3. ÖZEL BÖLÜM "Neşeli Günler"

Start from the beginning
                                    

Bütün bu düşünceler aklımda dolaşırken Narin'e gülümsedim.

"Bir daha ayrı yatmak ha? Aklından bile geçirme onu yavrum. Sonuçları senin için de yorucu olur."

Yanakları şişirdikten sonra Süt'e döndü.

"Baba çok gıcık değil mi oğlum? Anneyle hep uğraşıyor."

Yapma be kadın. Ben zaten ölüyorum sessizce, hani seni odaya kapatıp boy boy çocuk yapmamak için zar zor duruyorum. Bir de böyle laflarla iyice damarıma basma. Etme, eyleme...

Kapı çalmıştı ki en azından, düşüncelerimi uygulamaya geçirememiştim. Süt sakin sakin oturduğu sandalyesinden fırlayıp kapıya koşarken Narin'le birbirimize bakıp güldük.

"Kesin annem geldi..." deyip kıkırdadı.

"Sevdiceğinin kokusunu alıyor kerata." deyip Narin'in peşinden kapıya ilerledim. Kapı açıldığında tahminimizin doğru olduğunu gördük. Kucağında Karamel'le Melek Anne'm gelmişti. Köpek kucağından hemen fırladı, Narin de boşluğu doldurmakta gecikmeyip kollarına atladı. Onlar sımsıkı sarılırken Süt'le Karamel de kenarda koklaşıyordu.

Şu tüy yumağı benden önce baba olacaktı böyle giderse, en çok da ona yanıyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şu tüy yumağı benden önce baba olacaktı böyle giderse, en çok da ona yanıyordum. Karamel nazlıydı da ondan faaliyet yoktu. Süt'e kalsa çoktan yavruları kucaklamıştık. İkimizin birbirimize ne kadar benzediğini düşününce sırıtmamı zar zor tuttum. Hani sorsalar ne diyecektim? Narin'in erkekler toptan kuduruk...

Melek Anne'yle ben de kucaklaştım, sonra salonumuza geçtik. Kırmızı koltuklara daha yeni yerleşmiştik ki kuşlu kapı zilimiz yine çaldı. Narin hemen zıpladı kapıyı açmak için. Tabi beni bütün gün çalıştırmıştı, o kadar olacaktı.

Vildan'ın sesi yükseldi kapıdan. İçeriye Burak'la girdi. Burak İrem'in arkadaşıydı, aylar önce hep beraber bulunduğumuz bir ortamda karşılaşmışlardı ikisi. Orada bulunan herkes birbirlerine ilk bakışlarından bile ilerisinde neler olacağını biliyorduk. Düşündüğümüzden daha çok bekledik ama yine de beklediğimiz haberi de aldık. Çiçeği burnunda bir çiftti artık onlar.

Ceketlerini çıkarırken Burak havaların epey soğuduğundan şikayet ediyordu. Düşününce cidden kışa gelmiştik. Vay be, dedim içimden. Geçen kış hayatıma Narin gibi bir mutluluğun gireceğini hiç düşünmezdim. Hele de bir yıl bile olmadan evleneceğimi... Olabiliyordu işte. Aşkın etkisinden kaçmak ne mümkündü.

Narin daha yerine geçemeden kapı yine çaldı. Kaşlarımı kaldırdığımda bana öpücük gönderip kapıya koştu. Melek Anne tatlıydı zaten, genlerden geliyordu bu tatlılık. Ama benim eşimin hamurunda herkesten daha fazla şeker vardı.

Gelenler Burçin ve suç ortağı Gökçe'ydi. Hani kızı Muğla'dan İzmir'e getirtmişti ya... Cidden daha diyecek bir şey bulamıyordum. İki kişilik çetelerdi resmen. Vildan'la kanka olma yolunda ilerliyorlardı aslında bizim düğün hazırlıkları sırasında ama Gökçe bir süre önce İzmir'e yerleşince, Vildan da sevgili yapınca dengeler eski haline dönmüştü. Burçin bana bunlar iki üç tur anlatmıştı. Hani bana neydi onun arkadaşlık ilişkilerinden?

ORTA ŞEKERLİWhere stories live. Discover now