~~Büyük Yaralar~~

En başından başla
                                    

Bir yanan Sol eliyle yanan ağzına rüzgar yapmaya çalışıyor,bir yandanda hızlı hızlı çorbayı kaşıklıyordu.Gülmeme engel olamadan ona baktım ve konuştum.

''Yavaş ye,boğulacaksın. ''

Ağzındaki dolu lokmalardan zar zor cevap verdi.

''Ne yapayım, mantar çorbasını çok seviyorum.''

Ona bakıp tüm içtenliğimle gülümsedim ve yemeğime devam ettim.Babamın söylediği sözle lokmam boğazıma kaçarken, maceramız Fırat'ın sırtıma hızla vurmasıyla son buldu.

''Ne oldu ki sen bayıldın kızım?''

Öksürük nöbetimin arasında zar zor cevap verdim.

''Birşey yok babacığım sadece her zamanki gibi kalbim çarpıntı yaptı işte.''

''İlacını içmemiş miydin ki?''

''İçmiştim ama''

Fırat arayı yumuşatmaya çalışmıştı.

''Aman enişte,boşver.Allah'a hamdolsun Mucize yanımızda.''

Babam ters ters Fırat'a baktı ve önüne dönüp yemeğini yemeye başladı.

''Zavallı Halil,çocuk ne yapıyordur acaba.Babasını kaybetti yazık.''

Fırat'ın sözleriyle yediğim lokmalar bir bir boğazıma dizilirken,daha fazla dayanamadım.

''Ben odama çıkıyorum.''

''Ne oldu bir anda kızım?''

''Mucize.''

Onları dinlemeden hızla odama çıktım ve kapıyı kapatıp başımı kapıya yasladım. Ellerimi başıma alarak yavaş yavaş yere doğru çöktüm. Gözlerimde biriken yaşlar,gözümü kapattığım an sicim gibi yanaklarıma süzülüp tülbentimi ıslatmıştı.

Ellerimi başımın arasına alarak hüngür hüngür ağlamaya başladım.Şuan sesimi kimin duyacağı umrumda bile değildi...Hızla yerimden kalktım ve yatağıma doğru ilerledim.Ağlayarak başımı gömdüğüm yastıktan Fırat'ın seslenmeleriyle başımı kaldırdım.

''Ne oldu sana Mucize?Hâlâ gördüğün rüyanın etkisinde misin?''

Güçsüz çıkan sesimle fısıldadım.

''Annemin acısı geçiyor.Daha büyük yaralar açıldı benim kalbimde.''

Eliyle yüzümü okşadı ve başımdan tutup beni dizlerine yatırdı.

''Anlatmak ister misin?Belki bir merhem buluruz yaralarına.''

''Seni ölümede götürse, doğruluktan asla vazgeçme.''

''Hz.Ömer'in sözü bu.''

Yaşlı gözlerimle tebessüm ederek baktım Fırat'a.

''Anneciğim söyledi bu sözü bana.''

Fırat dolan gözlerini benden gizlemek istercesine kaçırdı.

''Sana dedim ya,ahiret yurdu daha hayırlı diye.''

''Biliyor musun?Annem bizi o an görmüş.''

Fırat hafifçe sağa döndü ve elini kaldırıp salladı.

''Merhaba teyze.''

Yüzümde silik bir gülümseme oluşunca benden aldığı talimatla birlikte
yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti.İki tane belediye çukuru belerdiğinde, parmaklarım artık hazırdı.İki baş parmağım yanağındaki belediye çukuru ile birleşince yine mutlu olmuştu.Solgun yüzüm Gülümsemişti. O,zaten her zaman beni gülümetmeyi başarmıyor muydu?

Kolejdeki Feraceli (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin