Bir Sadistin Elinde

Lütfen!

Arkadaşlar attığınız yorumlar ve voteler gozukmuyor diye silip yüklüyorum. İyi okumalar.

Gece gece,yalnız başıma, bu kıyafetlerle, bu ıssız sokakta yürüyorum. Ne kadar güzel. Ne iç açıcı bir cümle kurdum kendi kendime. En fazla ne olabilir ki? Ölürüm... Amaaan ne olacak.

Şeytan diyor al kafanı kaç o sadistten. Git bir karakola. Her haltı anlat. Ama işte yemiyor. Ben bunu yapsam iki gün sonra Alaz'ın adamlarından biri beni bulup ayaklarımı havaya diker. Ki şu an olduğumuz yer hakkında hiç bir fikrim yok. Alaz evin adresini ve buranın neresi olduğunu bilmemem için bana adresi bile vermemişti. Ki zaten eğer verseydi şu an ben o taksiciye adresi verirdim.

Biraz param olsa şuradan kaçıp kendime yeni bir hayat kurardım. Ama şöyle bir şey de var. Babam? Ya da babalarım mı demeliyim? Alaz'a ne yapmışlardı. Neden her şeyi ben yapmisim gibi davranıyor bu sadist.

Annem? Annemi neden öldürmüştü peki?

Annem... Yanimda olsan sana sıkıca sarılırdım bir daha hiç bırakmazdım meleğim.

Gözümden akan bir damla yaşı sildim ve daha dik yürümeye başladım.

"Kaçabilirim. Annem olsa kaçmamı ve güçlü bir kiz olmamı isterdi. Ama Alaz'ın adamları beni bulursa ne olacak? Annemin yanına gönderirler beni. Off bu ne biçim bir seçimdir. Annemin yanına gitmek isterim ama yaşamak da isterim. O sadistle kalmaktansa sanırım ölmem daha iyi. Peki nereye gideceğim? Akrabalarıma gitsem o kadar şeyden sonra kimse beni evine almaz. Ölmekten korkar hepsi. Ne yapacağım şimdi ben?" kendi kendime konusurken bir anda omzuma konulan elle çığlık atıp arkamı döndüm.

"Sakin ol. Benim." Cenk bana garip bir duyguyla bakıyordu.

"Ece..." Cenk durup biraz düşündukten sonra cümlesine devam etti "Gerçekten bu kadar kötü olacak mısın? Alaz'ı boş ver. Berkanı,korayı hatta beni de bos ver. O kıza tecavüz edildiğini bile bile gidecek misin? Bu konuyu bir tek sen çözebileceğin halde. Sen kaçsan Alaz seni üç güne bulup öldürür. Ne tur işkenceler çektirir. Sen onun sadistliginin sadece sana yaptığı kadar olduğunu mu sanıyorsun? Sana güvendim ben Ece. Keşke güvenmeseymişim. Bin hadi arabaya."

Gözleri dolu dolu söylemişti bunları. Vicdanım sızlamıştı. Gerçekten böyle miydi? Söyledikleri çok mantıklı gelmişti.

Hadi ama Ece bu kadar kötü olma. Şu kızın intikamini al ve sonra Alaz'dan seni azad etmesini iste.

Arabanın kapısını açıp hızla Cenk'in yanına oturdum. Arkamda duran iki kişiden birini de böylelikle kaybetmiş oldum. Cenk'e değer veriyorum ve şimdi onu çok üzdüm. Bir tek Simge kaldı.

"Üzgünüm Cenk." Dedim ona bakarak. O ise gözlerini yoldan ayırmadi ve beni duymamazlıktan geldi. Yirmi dakika sonra dağ başına tekrardan gelmistik. Kapısını açıp hızla eve doğru yürüdü ben ise korkulu adımlarla onu takip ettim.

Kapıyı çalmadan kapı açıldı ve Alaz dışarı çıktı. "Nerede kaldınız lan siz? Ece aramalarını bilerek açmadım. Cenk'in oralarda işi varmış seni alır diye onu gönderdim. Şimdi söyleyin neredeydiniz?" Cenk'in gözlerine masum bir bakış attım beni ispiyonlamaması için. Şu an korkudan ölecek gibi hissediyorum.

"Ece'ye sor. Alaz..." dedi ve bir anda konuşmasını kesip bana baktı. Gözünde acıma gibi bir duygu goremiyordum Cenk'in.

"Ece'nin yanina iki dakika geç gitsem kaçacaktı. Neyse ben gidiyorum siz kendi aranızda halledin. İyi geceler." Dedi ve arkasını dönüp duraksamadan yürüyüp gitti.

Alazla baş başa kalmıştık. Evet. Allah rahmet eylesin Ece. İyi kızsın ama buraya kadarmış. Napalim herkes zamanı gelince gidicek. Demek ki benim Ecelim de Alaz gibi bir sadistmis. Allahım nolursun kurtar beni. Lütfen,lutfen,lütfen...