Pamuk şeker kokulum

164 12 4
                                    


''çeviriyorum... shın hye ve melek''

Bugün kampta ki son günümüz, son gece adına doğrulup cesaret mi? Oynamayı tercih ettik. Klasik şeyler işte ne olacak.

''doğruluk mu cesaret mi?''

Doğruluk dersem kesin shınle ilgili brişeyler soracak en iyisi cesaret demek.

''cesaret''

''ımmm... üstündeki ceketi çıkar ve ormana gir''

''huh? Bu saatte mi saçmalama ?''

''hey oyun bozanlık yapma''

''ne yapıcam ki ormanda?''

''hım... düşüneyim hah 15 dakika yürü 15 dakikanın sonunda ormandan bize bağır''

''saçmaladın iyice ya''

''oyun oynuyoruz şurda''

''gerçekten abarttın gidemezsin melek''

''mark sen karışma. Ne oldu küçüğüm korktun mu ?''

''korkmak mı? Karşında 10 yaşında altına yapan sen yok''

Markın bağırışlarına aldırmadan ormana girdim. Telefonumdan saatimi ayarlayıp 15 dakika boyunca yürümeye başladım. Aferin melek artislik yapıcam diye karanlık ormana girdin şimdi çık işin içinden. Yürüdükçe ormanın içinde kaybolur gibi oluyordum. Alarmın sesini duyunca rahatlayarak nefes verdim. Olduğum yerden bağırmaya başladım.

''15 DAKİKA YÜRÜDÜM ŞİMDİ GERİ DÖNÜYORUM!''

Tabikide onlardan ses alamadım, büyük ihtimalle benim sesimde onlara gitmemiştir. Ah bir yandanda üşümeye başladım. Orman gerçekten soğuk oluyormuş. Tekrar geldiğim yerden yürümeye başladım fakat 15 dakika geçmesine rağmen kamp alanını bulamadım. Lanet olsun kayboldum. Telefonu çıkarığ Edayı aradım cevap vermedi, markı aradım oda cevap vermedi. Kesin bilerek yaptılar beni ormana gönderip ölmemi istediler. Vay be arkadaş bildiydim sizi yazıklar olsun.telefonumu cebime koyup yürümeye devam ettim. Yarım saat yürümeme rağmen hala ormanın içindeydim. Ah artık gurur falan dinlemem shını arıycam- tım ki telefonumun şarjı bitti.Kesin bu ormanda ölücem kesin. Artık yürüyecek halim kalmamıştı ve ormanın içinden gelen sesler korkmama fazlasıyla yetmişti. Bir ağaç bulup altına oturdum. Dizlerimi kendime çekip kafamı koyarak ağlamaya başladım. Neden kimse gelmiyor neden merak etmiyorlar.

''hırrrr''

(ne güzelde kurt sesi çıkarabilen bir yazar)

Bu seste ne? Çok yakınlarımdan geliyor. Ne olur biri beni burdan kurtarsın ne olur! Ses gittikçe yaklaşıyordu ama kafamı kaldırıp bakacak cesareti bulamamıştım. Yaklaştıkça daha çok ağlamaya başladım.

''lütfen.lütfen. lütfen. Ölmek istemiyorum''

Hırlama sesi birden kesilip ayak sesleri gelmeye başladı. Bir el saçlarıma dokununca refleks olarak ittirmiştim. Sonra koşmaya başladım hızla koşuyordum. Birden olduğum yerde durdum. Bi dakka o bir kurtsa neden elleri vardı ki? Yoksa kurt adam mıydı? Ahh scott olabilir mi ki? Düşüncelerimden birininn kolumu tutmasıyla kurtulmuştum arkamı döndüğümde shın olduğunu fark ettim. Üstü toz olmuştu. Ah lanet

''sesleri çıkaran sen miydin?''

''şaka yapmak istemiştim''

''ne kadar korktum haberin var mı haa? Hah  bide beni seviyormuş, gerçekten sevseydin karanlıktan korktuğumu unutmazdın seni aptal. Geri zekalı moron''

Koreye Düşen İki MelekWhere stories live. Discover now