''karanlığa alışamadım...''

155 13 3
                                    


''melek ah tanrım melek uyan hemen ''

Zar zor gözlerimi açarak edaya baktım. Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.

''ne var?''

''gözün... gözün morarmış''

O kadar yorgun hissediyordum ki söylediklerine bile odaklanamıyordum. Vücudum çok fazla titriyordu. Yorganı daha çok kafama çektim. Eda fark edince elini anlıma koydu.

''tanrım ateşin var''

''rahat bırak beni''

Ellerini itip yorganı kafama kadar çektim. Sadece uyumak istiyorum. Aklıma gelen şeyle zorda olsa yatakta doğrulmuştum.

''yarışma? Yarışmaya çalışmamız gerek''

''saçmala ateşin var önce şu üstünü aç bi''

''bişey olmaz''

Yorganı üstümden atıp ağır adımlarla banyoya gittim. Hafif başım dönmüştü ama pek umursadığım söylenemez. Kendimi düşünmeyi çok önce bırakmıştım. Üşüdüğüm fark edince sıcak suyla duş aldım, emin bu daha çok ateşimin çıkmasına neden olacaktı ama dedim ya umrumda değil.

''Eda dolabımdan kıyafet verir misin? Kısa olmasın üşüyorum''

Banyoda biraz bekledikten sonra Eda kapıdan elbiselerimi uzattı. eşofmanla ince kapşonlumu giydikten sonra çıktım.

''hadi gidelim''

''melek hastasın yatman gerek''

''kim hasta ben mi? Hadi Eda provalardan böyle kaçamazsın''

Eda ofladıktan sonra peşimden gelmeye başladı. İnadımı biliyordu pek uğraşmadı. Belli etmemeye çalışsamda her yerim ağrıyordu ayakta durmakta zorlanıyordum ama dayanmam gerek benim yüzümden yarışmayı kaybedemeyiz. Ağır adımlar sonucunda sınıfa gelmiştik.

Eda şarkıya başlayınca bende kendi kısmıma başlamıştım ama her seferinde başım döndüğü için baştan almak zorunda kalıyorduk.

''melek iyi değilsin sen bırak inadı''

''iyiyim bişey yok baştan alalım''

Eda yine oflayarak şarkıyı baştan aldı 1 saattir sürekli baştan alıyorduk. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı gözlerimi açamıyordum en son hatırladığım beynimde yankılanan edanın çığlıklarıydı. Gerisine zaten biliyorsunuz. Sizde alıştınız değil mi? Ama ben alışamadım hergün karanlıkla savaşmama rağmen o karanlığa alışamadım...

SHIN

Sabaha kadar yatakta sönüp durmuştum en sonunda erkenden kalkıp kendimi okula attım. Tek sakinleşebildiğim yer burası çünkü. Hala inanamııyorum ya melek o pislik herifi nasıl sevebilir. Daha iki gün önce yanlışlıkla öpüştüğümüzde heyecandan bayılmıştı hemen o herifi nasıl sevebilir. Beni sevdiğini düşünmüştüm. Onca zaman sonra ilk kez kalbimin hızlandığını hissetmiştim...

Düşüncelerimle boğuşmamı bozan telefonum olmuştu.

'Eda'

Açıp açmama arasında gelip giderken en sonunda açmıştım.

''efendim''

-shın çabuk müzik sınıfına gel

''neden ?''

-melek... bayıldı çabuk ol

Cevap vermeden telefonumu kapatıp cebime attım. Ne zaman sınıftan çıktığım yada koşmaya başladığımın farkında bile değilim. Sadece ona bir şey olmasından ölümüne korkuyorum...

Sınıfa girdiğim izin melek yerde yatıyordu eda onu sarsarak kendine getirmeye çalışıyordu.

''ne-ne oldu?''

''shın çabuk ol çok hasta ateşi var''

Ayaklarımın kontrolünü elime alınca koşarak meleği kucağıma aldım. Ama tanrım yanıyor bu kız.

