1/ Özel Bölüm

En başından başla
                                    

İki dakika rahat duramıyorum! Yine rezil ettim kendimi!

Genç adam kucağına düşen dergiyle birlikte şaşırarak elindeki gazeteyi yan tarafa bıraktı ve dergiyi aldı.

Kapağına baktı. Ünlü bir Türk Kadınının fotoğrafı ve yan taraflarda da derginin içeriğiyle ilgili bilgiler vardı. Kocaman bir de başlık vardı.

Tükenmez Kalem

"Çok özür dilerim, yine yanlışlıkla sizi rahatsız ettim."

Yan taraftaki genç kızın sesini duyduğunda bakışlarını ona çevirdi. Kızın mahçup olmuş bir şekilde ona baktığını görünce yine gülümsedi.

"Önemli değil."

Genç adam elindeki derginin basım yılına baktı. Çok eski bir tarihti.

"Neden eski bir basımı okuyorsunuz?"

Kızın yüzünde bir gülümseme oluştu. "Bu derginin sahibi babam. Ben doğmadan önce yayımladığı basımları okumaktan keyif alıyorum. Nostaljik şeyler çok hoşuma gidiyor."

Genç adamın kaşları yukarı doğru kalkarken suratında bir gülümseme oluştu.

"Keşke benim babam da böyle bir iş yapsaydı zamanında!"

"Sizin babanız ne iş yapıyor?"

"Büyük iş makinaları üreten fabrikaları var Fransa'da. Şimdi yeni bir tane de Türkiye'ye açıyoruz. Bende bu yüzden buraya geldim zaten."

Biraz önce o güleç suratlı adam gitmiş, yerine asık suratlı biri gelmişti.

Genç kız, genç adamın yüzünü inceledi. "Siz bundan memnun değilsiniz galiba?"

"Sorun şu ki, ben bu işlerle uğraşmak istemiyorum. Benden daha büyük iki abim ve benden birkaç yaş küçük bir de kız kardeşim var. Kız kardeşim bu iş için hevesliyken, onun yerine sürgün yiyen ben oldum. Büyük abilerim de farklı ülkelerdeler..."

"Yaşınızı öğrenebilir miyim?"

"Yirmi sekiz. Siz?"

"Yirmi dört... Sevmediğiniz bir işi ne kadar uzun zaman yapabilirsiniz ki? Ya da ne kadar iyi?"

Genç adam güldü. "Altı senedir yapıyorum. İyi yapma kısmına gelirsek de... İyi yapmak zorundayım. Yapmazsam, sonuçları benim hoşuma gitmez."

"Anladım." Diyerek başını salladı kız. "Bu arada Türkçe'yi gerçekten başarılı bir şekilde konuşuyorsunuz."

"Sizde Fransızca'da hiç fena değilsiniz." Diyerek güldü genç adam. "Argo sanatınız benden daha kuvvetli!"

Genç kızın utançla yüzü kızarırken elleriyle yüzünü kapattı ve gülmeye başladı. Bu sırada genç adam da gülüyordu.

"Türk vatandaşlığınız da var mı?" Diye sordu genç kız.

Başını salladı genç adam. "Annem böyle hususlara çok dikkat eden bir kadındır. En çok da benim üzerimde... Hepimize Türkçe'yi öğretti ama benim üzerimde hep daha fazla durdu. Türkiye'ye gönderilecek kişi en başından beri belliydi yani..."

"Bu kadar da üzülmeyin bence! Türkiye çok güzel bir yer, hele de İzmir! Bence Fabrika'yı açmadıysanız ya da nereye açacağınızı düşünüyorsanız, kesinlikle İzmir'i tercih edin. Pişman olmazsınız."

Genç adam aklına İzmir'i not etti.

"Siz İzmir'e mi gidiyorsunuz?"

"Evet." Diye yanıtladı kız kocaman bir gülümsemeyle. "Ailem İzmir'de yaşıyor. Ben, üniversiteyi dört sene İstanbul'da okudum. Okul bittikten sonraki sene de sırt çantamı kaptığım gibi Avrupa Turuna çıktım. Bir sene boyunca Türkiye'de değildim. Ailemi çok özledim. Onların yanlarına taşınıyorum."

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin