Küçük Kız

8.3K 300 21
                                    

"Aferin Azra, çok iyi yaptın (!) Ama yok bende salaklık. Şimdi Berkan'a ne diyeceğiz ha?" kendime geldiğimden beri başımda bağırıyordu Alaz.

"Bak gerçekten çok özür dilerim. Ama şöyle bir şey de var bunun için kaç yıl beklemişsiniz iki gün aksamasından bir şey olmaz ki..." dedim suçluluk duygusunu üstümden atmaya çalışarak.

"Sen varya salağın tekisin. Madem şu ana kadar hiç içki içmedin o zaman neden aşırıya kacarsın ki. Şimdi sen ne konuştuğunuzu da hatırlamıyorsundur. Lan adamlarım orda olmasa dün gecenin sonu nasıl olabilirdi bir tahminin var mı Azra? Dua et de adam şüphelenmemiş olsun. Ne yaptığının farkında bile değilsin sen. Hala küçük bir kız çocuğusun. Ama ben seni adam edeceğim Azra hanım. Bu konu burada kapanmadı şimdi Berkan gelince ne yapar hiç düşündün mü?"

"Ben miyim küçük bir kız? Evet aslında haklısın. Ben yetim ve babasının nefret ettiği bir kızım ve evet bir sadistin elindeyim ve evet ben hala küçük bir kızım çünkü hala senin elinden kaçmayı basaramadım."

Alaz'ın bana kuçük bir kız demesi gercekten ağrıma gitmişti. Ne kadar çok şey yaşadığımi kendi de biliyordu.

Dün gece bir bardak içkiden sonra başka icmemistim fakat Eren Bey bana içki ısmarlamak isteyince tamam demiştim. Sonrası mı?

Aklımda sadece Eren Bey'in kollarında sacmalamalarım onun büyük kahkalari ve en son birinin beni oradan çıkarıp taksiye bindirdiğini hatırlıyorum. Eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum ve neler konuştuğumuzu da. Şu anda kimin evinde olduğumuza dair en ufak bir fikrim bile yok.

"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen?" kapının bir anda açılmasıyla Berkan'ın bağırarak içeri girmesi bir oldu. Boğazımı sıkıyordu ve canım acıyordu.

"Berkan bırak kızı." dedi Alaz Berkanın kolundan tutarak.

"Öldürücem lan seni. Sen bunu ne sandın? Küçükken oynadığın evcilikler falan mı sandın? İntikamımı almama az kalmıştı. Eğer ağzından bir şey kaçırdıysan seni işkencelerle öldüreceğim." Boğazımı bıraktı ve beni koltuğa fırlattı.

"Özür dilerim Berkan. Ama benim yapabilecegim bir şey yoktu ki iki taneden bir şey olmaz dedim ama hiç icmedigimi unutmuşum. Ayrıca yemin ederim ki şarap icmistim sonra Eren Bey zorlayinca bende içmessem dikkat çekerim diye içmek zorunda kaldım. " Tam sözümü bitirip kendimi acındırma aşamasına gelmiştim ki aynı kapı tekrara açıldı ve içeri Korayla Simge girdi.

"Heey bu ne gergin hava ya... Kendinize gelin süper haberlerimiz var..." Simge çok neşeli bir şekilde konuşmasını yapıyordu. Su anda ki süper haber ne olabilir ki.

Kime göre? Neye göre? Bana gore en iyi haber "Ece burdan seni kaçırıyorum" olabilir mesela.

"Daha demin Korayla birlikte Gece Bar'ın sokağının ordan geçiyorduk. Henüz sabah olduğu için içeride sadece akşamdan kalan insanlar vardı ve onları çıkarıyorlardı. Herkes dışarı sarhoş bir şekilde çıkıyordu. Sonra Koray Beyimiz bir adamı kolundan tutup köşeye çekti. Adamın ağzından saçma saçma kelimeler çıkıyordu "Öğöğöğöğ" gibi" bu söylediğine herkes göz devirirken ben kahkaha atmistim. Berkan'ın bana attığı pis bakıştan sonra anında ağzımı kapadım.

"Her neyse adam Ece'nin adını sayıklayıp duruyordu. İçerde Eren herkese seni tanıyıp tanımadığını soruyormuş. Kamera kayıtlarından seni gösteriyormuş. Sanırım sana abayı yakmıs" der demez herkes sustu. Bende dahil. Koray Simge'yi yavaşça dışarıya çıkardı ve kapıyı yüzüne kapattı.

Odadaki gergin hava elle tutulacak gibiydi. Berkan'ın bana olan pis bakışları brni çok korkutuyordu.

"Ben kesin katili olucam bu kızın. Kesin yani kesin abi kesin..." Berkan kendini sakın tutmaya çalışırken en sonunda delirdi ve her yeri dağıtmaya başladı. Kimse ona karışmıyordu.

"Azra ne yaptın sen? Lan adam her yerde seni aratiyormus. Her şeyi anlattım dimi..?" Alaz sakin kalmaya çalışıyordu ama yumruklarını sıkmaktan başka bir şey yapmıyordu.

"Artık Ece'yi kullanamayacağız sanırım." dedi arkamda bekleyen Cenk. Mutlu mu olsam üzülsem mi bilemedim. O kızın intikamı için en azından bunu yapabilirdim. Berkan'ın kardeşinin katili su an dışarıda beni aratiyordu. Belki de haberi yoktur cidden sevmiştir beni? Belkide başka bir nedeni vardır.

"Ben bir kez daha görunsem Eren'e belki geçerli bir sebebi vardır. Eğer soylemissem planı da bir şey olmaz kaçırırsinız beni tekrardan. Lütfen bari bunu yapayım." dedim. Sanırım yürek yedim. Ama sırf o kız için. Hem dünyadan bir pislik temizlenecek. Ölsem de ne olur ki zaten kaybedecek hiçbir şeyim yok ki..

Herkes bana bön bön bakarken. Berkan çenesi kaşıyıp bir şeyler mırıldanıyordu. "Tamam bugün yat dinlen yarın gece tekrardan gideceksin. Ama içeri girmek yok. Dışarıda gezerken birisi seni görür ve Eren'i çağırır zaten. Eğer olayı anlatmissan seni disardeyken onun elinden kurtarması daha kolay olur." dedi Berkan ve kapıyı çekip çıktı.

Su an hissettiğim vicdan azabı idi sanırım. Cenk'e karşı, Alaz'a karşı, Berkan'a karşı... Bunu basarmaliydim hem belki beni serbest bırakırlar.

"Kalk Azra gidelim artık. Görüşürüz kardeşim sende kendini üzme halledicez her şeyi" dedi Alaz Cenk'e ve el sıkışıp kapıdan çıktı.

"Yarın görüşürüz Cenk evin güzelmiş. Her ne kadar sadece bir odasını gorsem de..." dedim ve kapıyı kapatıp Alaz'ın peşinden koştum.

"Heeey... Dur biraz" Alaz arabaya doğru o kadar hızlı yürüyordu ki beni burada bırakıp kendisi gidecekmiş gibiydi.

"Duracak mısın? Yoksa yalvarıyım mı?" dedim ve durup ellerimi dizlerime koydum nefes almak için.

Alaz geri döndü ve yanıma geldi "Sana güvenip bir işi yapmanı istedim ve sen onu bile yapamadin. Sana cektirdiğim onca aciyı gercekten hakediyormuşsun. Bundan sonra senin yaninda degilim. Ne halin varsa gör ve benden de bir daha sana karşı bir iyilik bekleme bundan sonra sana karşı sadece sadist Alaz olacak"

Bir Sadistin ElindeWhere stories live. Discover now