EDA
Güney Kore'ye varınca havaalanında bizi bekleyen menajerler vardı. Gülümseyerek bizi karşılayınca arabaya kadar bize eşlik ettiler. Arabaya bindiğimizde araba hareket etmedi. Ben meleğe anlamsız şekilde bakarken melekte bana aynı şekilde baktı. Bir süre sessiz kaldık. Aradan çok geçmeden bizden ayrı 5 kişi daha geldi arabaya. Onlara baktığımda Türk olduğunu fark ettim. Arasında tanıdığım bir lise arkadaşım vardı, Emre. Onu görünce aklım direk geçmiş zamana gitti. Emre korefanı mıydı ki? Eğer öyleyse neden bundan hiç bahsetmedi? Meleğin beni dürtmesiyle kendime geldim. Emre başıyla beni onayladı. Melek ise kulağıma fısıldayıp "Bu çocuğu tanıyor musun?" dedi. Ben konuşmak istemedim çünkü anlayabilirlerdi. Sadece gözlerimi kırpıp evet anlamında kafamı salladım. Şöyle etrafı incelediğimde ben ve melek hariç 3 kız 2 erkek vardı. Onlar bizden ayrı gelmişlerdi sanırım, uçakta görmeliydik aksi takdirde. Acaba bunlarda mı Korefanı ve en önemlisi CandY miydi? Ben düşünceler dalarken yurda gelmiştik. Ah çok heyecanlıyım, Seyoungu görcektim hala inanamıyorum. Menajer erkekleri arabadan indirdi,bizimle konuşmaya başladı.
"kızlar okulun bazı kuralları var zaten bunları okulda açıklayacaklar. Ama ben en önemlisini söyleyecem, asla ama asla cross gene üyeleriyle ilişki yaşayamazsın, onlara aşık olamazsınız. Yalnızca öğretmen- öğrenci ilişkisi arasso?" diyerek sözünü bitirmişti. Melek ile birbirimize baktık ve aynı anda ...
"ah olamaz"
YOU ARE READING
Koreye Düşen İki Melek
FanfictionHayallere, umutlara, aşka, dansa.. daha bir çok şeye ev sahipliği yapan ülke Kore... şimdi iki Türk kızına ev sahipliği yapacak... Biraz aksiyon, biraz romantizm bol sakarlık dolu bir hikaye. Eda ve Meleğin Kore maceraları sizi içine çekecek
