölüm 3

Multimedya resim: Kim Soo Yun

Bölüm OST: https://www.youtube.com/watch?v=Q6yZu5uVGOM&index=104&list=LLf1v4erHAY0lYYQh9-6nhng

Dae Ho'nun başından aşağı kaynar sular dökülüyordu sanki. Telefonu sıkı sıkı tutuyordu sinirinden... Diğer eli sımsıkı bir yumruk olmuştu.

Çekik gözlerinde korkunç bir bakış belirmişti. Titreyen bir sesle konuşmaya başladı.

''Kyung Sook, sen... Sen ne diyorsun? O bana yalan söylemez! Yanılmış olmalısın!''

''Ciddiyim, iki kere baktım! Kendi isteğiyle kabul etme ihtimalinin yanında zorlanma ihtimali de var. Çünkü grup üyelerini ve stajyerleri zorladığı iddiaları ortaya atılmış. Baktığın zaman ikisi de mantıklı geliyor. Bu durumda sen Soo Yun'la konuşsan iyi olacak. Sana en doğrusunu o söyleyecektir. Ben sadece neyin ne olduğunu buluyorum. Ama sakin ol, kızın üstüne birden gitme. Konuşmaması için bir şey yapılıyor olabilir. Tüm bu iddialar yalan da olabilir. Duydun mu beni, sakin ol.''

''Kyung Sook, ben sana sonra döneceğim tamam mı?''

Dae Ho telefonu kapatıp yavaşça cebine koydu. Bakışları donuklaşmıştı. Daha fazla dikkat çekmemek için Kazumi'nin yanına gitti.

''Bir sorun mu var?''

''Yok bir şey, iyiyim. Bu akşam sen tek gitsen olur mu? Ya da Hyun Shik seninle gelsin.''

''Ne? Sen neden gelmiyorsun?''

''Ufak bir işim var. Belki sonradan katılırım.''

''Bir sorun olmadığından emin misin? Rengin solmuş.''

''Yanından erken ayrılacağım. Bizimkilere bir şey belli etmesen olur mu? Sadece bu seferlik. Şahsi bir meselem var.''

''Tabi... Olur. Yardım edebileceğim bir konu mu?''

''Hayır. Kendim halledebilirim.''

Dae Ho, montunu ve sırt çantasını alıp hızlıca oradan uzaklaştı. Taksi bakıyordu. Sinirden nefes alış verişi hızlanmıştı. Çekik gözlerindeki korkunç bakışlar kendini belli ediyordu. Tüm durumun özetiydi belki de.

Az sonra bir taksi gördü. Atladığı gibi otele doğru yola çıktı. O sırada cebinden büyük telefonunu çıkarıp Kyung Sook'u tekrar aradı. O da Dae Ho'nun ses tonundan korkmuştu, telefonu telaşlı bir sesle açtı.

''Dae Ho-shi!''

''Kyung Sook beni iyi dinle. Bu listeyi senden başkası gördü mü?''

''Neden sordun?''

''Soruma cevap ver!''

''Hayır görmedi! Ayrıca neden bana bağırıyorsun biraz sakin ol!''

''Özür dilerim tamam, sinirliyim şuan.''

''Bana bak kızın üstüne zıplama birden tamam mı? Ne olup bittiğini bilmiyorsun. Unutma ben o sektörün içinde sayılırım. Zorla yaptırıyor olabilirler çünkü inanılmaz bir popülerlik yarışı var.''

''Kore'ye geldiğim zaman mutlaka konuşalım tamam mı? Senden şuan tek ricam listeyi saklaman. Basına sızdırılmasını mümkün olduğunca engellemeye çalışmalıyız.''

''Bu çok zor. Ben elimden geleni yaparım fakat bu dedikodular başka çalışanlar tarafından biliniyor ve ben olmasam bile bir başkası işin içine girebilir.''