İÇİMDEKİ AŞIK

10.Bölüm

Merhaba arkadaşlar,

Hepinize iyi geceler dilerim. Yarın işlerim var bu yüzden bugün bölüm biter bitmez attım. Hatalarım varsa affedin. Umarım bölümü beğenirsiniz. Çok seviliyorsunuz. ❤

Aşk Bulutu diye 5 bölümlük bir hikaye yayınladım. İsteyen profilimden bakabilir. Ayrıca Yüreğimde Saklı Sevdan 2. Baskıda ciltli olarak yeni kapağıyla raflarda yerini aldı.

Bölüm ithafı Facebook grubumun demirbaşlarından ve her hikayemde yanımda olan Berna'ma gelsin. Çok seviliyorsun canım ❤

Multimedya Emoşuma ait. Çok teşekkür ederim. Seviliyorsun tatlım.❤

Facebook grubum Nevra Karataş Hikayeleri

Keyifli okumalar dilerim...

***

Zeynep uçaktan indikten sonra gözlüğünü ve şapkasını takıp hızla bir taksiye doğru yürüdü. Kimsenin onu görüp bir şey sormasını yada resim çekmesini istemiyordu. Telefonunu açıp Arden'e ve Mehtap'a geldiğini haber verdi. Telefonu açtığı gibi düşen mesajlar yüzünden sesini kısmak zorunda kaldı. Tek tek mesajları açtığında çoğunun arkadaşlarından olduğunu gördü. Tuğra'dan sadece iki mesaj vardı ve çok şaşkındı. Arkadaşlarının mesajları hep aynıydı ve bir hafta önce hepsi kesmişti mesaj atmayı. Tarihleri öyle gösteriyordu. Şaşırdı. Tuğra'nın mesajlarını açınca ilkinde sinirli bir mesaj varken, ikincisinde ise... İkincisinde sadece 'Nereye gittiysen... Neyse iyi tatiller.' diye yazmıştı ve Zeynep mesajı ağzı açık bir şekilde okuyordu. Bunu Tuğra'mı yazmıştı? Üstünde düşünmedi. Çünkü çok sinirlendi. Tamam tavır yapması normaldi ama kendisi de haklıydı. Eve gidecekti ama vazgeçip taksiye şirketin adını verdi. Anlaşılan hesaplar erken görülecekti.

Şirkete vardığında hızla aşağıya indi ve taksiye parasını ödeyip şirkete geçti. Tuğra'nın olduğu kata çıktı. Kapıda duran sekretere selam verip Tuğra'nın kapısını çalacağı zaman Tuğra'nın sekreteri Feride onu durdurdu.

"Zeynep Hanım! Tuğra Bey toplantıda efendim. Odasında yoklar," dediğinde Zeynep şaşkınca kıza baktı.

"Her zaman yerinde olmaz ve bende içeride beklerim. Sorun ne?" diye bıkkınca sordu.

"Efendim Tuğra Bey odasına kendisi yokken kimsesinin girmemesini istedi," dediğinde Zeynep umursamaz bir bakış atıp önüne döndü ve kapıyı açmaya niyetlendi ama sekreter yeniden müdehale etti. "Efendim buna sizde dahilisiniz," dedi mahçupça.

Zeynep bozguna uğramış gibi yeniden şaşkınca karşısındaki kıza baktı. Sinirlendi ve hiç bir şey demeden orada ki bekleme koltuklarına oturdu. On dakika bekledikten sonra başını kaldırdı ve sekretere dönüp "Geldiğimi haber verir misin Feride?" dedi sıkılmış bir tonda.

Sekreter başını sallayıp "Peki efendim," dedi ve Tuğra'yı aradı. Zeynep'in geldiğini haber verdikten sonra bir süre dinledi ve "Anladım Tuğra Bey," diyerek telefonu kapattı ve Zeynep'e döndü. "Zeynep Hanım, Tuğra Bey başka bir toplantıya gitmek için şirketten çıkmış. Bir notunuz varsa bana iletebileceğinizi söyledi," derken sekreterde çok şaşkındı. Zeynep'i bir çok toplantının ortasından çıkıp karşılayan patronun tepkisine şaşırmıştı.

Zeynep duydukları yüzünden kilitlenip kalmıştı yerinde. Karşısındaki kızın ne dediğini pek anlayamadı. Daha doğrusu anladı ama bunu Tuğra'nın söyleyebileceğine inanmadı. Ne oluyordu böyle? Aklı sıra Tuğra Bey tavır mı yapıyordu? Sinirlendi Zeynep. İçinden 'İyi yapsın kendi bilir. Nasıl olsa dayanamaz gelir sonra,' diye düşündü ve yerinden sinirle kalktı. Hiç konuşmadı, kimseye de bakmadı ve Tuğra'nın bir başkası ile haber göndermesinin sinirini içine gömüp asansöre doğru yürüdü. Aşağıya inip yeni bir taksi buldu ve evinin adresini verdi.