Düğün

15.5K 273 8
                                    

Günler günleri haftalar haftaları kovaladı. Özgür ile düğünümüze tam 1 ay kaldı.

''Beray hadi ama geç kalacağız.''

''Tamam geliyorum.''

Babamlar kendi arabalarıyla gitti. Beni de Özgür'ün arabasıyla gönderdi.

''Bu akşam ben de kalacaksın değil mi?''

''Evet.''

''Yarın ev eşyalarını almaya gidelim. Bir de Beliz'le çeyiz almaya git istersen.''

''Beliz'le gidemem. Biliyorsun onlar düğünden sonra balayına çıkıyorlar.''

''Ne güzel. Biz de öyle yapalım. Nereye gidelim?''

''Balayına mı? Bilmiyorum hiç düşünmedim.''

''O zaman yarın seninle ben gezeceğim.''

''Yok, istemiyorsan gelme. Ben annemle gezerim.''

''Sen bilirsin bebeğim ama size yardım ederim.''

Düğün salonuna geldiğimiz de Özgür'ün koluna girip içeriye girdik. Sanki ben evleniyordum o kadar heyecanlıydım. Kendi düğünümde bile bu kadar heyecanlanmam gibi geliyor bana. Beliz ve Enes kapıda gözüktüğünde herkes ayakta alkışlamaya başladı. O kadar tatlı ve sevimli gözüküyorlardı ki. Nazar değmesin valla onlara. Herkes dans pistindeydi. Enes ve Beliz'in yanına gidip dans etmeye başladık.

''Neler konuşuyorsunuz merak ettim? Gizli konuşmayın bizle de konuşun.''

''Merak et. Bu yaşına kadar merak ettin. Biraz daha merak et.''

''Ama hayır yapamazsınız bunu bana. Tamam öyle olsun ben de size söylemeyeceğim.''

Gülmeye başladık.

''Ne kadar kişinin geldiğini konuşuyorduk. Çok heyecanlı olduğumuzu söylüyorduk. Balayını nasıl geçireceğimizi konuşuyorduk. Merak etme herkes böyle konuşuyor.''

''Emin misin?''

''Evet, onu konuşuyoruz sadece.''

Beliz'in karnı pek ayakta kalmasını engelliyordu. Hemen yoruluyordu. Yanıma koşar adımlarla geldi.

''Beray senden bir şey isteyebilir miyim?''

''Tabii.''

''Şekerleri dağıtabilir misin?''

Sepetleri aldığım da tüm çocuklar üstüme atladı. Bir daha düğünlerde şeker dağıtma. Yerime oturduğum da Beliz yine geldi.

''Kınaları da dağıtabilir misin?''

''Çocuklar yine üstüme atlamayacak değil mi?''

''Hayır, hayır korkma.''

Neyse ki bu sefer çocuklar atlamadı ama asıl sorun buradaydı. Bu sefer de büyük kadınlar üstüme atladı. Beliz istediği kadar görev versin asla yapmayacağım. Beliz'i izlemeye başladım. Ondan önce o koca karnı ilerliyordu. Özgür yanıma geldiğin de dudağıma öpücük kondurdu.

''Aşkım ben dışarıdayım.''

''Tamam aşkım.''

Biraz da olsa rahattık. Ne de olsa nişanlanmıştık ve herkesin önünde kendimiz olabiliyorduk. Saatler sonra içeriye girmişti. Neden bu kadar geç girdi anlamadım?

''Beray gelir misin?''

Beni dışarıya çıkardığın da midyeci vardı.

''Beliz'in canı midye çekmiş. Ondan önce sen birkaç tane ye. Yoksa yeniden hastaneye kaldırmak zorunda kalırız.''

Serseri ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin