42.Bölüm

2.9K 167 18
                                    

Meral Hanıma arabasına kadar eşlik etti Yağmur. Siyah araba yanından geçip giderken kendisine arka camdan bakan kadına el salladı. Araba sola dönüp akan trafiğe katılarak gözden kaybolduğunda kendisini bekleyen arabaya binmek için geldiği yolu geri döndü. Yavaş adımlarla yokuş yukarı çıkarken başında örttüğü şal omuzlarına düştü. Omuzlarındaki ipek , kaygan kumaşı eline aldı. Merih arabanın önünde kaputa yaslanmış onu bekliyordu. Sarıl sarmalamak için kollarını açtı genç adam. Başını omzuna yaslayıp kollarını sıkıca doladı beline. Ardından Merih' in kolları beline sıkıca sarılışını hissetti.

"iyi misin güzelim?" diye sordu Merih.

"beynim isyan bayrağını çekti. Çalışmıyor artık. Şartelleri kapatıp " dediğinde kendine has her daim duymaya alışık olmadığı gülüşünü geldi kulaklarına.

"kapanması iyi olmuş, kısa devre yapacak diye korkmuştum" dedi Merih. Ardından kendinden uzaklaştırıp "evimize gidelim" diyerek elini yanağına koyup okşadı. Kendisine kapıyı açtığı için gülümsedi. Ardından arabanın ön koltuğuna oturdu ve elinden şalı arabanın arka koltuğuna doğru fırlattı. Merih mezarlıktan çıktıktan sonra arabayı sahile sürdü. Arabanın motorunu kapattı. Arabanın içinde sessizliği bozan Yağmur oldu.

"ne konuştuk sormayacak mısın?" dedi elbisesinin etek ucundaki dantelle oynarken.

"benim bilmem gereken bir şey konuştuysanız anlatırsın" dedi Merih.

"çocukların vasisi olarak bizi seçmişler" dedi Yağmur. Uzun uzadıya anlatacak cesareti yoktu. Bir an önce iyi yada kötü ne tepki vereceğini bilmek istiyordu. Konuşmasının ardından tekrar susmuşlardı. Merih arabanın yan camını açmıştı bir düğmeye basıp. Yağmur daha fazla dayanamayıp "neden sustun ki. Eğer istemiyorsan, söylemelisin. Ne yapacağımı düşünmek için zamana ihtiyacım var. Büyükbabası ve büyükannesi Gece ve Mavi' e bakamazlar. Sen istemezsen ben başımın çaresine..." derken sözleri Merih in derin bir iç çekişi ve ardından "kes artık Yağmur. Başının çaresine nasıl bakacaksın istemiyorsam. Beni bırakmayı mı düşünüyorsun, aklından geçirdin mi beni terk etmeyi. Geçirip birde yapacağına inandıysan halt etmişsin. Seni asla bırakmam" diyerek bitirdi sözlerini. O kadar hiddetlenmiş ve bağırmıştı ki genç kadın ilk kez karşısındaki adamdan korktuğunu hissetti. Yağmur ağlamaya başladığında Merih yumruk yaptığını sağ elini serçe arabanın direksiyonuna geçirdi. Genç kadın arabanın kapısını açmaya çalıştığında Merih vites panelinin üzerindeki kilit tuşuna bastı ve arabanın bütün kapıları kilitlendi.

"aç kapıyı ineceğim" dedi Yağmur. Bir an sinirlerinin kontrolünü kaybetmesinin onu korkuttuğunu titreyen sesinden anlamıştı."bağırmak istemedim" dedi sakinleşmeye çalışarak.

"ne istediğin umurumda değil. Kapıyı aç ineceğim" dedi Yağmur. Merih omzundan tuttuğu kadını arabanın koltuğuna yaslayıp çenesinden tuttu ve yüzüne bakmasını sağladı. Çenesine kadar inen göz yaşları parmaklarını ıslattı.

"senin gitmene izin verir miyim sanıyorsun" dediğinde Yağmur gözlerine bakmamak için gözlerini kapadı. Merih omuzlarından tuttuğu kadına sarıldı. Bir süre öyle kaldılar konuşmadan. "biliyordum" dedi Merih. "kazadan bir kaç gün önce Kenan' la buluşmuştuk.' bize bir şey olursa kızlarımıza siz bakmanızı istiyoruz. Bu Eda ve benim ortak kararım' demişti. İki gün geçmeden böyle bir kaza geçireceklerini tahmin etmemiştim" dediğinde Yağmur "nasıl yani?" diyerek ayrıldı kollarından.

"vasiyetlerini değiştireceklerinden haberim vardı. Senin itiraz etmeyeceğini düşünerek kabul ettim" dedi. Yağmur biraz önce bakmaktan kaçtığı gözleri dalıp gitmişti. Bir an olsun onun sessizliğini hayır diyeceğine yorarak düşünmeden konuşmuştu. Söyledikleri şimdi delice geliyordu.

Extra Large/ TAVLA BENİ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin