İÇİMDEKİ AŞIK

FİNAL❤

Merhaba arkadaşlar,

Buradan hiç uzatmıyorum birazdan DUYURU gelecek okumanızı rica ediyorum. Çünkü çok önemli!

Finali hikayemizin Zeynep'ine ithaf ediyorum. PapatyamZeynep  Çok seviliyorsun canparem.❤

Keyifli okumalar dilerim.

****

"Sedye getirin," diye bağıran Selim, Tuğra'nın üzüntüden ve panikten konuşup yapamadığı her şeyi yapıyordu.

Sedye getirilip Zeynep hemen yatırıldı ve Selim tüm bilgileri verdikten sonra müdehale için içeri aldılar. Tuğra içeri girmek isterken yüzüne kapanan kapıyla kala kaldı. Çaresizdi. İçi içini yiyor elleri titriyordu. Selim omuzuna dokundu.

"Gel şöyle oturalım," dedi.

Meriç, Tuğra'ya "İyi olacak merak etme," derken Büşra, arkadaşına bir şey olacak korkusuyla ağlıyordu. Aylan, Birce ve Ümmühan, Latife Sultan'ın yanında durmuş onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Arzu, Melinda'nın yanında kalmıştı. Can ise kafede.

Kimseyi dinlemeyen ve sürekli yerinde dönüp duran Tuğra'ya bu sefer Kemal "Abi sakin ol," dedi.

Ama Tuğra yine umursamadı. Zeynep'in o hali gözünün önünden gitmiyordu. "Onlara bir şey olursa..." diye kendi kendine mırıldandı ve başını iki yana salladı.

Aradan yirmi dakika geçti ve hala kimse bir bilgi vermemişti. O sırada koşarak Agah Bey yanlarına geldi.

"Ne oldu kızıma? Nerede? İyi mi?" diyerek Tuğra'nın yanına geldi.

Tuğra başını kaldırdı ama yine onun yerine Selim cevap verdi.

"Şu an bilmiyoruz Agah amca sakin ol lütfen," dedi ama karşısındaki adamı bu sözler teskin etmedi.

"Neler oldu? Anlatın bana," dediğinde arkasındaki koltuğa çökmüştü. Aylan gelip Agah Bey ile ilgilenirken, Tuğra artık birinin iyi bir şey söylemesi için içinden dua ediyordu.

Kısa bir süre sonra kapı açılıp içeriden Doktor çıktığında Tuğra hemen yanında yer almıştı. Diğerleri de merakla kalkıp Doktorun ne söyleyeceğini can kulağıyla dinlemeye başladılar.

"Nasıl? Karımın durumu nasıl?" diye atıldı Tuğra.

"Zeynep Hanımın durumu gayet iyi. Yapılan ters hareketlerin sarsıntısı ve yaşadığı stresten dolayı biraz ağrıya neden olmuş. Ağrısı için zararsız bir ilaç verdik. Durumu şimdilik iyi. Ama doğuma az kalmış üzülmemesi gerekiyor," diyerek açıklamasını yapıp konuşmasını bitirdi ama Tuğra tatmin olmamıştı.

"Emin misiniz? Kötü bir şey yok değil mi? İyice muayene ettiniz mi?" diyerek endişesini dile getirdi.

Doktor karşısındaki adamın korkularını iyi anlıyordu. İçini rahatlatmak için "Bayılmasına neden olan şey, kan görüp korkması ve panik yapmış olması. Tuğra Bey eşiniz kendisine geldi ve gerekilen her şey yapıldı. İsterseniz akşama doğru çıkarabilirsiniz. Geçmiş olsun."

Tuğra giden doktorun ardından bakarken kapı açılıp içeriden hemşirenin çıkması ile başını hızla oraya çevirdi. "Zeynep Hanım eşini görmek istiyor," deyince Tuğra hızla atıldı.

Odaya girip kapıyı kapadığında tedirgindi ama Zeynep'in iyi olması içini rahatlatıyordu. Yatağın yanına gidip oturduğunda karısının ağladığını gördü. "Zeynep'im. Boşuna bu kadar üzdün kendini. Ben..." derken, Zeynep "Kimdi o?" diye soğuk bir tonda lafını kesti.