*

Onur eve geldiklerinde onu kendi odasına götürdü o sırada Ege ve Selin in salona geçmelerini emretti.

Beste rüyasında hala daha koyunları sayıyordu.

Onur Beste yi kendi yatağına yatırdı ve üstünü örttü. Yanına yatıp yüzünü uzun uzun inceledi.

"Yüzünün her noktasını öpmek istiyorum" dedi ve burununa minicik bi öpücük kondurdu. Üstü hala kan içindeydi ama hala gözlerini minik meleğinden alamamıştı.

Zar zor olsa da kalkıp üstünü çıkarttı ve yere attı sonra banyoya girdi.

"Bak bu beni ilgilendirmiyor, Beste yi ne biçim bi tehlikeye attığının farkında mısın?" dedi Ege sinirle. Besteyi kızkardeşi gibi seviyordu ve bu olay canını yakıyordu.

"Biliyorum, şunu hatırlatıp durma!" diye fısıldadı. Ağlamak istiyordu.

"Bunu neden en baştan bana söylemedin?" dedi Ege dişlerini sıkarak.

"Bilmiyoru- hem sen niye Onur un senin yüzünü dağıttığını söylemedin?" dedi Selin ve meydan okuyan ifadeyle baktı.

"Bak bu konu sadece beni ilgilendirir ama senin konun zaten Beste ile alakalı!" dedi Ege ve ayağa kalktı.

"İş işten geçti Ege yapabileceğim hiç bi bok yok" dedi ve koltuğa yaslandı.

Derin bi nefes aldı ve Ege eski yerine oturdu.

"Acaba çocuk öldü mü?" dedi Selin korkuyla, hayır nasıl bi işe girdiğini bilmiyordu.

"O bok yavşak herif mi?" merdivenlerden inerek konuşuyordu. Karşılarındaki koltuğa kendisine attı ve yayıldı. Saçlarındaki su damlaları ara sıra düşüyordu.

"O kimdi?" dedi Ege ve sertçe yutkundu, tanıdığı birisi olabilirdi.

"Berke" dedi ve televizyonun kumandasını eline aldı.

"NE?" Selin şok içinde ayağa kalktı.

"Merak etme onu Arda nın yanına gönderdim" dedi Onur ve psikopatça sırıttı.

"SE-SEN bunu nasıl yaparsın?" Selin in damarlarında sadece adrenalin vardı. Korkuyordu, ama bu korku, korku filmden sonra hissedilen korku değil, ölümden korkuyordu.

"Bunu sormaya hakkın yok!" diyerek tısladı Onur. Selinin adrenali POF diye patladı ve eski yerine oturdu.

"Hiç mi vicdanın sızlamıyor?" dedi Ege ve ifadesiz yüzle Onur a baktı. Onurun pekde umrunda değildi ve kanalları geziyordu. Gözleri televizyondaydı.

"Merak etmeyin, onlar pisliğin tekiydi, dünyayı bi pislikten daha kurtardım" dedi ve koltukta doğruldu. Ne kadar rahat gözüksede gözlerindeki şeytani parıltıyı görmek zor değildi.

"Seni şikayet edeceğim" dedi Ege ve kararlı yüz ifadesi ile Onur a baktı.

Onur çok komik bi şey söylemiş gibi gülmeye başladı. Selin istemsizce Onura baktı. Ne kadar katil tipli ve yara izi dehşet verici olsada, çekici olduğunu inkar edemezdi. Onur aniden durdu.

"Sen beni mi şikayet edeceksin?" dedi ve ayağa kalktı Onur. Çenesindeki damar belirgin bi şekilde atıyordu. Ege ve Selin koltuğa iyice sokuldu.

"Artık sende bana yardım ediyorsun" dedi ve zar zor sırıttı, Ege zorlukla yutkunmaya çalıştı ama boğazında düğüm vardı.

"Bunu yapma-"

"Evet yapacaksın" dedi emir veren sesle.

"Çünkü artık ikinizde sırlarımın azı da olsa biliyorsunuz" dedi ve televizyonu kapadı.

"Eğer Beste ye göz kulak olmayacaksanız bilin ki yapacaklarım ölümden hatta işkenceden de beter olur"

BESTEDEN

"Biliyor musunuz, sırtım ağrıyor, ama sanki çok kaslı birisi beni taşımış gibi" dedim ve sırıttım. Ah Derek aşkım gel beni al.

"NE?" Selin korkuyla Ege ye baktı.

"Oğlum şakaydı, hem sen neden böyle bağırıyorsun?" dedim ve elimdeki sandiviçi ağzıma tıktım. Selin bacımız yapmıştı ve çok güzel olmuştu.

"Hiç bi nedeni yok" dedi Ege ve zar zor masadan kalktı. Ege nin aileside Manisaya gitmişti ama Ege yarın gidecekti.

"Pekala" dedim ve gözlerimi kıstım.

"Siz ikiniz benden bi şey saklıyorsunuz" dedim ve dedektif edasıyla limonatamı kafama diktim.

"Hay-hayı-"

"Ege sen Alyayı Selinle mi aldatıyorsun?" dedim ve gülümsedim.

"Yoh amına" dedi Ege ve Selinden biraz uzaklaştı.

"Oha Beste" dedi ve Selin gözlerini devirdi. Hadi be teorim tutmadı.

"Of be!" dedim ve Selin in ağzına atacağı tostundan bi parça aldım.

"Kızım sen niye doymuyorsun?"

EGEDEN

Beste yi sağ salim ailesine bıraktıktan sonra ve galiba annesi terlik show yaptıktan sonra Selin le dışarı çıktık. Hala daha üstümüzde dünki kıyafetler vardı.

"Şimdi ne bok yiyeceğiz?" dedim ve Seline baktım. Ben istemeden bu işin içine girdim ama o, o anlık sinirle, ama yine de Selin bunu istemiyordu herkes bunu anlardı.

"Biliyorsun değil mi, ne kadar Manisaya kaçsan da Onur seni adamları ile takip ettirecek" dedi Selin ve derin bi nefes aldı.

"Biliyorum, yani artık kesin biliyorum" dedim ve ellerimi ceplerime soktum.

"Ben asıl Beste ye acıyorum, böyle takıntılı bi psikopattın Beste ye acayip derecede aşık olması ya da takıntılı olması?" dedi Selin ve yüzü düştü.

"Anladığım kadarıyla sen olsan da olmasan da zaten Beste yi yanına alacakmış, sadece o süreci biraz hızlandırmışsın" dedim ve seslice yutkundum.

"Dediğini hatırlamıyor musun?" dedi Selin ve gözleri korkuyla büyüdü.

"Beste yi geri geri götürmemiz gerek" dedi Ege kararlı bi şekilde.

"Götürebilirisiniz" dedi ve koltukta daha da yayıldı.

Selin bu işin içinde iş olduğunu biliyordu yoksa Onur un Beste yi götürmemize izin vereceğini zannetmiyordu.

"Yakında evleneceğiz" dedi ve adam içten gülümsedi.

"Ama o reşit-"

"Çok yakında onu yanıma alacağım, reşit olmaması pek önemli değil, ben hallederim"

"Nasıl?" dedi Selin.

"Çocuklarımız bahçede koşturucak, sevgilim her gün bana o güzel ellerinden yemek hazırlayacak" dedi ve gözleri şeytani bi şekilde parladı.

"Ona her bakanı öldüreceğim veya bağırsaklarını evinin önüne asacağım, yapmadığım şey değil" dedi ve herkesin korkacağı bi şekilde kahkaha attı.


DİKKAT KATİL VAR!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin