Arya

51.6K 1.3K 102
                                    

Beray abla beni okula bıraktığın da koşa koşa arkadaşlarımın yanına gittim. Beray ablayı çok sevmiştim. Dün, annesi onunla konuşmadığı için ağlamıştı. Peki, benim duygularımı ve yaşadıklarımı duysa ne yapardı? Biliyorum 11 yaşındayım ama üstümde o kadar yük var ki. Sınıfa girdiğimiz de hemen sırama oturdum. Küçük ellerim ile masaya öylesine vuruyordum. Evet, bazen psikolojik sorunlarım vardı. Babamdan kaynaklanıyordu. Babamı özlüyordum, seviyordum ama bir o kadar da nefret ediyordum. Özgür, bizi o adamın elinden kurtaran ve benim prensim olan bir ağabeydi. Onu çok seviyordum ama Beray ablayı daha çok sevmeye başlamıştım. Hoca içeriye girdiğin de hemen o tozlu tahta silgisini masasına vurmaya başladı. Bu kadın benim astımım olduğunu bildiği halde içeriyi tozu dumana katıyordu.

''Hocam Arya'nın astımı var ve şuan içerisi fazla tozlu.''

''Affedersin tatlım unutmuştum.''

Dedikten sonra silgiyi bıraktı ve çantasından yeni bir silgi çıkardı. Saatten gözlerimi alamıyordum. Belki de Beray abla beni alırdı. Nefesim daralmaya başlayınca çantama dönüp içindeki astım ilacımı almaya çalıştım ama çantamın içinde yoktu.

''Yardım edin.''

Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile duyamadım. Etrafıma bakınca Bora yine astım ilacımı almış ve onunla oynuyordu.

''Onu bana vermelisin.''

''Hayır.''

''Nefes alamıyorum.''

''Beni ilgilendirmez.''

Yüzüm kızarmaya başladığın da derin derin nefes almaya başladım. Hoca neden beni görmüyordu? Benden nefret ediyordu biliyorum. Bu kadının babamla bir ilişkisi vardı. Ondan bende nefret ediyorum ama öğretmenim olduğu için sevmek zorunda kalıyordum. Selen'i tuttuğum da çığlık attı.

''Hocam, Arya nefes alamıyor.''

Sonrasını hatırlamıyorum. Zihnimde Beray ablanın ve Özgür ağabeyin sesini duyuyordum.

''Arya, hayatım iyi misin?''

Gözlerimi yavaşça açtım. Özgür ağabey karşımda duruyordu. Beray abla ise öğretmen ile kavga ediyordu.

''Şu kadarcık çocuğu nasıl göremezsin? Ya orada ölseydi? Sana dava açarlardı ve adam öldürme suçundan hapse girerdin.''

''Tamam, hanımefendi. Hatamı biliyorum ama bu kadar da insanın üstüne gelinmez ki.''

Beray abla gülmeye başladı. Uyandığımı görünce yanıma geldi.

''Kuzum uyanmış bakıyorum.''

Gülümsedim. Öğretmen yanımıza geldiğin de beni kolumdan tutup kaldırdı.

''Arya, kendine geldiğine göre onu geri sınıfına götürebilirim. İyi günler.''

''Arya sınıfa geri dönmeyecek.''

''Hayır, dönecek. Derslerinden geri kalmasını istemiyorum.''

''Sen bunu önemsiyor musun? Yoksa önemsiyormuş gibi mi yapmaya çalışıyorsun?''

''Ama yeter. Siz de herkesin içinde beni kötü göstermeyin.''

Etrafa baktığım da sadece Özgür vardı. Okul müdürü bile yoktu. Okul o kadar kötüydü ki.

''Sen Özgürden mi bahsediyorsun?''

Ona bakamıyordu bile. Babamı nasıl elde etmişse Özgürümü de almaya çalışıyordu ama ona vermezdim. O benim kahramanımdı. Tüm olanları bildiği halde kadına gitmezdi değil mi? Beray abla gülmeye başladı.

Serseri ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin