b.12 Doce

1.4K 57 28
                                    

Herkese merhaba! Bu bölümde Alessandra'nın dış görünüşünden ilk defa böylesine ayrıntılı bahsettim, benim aklımda canlanan şekilde. Herhangi bir model koymayışımın sebebi de herkesin hayal gücüne özgü bırakmak istemem. Sizin hayal ettiğinizden çok farklı yazmış olabilirim, illa da benim anlattığım gibi olacak diye bir husus yok. Okuyacaklarınız, yazar olarak benim hayalimin ürünü sadece^^

İyi okumalar!

---------

Neymar;

Sonunda evi incelemeyi bitirdiğinde, üstüne ve yerde oluşturduğu minik göle baktı. Telaşla söylenerek ayağındaki ev terliklerini çıkardı ve su birikintisinin dışına çıktı. Islak saçları beline dökülüyor, evin içini gece sessizliğinde hareketlendirmeye yeten sesiyle bana bakarak bir şeyler söylüyordu. Ne dediğini anlayamadım, çünkü onu incelemekle meşguldüm. Bazen bir çocuk gibi sakar ve dikkatsiz, bazen gerçek bir olgun kadın gibi sorumluluk sahibiydi.

"Neymar!" dedi önüme gelerek. "Duyuyor musun beni? Havlu falan bir şeyler ver diyorum."

Kafamı iki yana sallayıp onu tabiri caizse kafamın içinden silkelediğimde, yere bir kez daha baktım. Kıyafetleri de ıslaktı. Her ne kadar şuan aşırı çekici görünse de, hasta olmasına izin veremezdim. Tüm hafta boyunca onu incelemiş ve hastalıktan zaten yeni yeni kurtuluyor olduğunu fark etmiştim.

Onu bileğinden tutup peşimden sürüklediğimde, beni takip etti.

Odama girip onu daha önce yeteri kadar vakit geçirdiği gardırobuma soktum. Bu odayı en son o düzenlemişti, neyin nerede olduğunu benden daha iyi biliyor olmalıydı.

"Buradan istediğin şeyleri seç ve giy, ben de aşağıyı halledeyim. Banyoda kurutma makinesi var, üzerindekileri atarsan beş on dakikaya falan kurutur."

Kafasını salladı ve kıyafetlerime döndü.

"Şu futbol topunu bir kez daha burada görürsem keseceğim Junior!" diye bağırdı arkamdan. Aynı zamanda ben merdivenlerden inerken topu odamın kapısından aşağı fırlattı.

Bu hali beni güldürdüğünde, topa vurarak merdivenlerden uçmasını sağladım. Çarptığı yerde büyük bir gürültü çıkardığında, umarım kırılan bir şeyler yoktur diye düşündüm.

Alessandra birkaç dakika sonra yanıma geldiğinde gözlerinden uyku akıyordu. Üzerinde beyaz tişörtlerimden biri, altında da siyah bir eşofmanım vardı. Minyon bir vücuda sahip olduğundan, kıyafetlerimin içinde neredeyse yüzüyordu. Paçalara takılmamak için onları birkaç kez yukarı kıvırmıştı. Kısa kollu tişörtüm dirseklerinin biraz üstüne kadar geliyordu. Etekleri de kalçasından aşağıdaydı. Uzun saçlarını kurutmuştu. Şuan baştan aşağıya sarılmak için yaratılmış gibi duruyordu. Evet kızlar, erkekler de bazen sadece sarılıp tembellik yapmak ister. Aklımız her zaman fesatta değildir.

"Çok komik!" diye söylendi koltuktaki bana en uzak yere konumlandıktan sonra. "Yağmurda samba yapmak da benim fikrimdi zaten." Ayaklarına da beyaz çoraplarımı giymişti. Şuan gerçekten komikti. "Gülmesene ya!" kahkahalarım, suratıma yediğim yastıkla kesildiğinde ona kötü kötü bakmaya başladım.

"Bunu sen istedin." korkuyla bana bakmaya başladığında, belimin arkasındaki yastığı alarak ona fırlattım. Küçük çığlığı eşliğinde kaçmaya çalışırken kafasını sıyıran yastık, saçlarını uçuşturmuştu.

"Kıl payı." dedi bana sırıtıp. Attığım yastığı aldı ve bana geri fırlattı. Ben de bu sırada onun attığını fırlattım. İkimiz de isabet ettiremeyince, gülmeye başladık. Çabucak yerimden doğrulup elimde sıkıca tuttuğum yastıkla ona doğru yürüdüğümde, koltukta kaykılıp ayaklarını vurmaya hazır halde bana tuttu.

in the night. neymarjrWhere stories live. Discover now