''doktora gidelim''

''bu halde olmaz''

Kucağımda sınıftan çıkıp odaya götürmeye karar verdim. Kucağımda bişeyler mırıldanıyordu ama ne dediğini anlayamıyordum sonra yeniden bilincini kaybetmişti. Odaya girer girmez direk banyoya girdim.

''ne yapıyorsun''

Eda bağırmasına aldırış etmeden suyu açıp melekle altına girdim.

''ü-ü-üşüyorum so-soğuk''

Melek sızlanarak kendini bana daha çok sarmaya başladı. Şu durumda olmasak bunu kesinlikle yanlış anlardım. Alnından öptüğümde ateşin biraz düştüğünü fark ettim. Suyu kapatıp banyodan çıktım yatağa bıraktıktan sonra edaya üstünü değiştirmesini söyleyip dolabımdan eşyalarımı alıp odadan çıktım. Seyoungun odasını gidip üstümü değiştirdikten sonra odaya girdim. Tabi meleğin üstünün giyinik olmadığını fark etmemle ve kafama yastığı yememle kapıyı kapatıp çıktım. Göğsümden fırlayacak gibi olan kalbime sakin olması için kızarken eda kapıyı açmıştı.

''değiştirdim''

İçeriye girip yatağın yan tarafına oturdum elimle alnına dokundum ateşi biraz daha düşmüştü.

''mutfakta ilaç olacaktı onu getirsene''

''olmaz''

''ne?''

''melek ilaç içmez''

''ilaç içmiyor mu? neden?''

''midesinin bulandığını söylüyor küçüklükten beri içmez''

''içmezse kendine gelmez hem şuan yarı baygın halde fark etmez getir sen''

''peki''

Edayı zorlada olsa ilacı getirmesi için gönderdim. Ne kadar saçma ya küçük bir çocuk gibi ilaç içmiyor mu?. Aslında kendininde çocuktan farkı yok ki.

''tanrım...''

Sadece ateşine odaklandığım için yüzünü fark edememiştim. Gözleri... hayır benim yüzümden olmadı değil mi? Hayır benin suçum değil o pisliği korumak için öne atılmamalıydı. Ellerimi yavaşca gözüne değdirince bişeyler mırıldanmaya başlamıştı. Ellerimi yavaşca yüzünde gezdirdim. Gerçekten kusursuz o kadar güzel ki her zaman onu izleyebilirim.

''ıhım ıhım''

Arkamdan gelen sesle hemen ellerimi indirdim.eda suyla ilacı bana uzattı. yüzünde pis bir sırıtma vardı hadi ama bu durumda gülebiliyor mu? Ona ters bi bakış attıktan sonra meleği doğrultup önce ilacı verdim sonra suyu içirdim. Biraz mızmızlandı ama sonra geri yattı.

''şimdi biraz su ve bez getir ateşini düşürmemiz gerek''

''ordan bakınca hizmetci gibi mi duruyorum''

..........................

Saate baktığımda sabah 3 e geliyordu. Sonunda ateşini düşürebilmiştim, yineden yanından ayrılamıyorum. Başındaki bezi ıslatıp tekrar alnına koyduktan sonra yatağının dibine oturup yüzünü incelemeye başladım. Gözüme ilk takılan gözündeki morluktu ondan çok ben canımı yakıyordu o morluk.

''üzgünüm. Sana verdiğim zarar için. Üzgünüm seni koruyamadığım için .üzgünüm o adama gitmene izn verdiğim için. Her sabah seni izlediğim için dayanamayıp yanaklarına bir buse kondurduğum için, telefonumu senin fotoğraflarınla doldurduğum için, seni bu kısa sürede deli gibi sevdiğim için üzgünüm. Kendine iyi bak tamam mı? Hastalanma, o pislik herifede fazla güvenme belki sen onu gerçekten seviyorsun ama o seni sadece benim yüzümden kullanıyor biliyorum. Ama hiçbişey yapamam ona gidişini izlemekten başka hiçbişey yapamam üzgünüm.

Ve senden vazgeçtiğim için üzgünüm ama artık devam edemem''

Koreye Düşen İki MelekWhere stories live. Discover now