DİKKAT KATİL VAR!!

Bölüm 29

Slikon olduğuna emin olduğum göğüsleri dışarı fırlayacaktı. Tövbe yarabbim,

'Niye bize normal hizmetçi gelmiyor? Böyle yaşlı ama çok tatlış olan, ellerinden her şey gelen teyzeler?' iç sesim doğru diyordu.

"Çikolata yiyeceğim" dediğimde zar zor gülümsedi,

"Efendim Onur bey aşırı kaçacağı zaman yasaklamamı söyledi" dediğinde kan beynime sıçradı. Kim ki o benim aşkım olan çikolataya karışıyor? Bi dakika lan.... BUNLAR GÖRÜŞTÜ MÜ?

Nedensiz bi şekilde içime kıskançlık doldu ama bunu ona göstermeyecektim.

"Tamam ben birazdan bırakırım" dediğimde yavaşça başını salladı ve kalçasını sallayarak gitti.

Yüzümü buruşturdum ve televizyondaki karizmatik adama baktım.

"Seni yerim, ÇOK TATLI-" diyemeden silah patladı.

Ne olduğunu anlamak için karşımdaki televizyona bakınca karizmatik adamın tam kafasından vurulduğunu gördüm, sonra ekran siyaha gömüldü.

Bakışlarımı kurşunun geldiği yere çevirdiğimde Onur un sinirden titrediğini gördüm.

Yok artık, bunun için hayatımda gördüğüm en mütüş en lüks en kaliteli en iyi olan televizyonu vurmuş muydu?

"Ne yaptın sen?" ağzım çikolatalıydı ve şok içindeydim, lan o televizyon kaç liradır, gitti tüm paralar!

Onur silahı beline yerleştirip yanıma kendini attı, yara izinin seğirdiğini görünce dudaklarımı dişledim.

"Onur iyi misin?" Onur un ellerinin de titrediğini görünce kıskançlıkla alakası olmadığını anladım.

Ellerimle yüzünü bana çevirince sinirli bakışları beni buldu, yutkundum,

"Noldu?" dediğimde dudaklarıma baktı sonra bakışlarını gözlerime çevirdi,

"Şu ağzını temizle, yoksa ben temizleyeceğim!" Onur un sert çıkışıyla masadaki peçeteyi alıp ağzımı sildim.

"Ne olduğunu anlatacak mısın?" dediğimde kaşının üstündeki mavi damarın hızlı bi şekilde attığını gördüm.

"Sen ne olduğunu biliyorsun" diye tıslayınca gözlerimi devirdim, bu kadar sinir kıskançlığıydı.

"Bak-" dedim ve ellerini tuttum, "Düşündüğün gibi değil" dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Bana onu buldurtup öldürtme!" diye sertçe konuşunca başımı omzuna yasladım.

"Hayatımdaki dördüncü erkeksin" diyince sarıldı, (babam, Kağan ve Kenan),

"Fazla tepki göstermiş olabilirim" dediğinde başımı kaldırıp ona 'ciddi misin?' bakışımı attım.

"Abartma canım, sadece hayatımda gördüğüm en müko televizyona kurşun sıktın?" dediğimde dudaklarıma minik bi öpücük kondurdu.

1 dakikanın ardından başımı omzundan kaldırdım ve kaşlarımı çatarak ona baktım, başının belada olduğunu anladı,

"Ne oldu aşkım?" dediğinde sinirlerim iyice oynadı,

"Bu hizmetçileri gönderecek misin?" dediğimde ilk şaşırsada sonradan sırıtmaya başladı,

"Bence işlerinde gayet iyiler" dediğinde beynim çok fesat anladı, gözlerim büyüyünce güldü,

"Onları gönder" dediğimde kaşları havaya kalktı,

"Neden?" diye sorunca dudaklarımı büzdüm,