Aysu boyama yapan çocuklara bakıyordu. Kapıya yaslanarak çocukları inceleyen genç kızın içinde tarif edemediği bir huzur vardı. "Merhaba güzel kadı " diyen sese doğru bakan Aysu gülümsedi. Çocukları kontrol ederek kapının dışına çıktı.

"Alpay ne yapıyorsun?"diye sorarken kocasının elinde beliren çiçekler ile şaşırdı. Bugün doğum günü ya da özel bir gün değildi. "Karımı ziyaret ediyorum"diyen Alpay sırıttı."On beş dakikaya işim bitiyor"dedi Aysu çiçekleri kucaklayıp. Dersleri sabahtan olduğu için öğleden sonra genelde boş oluyordu Aysu. "Bekliyorum"diyen Alpay ellerini ceketinin cebine koydu.

Aysu elindeki çiçekleri Alpay geri verip "Şimdi derse giriyorum"diyerek dudak büzdü. Alpay anlayışlı bir şekilde bakarken Aysu kapıyı açıp derse girdi. Aysu'nun sadece gülümsemesi bile Alpay'ın dünyasını aydınlatıyordu.

Yazgı poşetleri iç içe koyup çöpleri attı. Uygar kızının şapkasını takip ceketini giydirirken bu manzarayı izliyordu. "Sevda gezmelere gidermiş"diyen Uygar kızını parka götürüp gezdirecekti. Birden "Yazgı"diyerek iç çeken koca adama baktı Yazgı. "Söyle koca adam"diyerek gülümsedi.

"Akşam önemli bir şey konuşmamız gerek"diyen Uygar birden ciddileşmişti. Yazgı şaşkınlıkla "Tamam"dedi. Genç adam karısının yanağını öpüp kızı ile kapıdan çıktı. "Anneye güle güle de Sevda"diyen Uygar çok çocuksuydu. Yazgı kocasını ve kızını geçirip odasının camını açtı ve düşünmeye başladı. Uygar onunla ne konuşacaktı?

Aysu çantasını kaptığı gibi öğretmen arkadaşlarına selam vererek eşinin yanına gitti. Alpay dışarıda bankta otururken elindeki çiçekler Aysu'ya bakıyordu. Neşeli bir tonla "Geldim" diyen Aysu kocasının kalkmasını bekledi. Alpay elindeki çiçekleri tekrardan Aysu'ya verip "Hadi gidelim"dedi. Aysu çiçekleri gülerek alıp boştaki eli ile kocasının elini tuttu.

"Maçı kazandık"diyen Alpay ile Aysu sevinç çığlığı attı. "Becerikli kocam tabi ki yenecek"diyen Aysu sırıttı. Alpay arabanın kapısını açıp "Becerikli koca çok acıktı" dedi ve karısının arabaya binişini izledi. Aysu, Alpay'ın gözünde her gün çok daha büyüyordu. Her gün Aysu'ya olan bağımlılığı daha çok artıyordu. Aysu ise bugün çok ama çok mutluydu. Alpay kesinlikle farklı bir adam olmaya başlıyordu. "Deli kadın sana güzel yemekler yapacak dev adam"diyen Aysu çiçekleri ile oynamaya başladı. Gülleri deli gibi seviyordu. Alpay gülümseyerek yola devam ederken kalbinin ritmi artmaya devam ediyordu.

Uygar kızı ile birlikte parktaki salıncağa oturmuş, eğleniyordu. "Kızım hava mis gibi değil mi?" diyen Uygar etrafa baktı. Park birçok kadın tarafından istila edilmişti. Uygar kızının üstünü düzeltip sallanmaya devam etti. Nedense herkes kızına bakıyor gibi geliyordu. Sevda'nın annesine çeken mavi gözleri dikkat çekiyor olmalıydı. "Kızım sende annen gibi güzel mi olacaksın?"diyen Uygar sırıtarak etrafa bakmaya devam etti. Sevda ağlamaya başlayınca Uygar ayağa kalktı.

"Sevda gezmeyi çok seviyorsun değil mi?"diyen Uygar parktan çıktı. Kızı hareketli bir şekilde etrafa bakarken genç adam yürüyordu. Minik bebek elleri ile gözlerini ovuşturduğunda ise Uygar eve gitme kararı aldı. Arabaya yönelip kızıyla konuşmaya devam etti. Uygar kesinlikle çok iyi bir babaydı.

Yazgı akşam seansı için gelen öğrencilerini tek tek izliyor, keyifli bir şekilde dans figürlerini gösteriyordu. "Çocuklar ayağınızı öne doğru atıp sıçrayın"diyen Yazgı hareketleri izliyordu. Masaya dayanıp hatırladığı bir anısını düşündü. Kardeşi öldüğü zamanlarda ailesinin halini düşündü. Yazgı, Sevda'sız bir hayat düşünemiyordu. Annesi ve babası çok acı çekmiş olmalıydı. O sıralar sürekli saklanır çömelerek ağlardı. Çömelirken ona uzatılan her eli redderdi. Çünkü acısını sadece kendisi yaşamak isterdi. İç çekerek dalgın bakışlarından kurtulan Yazgı diğer harekete geçti. İnce bacaklarının üzerinde yükseldi.

Koca AdamWhere stories live. Discover now