Hız treni

212 13 12
                                    


Şimdiden söylemek istiyorum bu bölüm biraz uzun olacak. Lunaparktaki olayları çift şeklinde yayınlıycam. Ama sadece kızların gözünden yazıcam. Çok uzun olsun istemiyorum. Okuduğunuz için teşekkürler 

SHIN VE MELEK

...............

MELEK

''nereye gidiyorsun''

''sence?''

Böyle saçma bir soru sorabildi mi gerçekten. Bu çocuğu sevip sevmediğimi gözden geçirmem gerek.

''korku tüneline gitmek zorunda değiliz''

''ne?''

''sinem ve Takuyayı yalnız bırakmak için yapdığınızı biliyorum''

''gerçekten çok zekisin''

Alayla söylediğimde gözlerini devirdi.

''Her neyse ben binmek istiyorum. Bi dakika yoksa kokuyor musun?''

''Çok kokuyorum melek lğtfen binmeyelim lütfen''

''çik kirkiyirim milik litfin binmiyilim.''

Alaylı bi şekilde dediklerini tekrarlayıp önden yürümeye başladım.biletlerimizi alıp yerlerimize geçtik. İşin garip kısmı koca trende sadece biz vardık. Oturduktan 2 dakika sonra hareket etmeye başladı. İlk başlarda pek kokmadım. Önümüze birden bi cadı çıkınca çığlığı basmıştım. Shın bana bakıp sırıtmaya başladı.

''ne var ya?''

''korkağın tekisin''

Söylediklerine cevap vermden önüme döndüm ki dönmemle çığlığı basmam bir olmuştu. Önümde kocaman bir ölümcek belirmişti. Tam altından geçerken ayaklarının saçıma değdiğini hissedince daha fazla dayanamayıp koşarak kaçmaya başladım. Bir yandan çığlık atıyor bir yandan koşuyordum. Çok uzaklaştığımı fark edince durdum. Sokluklanmaya başladım. .

''aaaaaaa''

Omzunda bir el hissedince hemen çığlığı basıp arkamdaki şeyi ittim. Gözlerimi açtığımda yera toto üztü düşmüş bir adet shın görmüştüm. Kendime geldikten sonra kolundan tutup kaldırdım.

''be-ben üz-üzgünüm''

''bu kadar korkak olmak zorunda mısın?''

''yah ne yapayım örümceklerden çok korkarım birden görünce ne yapacağımı şaşırdım''

'' her neyse gidelim''

Shın önden yürürken bende annesinin eteğine yapışan çocuk misali t-shırtünün alt kısmından tutup onu takip ettim.

''cidden mi?''

Gözüyle t-shırtünü işaret ederken sormuştu.

''çıkışa kadar lütfen''

Ona köpek yavrusu bakışlarımı gösterince gözlerini devirip yürümeye başladı. Biraz yürüdükten sonra önümüze palyaço çıkmasıyla yine çığlığı patlatmıştım. 5 dakika boyunca ben sürekli çığlık attım shın sürekli bana kızdı.

''beni deli ediyorsun''

Shın birden beni kucağına aldı.

''başını yasla''

''ne?''

''başını göğsüme yasla ve gözlerini kapat o zaman korkmazsın''

Dediğini gibi başımı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım. Ah bu koku gerçekten rahatlamamı sağlıyordu. Şu anda kendimi o kadar güvende hissediyordum ki sanki hiçbirşet bana zarar veremez gibiydi.

Koreye Düşen İki MelekOù les histoires vivent. Découvrez maintenant