Özgür

7.7K 230 50
                                    

Hastaneye geldiğimiz de doğum haneye aldılar. Kimse yoktu yanımda. Öğlen neden kimse yok? Asıl şimdi yanımda olmaları lazım.

''Arda Bey, Beray doğum yapıyor.''

''Nerede? Hemen geliyoruz.''

Haberleri yoktu tabii. Nasıl olsun? Biz söylemedik ki onlara. Ama insan kızını merak eder. Ararsın bakarsın kimse açmıyor ses soluk yok merak edersin. Hastaneye geldiklerin de Esin Hanım ağlıyordu.

''Ağlama Esin. Bir şey olmayacak.''

''Doktorun dediğini hatırladım hamile kalması çok zor. Eğer kalırsa ölebilir biliyorsun.''

Ölebilir mi? Bunu bilerek yapmıştım değil mi?

''Nasıl yani ölebilir mi?''

''Evet. Biz hemen çocuk yapmayın uzun zaman bekleyin dedik. Olmaz sanıyorduk ama oldu işte. Kızımın ölmesini istemiyorum.''

İçeriden bebek sesleri duyulduğun da her şeyi unuttum. Bebekler hızla odadan çıkartıldığında işlerin ters gittiğini anladım. İçeride neler oluyordu? Neden kimse çıkmıyor? Bebekleri götüren kişi geri geldiğin de kolundan tuttum.

''İçeride neler oluyor?''

''Bir şey söyleyemem.''

''Nasıl söyleyemezsin? İçeride karım var onu merak ediyorum.''

İkilem arasında kaldığı belliydi. Ne söyleyeceksen söyle artık?

''Maalesef Beray Hanımı kaybettik.''

''Anlamadım, öldü mü?''

''Müsaade ederseniz içeriye girmem gerekiyor.''

Yere yığıldım. Olamazdı. Benim yüzümden ölemezdi. Daha çekecek acıları vardı onun. Mutlu olacaktı. O gülüşleri aklıma geldikçe ağlıyorum. Gitmek istedim ama engelledim. Onu burada bırakıp gidemezdim. Kimsenin yanımda olmasını istemiyorum.

''Özgür kendine gel.''

''Onu kaybettim.''

''Kendine gel!''

''Onu kaybettim.''

''İyi değilsin seni götürelim.''

''Onu kaybettim!''

Sadece onu kaybettim diyordum. Ağzımdan başka bir söz çıkmıyor. Ona tüm acıları ben yaşatmak istiyordum. Onu şuan kaybedemezdim. İçeriden birisi çıktı ama onu tutamadan hemen içeriye girdi. Neden kimse konuşmuyor? Birkaç saat sonra doktoru çıktı.

''Evet, sizi dinliyoruz.''

''Beray Hanım şuan iyi. Merak etmeyin ama kritik durumu hala devam ediyor. Kocası siz misiniz?''

''Evet benim.''

''Sizinle özel konuşmam lazım.''

Odasına gittiğimiz de korkuyordum.

''Beray Hanımın durumunu biliyorsunuz ölümcül bir hastalığı var.''

''Evet, yeni öğrendim ben de. Bilmiyordum.''

''Çocuğunun olma olasılığı %1 idi. Çocuğunuz olamaz sanıyorduk. Onun için çok özel iki çocuğunuz var. Herkesin çocuğu özeldir ama sizin çocuklar daha özel. Fakat bu genler çocuklarınıza da geçmiş olabilir. Çocuklarınızı her an kaybedebilirsiniz hazırlıklı olun. Bunu biz de istemeyiz ama yapabileceğimiz bir şey yok. Sadece onlara dikkat edin. Sizden başka bir şey istemiyorum.''

Serseri ÖğretmenimWhere stories live. Discover now